SU... YERİNE BAŞKA HİÇBİR ŞEY KONULAMAYAN TEMEL MADDE...

eğirdir haber,akın gazetesi,egirdir haberler,son dakika,SU... YERİNE BAŞKA  HİÇBİR ŞEY KONULAMAYAN TEMEL MADDE...
Haberin Tarihi: 21.3.2015 15:28:00 - Okunma Sayısı:2234 defa okundu.

Su doğanın bir armağanıdır. Suyu üreten tek bir fabrikası, o da Eğirdir Gölü gibi sulak alanlardaki suyun doğadaki çevrimini sağlayan Tabiat Alanlarıdır. Sulak alanın kadar suyun olur...!!!!!

SU... YERİNE BAŞKA  HİÇBİR ŞEY KONULAMAYAN TEMEL MADDE...

Erol KESİCİ

 

            Su doğanın bir armağanıdır.  Suyu üreten tek bir fabrikası, o da Eğirdir Gölü gibi sulak alanlardaki suyun doğadaki çevrimini sağlayan Tabiat Alanlarıdır. Sulak alanın  kadar suyun olur…!!!!!

            1992 yılında Rio de Janerio’da düzenlenen BM Çevre ve Kalkınma Konferansı’nda dünyada suyun giderek artan öneminden dolayı her yıl 22 Mart gününün “Dünya Su Günü” olarak kutlanmasına karar vermiştir.

            DÜNYADA VE ÜLKEMİZDE; SU; “SUDAN UCUZ” DEĞİL “HAVADAN SUDAN” KONUŞMAK PAHALI! ‘Sudan ucuz’, ‘sudan bahane’, ‘havadan sudan konuşmak’ vb deyimleri suyun sınırsız, ucuz ve önemsiz bir kaynak olduğu izlenimini vermektedir. Gelinen nokta suyu bilinçli kullanmamanın sonucu yaşamın tehlikeye girmesi…

            Suyunu koruyamayınca, suyun enerji olduğunun farkına varınca, suyun “sudan ucuz olmadığı” anlaşılınca, HES ve santrallerle doğanın tahribine yönelme, GDO lu  besinlerin genetikleriyle oynanarak, canlının genetiğini bozmak… adaptasyona zorlamak, mutasyona neden olmak… Hep sudan nedenlerden!

  Dünyadaki yaşamın varlığı, başlangıcı olan su, aynı zamanda yaşam ortamıdır. Bu nedenle suyun kalitesi ve miktarı insanların bitkilerin hayvanların sağlığının korunmasında, yaşamında çok önemlidir. Söze; üç tarafımız denizlerle çevrili, göller yöresi, su akar…. Sudan nedenlerle, sudan ucuz…. diye başlarız. Ve suyu hiç tükenmeyen bir kaynak gibi görerek bakılmakta, yönetilmekte….!

 

            EĞİRDİR GÖLÜ’NÜN SUYU DA DÜNYADAKİ % 1 KULLANILABİLİR SU ORANIN İÇİNE DAHİLDİ… DÜŞÜNÜN BİR KERE DÜNYANIN YÜZDE BİRİNDEN GÖLÜMÜZ… !!! GÖLE “BAKMAKLA” GÖL KORUNMUYOR… GÖLÜMÜZE BAKMAK GEREK…..

            Su zengini miyiz?

            Kişi başına, yıllık ortalama 10.000 m3’ün üzerinde kullanılabilir suya sahip ülkeler su zenginidir. Ülkemizde bu oran 8 kat daha az olup kişi başına düşen kullanılabilir su miktarı 1300 m3’ün altındadır.

Su doğanın bir armağanıdır

            Su fabrikalarda üretilemeyen, doğal kaynaktır. Bu fabrikalar da, denizler, göller akarsulardır… Doğa yani toprağın, havanın, suyun korunması çok önemlidir. İçilebilen sular yeraltındaki katmanlardan çıkan yer altı sularıdır… Bu suların kaynakları yağışlardır… Havan temiz ise yağmur suyunda asit oranı çok daha yüksek olacaktır… Asitli suların  madde çözme eğilimi çok daha  yüksek olacağından bulunduğu ortamdaki topraktan daha çok madde çözecektir. Sağlıklı temiz kullanılabilir su; içerisinde  kirleticilerin bulunmadığı ve gerekli çözünmüş  faydalı mineral maddeleri yeterli oranda içeren sudur. 

            Bir toplumun güvenli ve kolayca erişilen bir su kaynağı varsa, herkesin daha sağlıklı olma şansı vardır.

            Kirletmek kolaydır ama temizlemek kolay değil. Sulardaki kirleticilerin artışını nedeni insan kullanımlarının bilim dışılığıdır… Tarımda ,sanayide kullanılan yapay gübre, böcek öldürücü (insektisitler)- zararlı ot mücadelesinde kullanılan (herbisitler) kimyasallarla, endüstriyel çözücüler nitrat, azot, florür, arsenik, cıva vb. zehirli maddeleri içerir.  İçilebilir ve kullanılabilir sularda bu maddelerin bulunabilirlik çeşidi ve miktarı belirlenmiştir. Bu tür kirleticilerin hepsini birden arıtabilecek tek bir arıtma cihazı da icat edilmemiştir….

            Uzmanlar; içme sularında kronik etki yapacak tarımda kullanılan kimyasallar ve ilaç kalıntıları arsenik vb. minerallerdir. Etkilerinin günümüzde en çok rastlanan kanser hastalığı ve kısırlık olduğu bildirilmektedir…

    Suyun sağlıklı ve güvenli  olması sadece içme suyu olarak değil gıda üretiminin ve beslenme zincirinin tüm halkalarında temiz olmasını gerektirir ve bu nedenlerle içme suyu standartları Dünya Sağlık Örgütünce belirlenmiştir. 

            Biz de???!!!

            Ülkemizde 2009 yılında resmi gazete yayımlan İNSANİ TÜKETİM AMAÇLI SU yönetmeliğe göre; insan sağlığına potansiyel tehlike oluşturan miktar ve yoğunlukta maddeler, mikroorganizmalar ve parazitler içermiyorsa, su sağlığa uygun ve temiz su kabul edilir… Toplumun yeterli, sağlıklı ve kaliteli suya erişimini sağlayacak önlemleri almak Devletin temel görevlerinden biridir. Su meta olmamalı ve “şişelenmemelidir”!

            Yeterli ve güvenli suya düzenli erişim toplum sağlığının bir parçasıdır. İnsanlar, canlılar ve besinleri doğanın ürünüdür… Su haktır… İnsanlara hastalandıktan sonra çare bulmak yerine onlara hasta olmamanın yollarını öğretmek ve o ortamı sağlamak gerekir… Su yaşam için yerine hiçbir şeyin konulamayacağı doğa- canlı için  en önemli düzenleyicidir… Dünyamızın %70’ini kaplayan su, canlılarında bünyesinin %70-95’i gibi önemli bir kısmını oluşturmaktadır. Hayata su ile başlarız, ilk içeceğimiz olan anne sütünün %75’i  sudur. Etin, elmanın, balın, balığın, kirazın, ekmeğin, peynirin, yağın kısacası canlıların… insanların enerji ve onarım kaynağı olan tüm besinlerin % 75-95’i sudur. Kanımızın %83’ü SU’dan oluşur.  Su; beyin fonksiyonlarımız için gereklidir, Vücut sıcaklığını düzenler. Toksinleri temizler. İç organlarımızı korur…. Su “her şey”…

            Su hakkıyla ilgili olarak genelde üç temel talep sıralanmaktadır:

            1- Su hakkı insan- canlı hakkıdır. Bu haktan kesinlikle vazgeçilmemelidir.

            2- Su kaynaklarında ve kullanımında kamu mülkiyetinden vazgeçilmemelidir.

            3- İnsanca yaşam için gerekli temiz su miktarı ücretsiz olarak verilmelidir.

            Suyun, sınırsız tükenmez  bir kaynak  olmadığı,  insanlara en iyi şekilde öğretilmelidir. İnsanların suyu kirlettiği taktirde bu kirliliğin tekrar kendisine döneceği bilincinde olması gerekir…

            Havadan, sudan, sudan ucuz diye diye suları bitmeyecek kaynak gibi görüp, bir şey yok sular temiz, su kıtlığı yok diyenler, politik bakışla suyu yönetenler, suların kirliliğini görmeyip de, hala daha çok para düşüncesiyle kirli sularla ürün elde ettirmeye devam edenler, sudan para kazananlar… “Su gibi aziz olma” bakışı, zamanı … gelmedi mi hala?!

Bu Haberi Paylaş



Yorum Yap