EĞİRDİR GÖLÜ HAVZASINDAKİ SULAMA BİRLİKLERİ ALARMDA!!!

eğirdir haber,akın gazetesi,egirdir haberler,son dakika,EĞİRDİR GÖLÜ HAVZASINDAKİ  SULAMA BİRLİKLERİ ALARMDA!!!
Haberin Tarihi: 16.5.2021 13:44:46 - Okunma Sayısı:4860 defa okundu.

Zeki TARHAN yazdı...

EĞİRDİR GÖLÜ HAVZASINDAKİ

SULAMA BİRLİKLERİ ALARMDA!!!

                       Zeki TARHAN – ANKARA

         Eğirdir gölü havzasında, 2020 başına dek beş SULAMA BİRLİĞİ varken, Hoyran Sulama Birliği ile Senirkent Sulama Birliğinin tek çatı altında birleşip, “Senirkent Ovası Sulama Birliği” adıyla faaliyet göstermesiyle, bu sayı dörde düşüyordu.

        …Ve “ATABEY Sulaması Sulama Birliği Başkanlığı”nın 4 mayıs 2021 tarihli Duyurusu, Eğirdir gölü havzasındaki Sulama Birliklerini “ALARM”a geçirdi!!! ALARM, Fransızca bir sözcüktü ve Türk Dil Kurumu Türkçe sözlüğüne göre, şu anlama geliyordu: Bir tehlike olduğunda, bunu herkesin haber alabilmesi için verilen işaret. “ALARMA GEÇMEK” ise, şöyle tanımlanmış: Beliren tehlikeye karşı direnebilecek, dayanabilecek duruma gelmek.

                                                    ***

        …Evet, bir tehlike vardı ve neydi o tehlike!!! Eğirdir Gölü, göl olmaktan çıkıp karasallaşıyor, “GÖL EKOSİSTEMİ”, “KARA EKOSİSTEMİ”ne dönüşüyordu!!! Sulama sistemindeki yaklaşım kanallarında, sular çekilince pompalar geri kalıyor, rusubat (=çökelti,tortu, sediman ) yüzünden ana pompalarda tıkanmalar görünüyordu… DSİ’ nin iş makineleri / kepçeleri göl kıyılarında yollar açıyor, rusubat temizliğine girişiyordu…

       …Ve Tarımsal sulamanın girdi maliyeti, enerji sarfiyatının artışıyla birlikte yükseliyordu… Pompalar ise; kimi 76’ yılı, kimi de 98 yapımı pompalardı!!! Artık bundan böyle, Eğirdir Gölünü kurtarmak için, minumum seviyede, ne kadar su çekilebilirse su çekilecekti…

         Tehlike işaretini veren düzenek; Atabey Sulaması Sulama Birliği Başkanlığındaydı. Eğirdir Gölünden sulama yapan, Atabey sulaması Sulama Birliğince, 2021 Sulama sezonunda uygulanacak olan KISITLI SULAMA programı hakkındaki karardan ne anlamalıydık?!!!

                                                    ***

         ( 7 ) maddelik bir karardı bu ve karar içeriğindeki eylem ve işlemlerin kontrolü ve takibi ise, Atabey Sulaması Sulama Birliği Başkanlığı ile DSİ 18. Bölge Müdürlüğü tarafından yapılacaktı… KISITLI SULAMA programının gerekçesi ise; EĞİRDİR GÖL HAVZASINDA YAŞANAN KURAKLIK!!!

         …Evet, Eğirdir gölü’ nün yok oluş sürecinde, günah keçisi olarak sığınacağımız üç etken vardı: Buharlaşma / Küresel ısınma / Kuraklık. Atabey Sulama Birliği; KURAKLIK deyip, noktayı çoktan koymuştu bile… Yedi maddenin özü ise şöyleydi:

- Ürün çeşidi ve sulama yöntemi ( salma, yağmurlama, damla ) gözetmeksizin, tav suyu dahil, 2 veya 3 sefer su verilebileceği.

 - Sık su isteyen tek yıllık bitkilere de kısıtlı su verileceği ( domates, kabak, biber, karpuz vs. ) çiftçilerin bunu gözeterek dikim yapması gerektiği.

- Ekimi yapılan şeker pancarı, mısır, yonca vb. bitki çeşitlerinde sulama yöntemi gözetmeksizin ( damla, yağmurlama ) sulama saatlerinin maksimum ( 5 ) saat ile sınırlı tutulacağı, SALMA SULAMA yaptırılmayacağı bildiriliyordu…

                                                              ***

            Sulama ve basınçlı sulama sistemleri konusunda, hem teoride hem pratikte uzman / otorite bir kimliğe sahip, değerli bir bilim insanımız olan Prof. Dr. Süleyman KODAL hocamızın, sözünü ettiğimiz KISITLI SULAMA programıyla ilgili değerlendirmesi, hem merkezi otorite, hem yerel aktörleri nezdinde dikkate alınması gerektiğine inanıyoruz…

            Prof. KODAL; Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi / Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü Öğretim Üyesi (=şu anda emekli). 1997 – 2000 yılları arasında, SDÜ Ziraat Fakültesinde SULAMA dersleri veren Prof. KODAL, aynı zamanda üç yıl SDÜ / Teknik Eğitim Fakültesi Dekanlığını yaptı.

            Tarım ve Orman Bakanlığı ilgili birimlerince, çiftçilerimize KISINTILI SULAMA ile ilgili genel bilgiler verilmesinin ve konu ile ilgili uzmanlar tarafından, koşullarına uygun KISINTILI SULAMA programlarının hazırlanarak, çiftçilere destek olunmasının vaktinin çoktan gelmiş ve geçmekte olduğunun altını çizen Prof. KODAL, (7) maddelik kararı, bakın nasıl değerlendiriyordu:

                                                             ***

- “Sulu tarım yapılan yörede, mevcut su miktarı yetersiz ise; kısıntılı sulama yapılmalıdır. Burada amaç, mevcut kısıtlı miktardaki suyun ne zaman ve ne kadar bitkiye verileceğinin iyi belirlenmesidir. Bu da su -verim ilişkilerinin iyi bilinmesi ile mümkündür. Bitkinin su açığına karşı çok duyarlı olduğu dönemlerde, sulama suyunu gereken miktarda vermek, su açığına karşı az duyarlı olduğu dönemlerde ise sulama suyunu kısmak (gereken miktardan daha az vermek) gerekir.

 

- Bitkilerin su açığına karşı hassasiyetleri birbirinden farklıdır. Ayrıca, bir bitkinin yetişme periyodu içinde, farklı dönemlerde su açığına karşı hassasiyetleri de farklıdır. Bu nedenle kısıntılı sulamada, mevcut sudan daha fazla ürün ve gelir elde edebilmek için, bitkilerin her bitkide kendi içinde dönemlerinin su açığına karşı hassasiyetlerinin (su-verim ilişkilerinin) iyi bilinmesi gerekir.

 

- Mevcut suyla bir bitkide verim azalmasını minimumda tutacak bir kısıntılı sulama programı

Hazırlanabilir mi ve ne kadar verim alınabileceği önceden belirlenebilir mi? Evet, yapılabilir. Sulama Mühendisleri bilgisayar yazılımlarını da kullanarak mevcut su miktarına, bitki özelliklerine ve yörenin iklim ve toprak koşullarına en uygun kısıntılı sulama programını hazırlayabilir ve bu program uygulandığında, verimin tam sulamaya göre ne kadar düşeceğini, çiftçinin ne kadar verim alacağını belirleyebilir. Amaç; aynı miktar suyun bitkiye kaç sulamada, hangi tarihlerde ve ne kadar uygulanacağını doğru belirlemek ve verim azalmasını minimumda tutmaktır.”

 

DEVAM EDECEK…

BİZİ İZLEMEYE DEVAM EDİN…

   

Bu Haberi Paylaş



Yorum Yap