Gazi Hüseyin Koçaslan, Günün anlam ve önemini belirten konuşma yaptı

eğirdir haber,akın gazetesi,egirdir haberler,son dakika,Gazi Hüseyin Koçaslan, Günün anlam ve önemini belirten konuşma yaptı
Haberin Tarihi: 19.9.2016 13:55:00 - Okunma Sayısı:1739 defa okundu.

19 Eylül Gaziler Günü dolayısıyla Günün anlam ve önemini belirten konuşmayı Türkiye Muharip Gaziler Derneği Eğirdir Şubesi Başkanı Hüseyin Koçaslan yaptı.

Gazi Hüseyin Koçaslan:            

19 Eylül Gaziler Günü dolayısıyla Günün anlam ve önemini belirten konuşmayı Türkiye Muharip Gaziler Derneği Eğirdir Şubesi Başkanı Hüseyin Koçaslan yaptı.

 Konuşmalarında 15 Temmuz’da Darbe girişiminde bulunan vatan hainlerine seslenen Koçaslan: “… İç ve dış terör örgütü vatan hainleri aynı amaca hizmet etmektedir. Bu hainlerin hedefleri; ülkede karışıklık çıkartmak, Türk ordusunu yıpratarak Türkiye Cumhuriyetini bölünmüş, zayıf bir ülke haline getirmek ve dolayısıyla küresel emperyalist güçlerin menfaatleri doğrultusunda Sevr’in gerçekleşmesini sağlamaktır. Bilinmelidir ki “Su Uyur, Düşman Uyumaz.”    Bütün bunlara karşın Türk milleti hürriyeti ve bağımsızlığı söz konusu olunca daha sıkı kenetlenmesini bilmiştir. Türk milleti azmi, iradesi ve kudreti ile bu hainleri her zaman diz çöktürmüş ve hüsrana uğratmıştır” dedi.

Koçaslan şunları ifade etti:

    Sayın Kaymakamım, sayın Komutanım, sayın Belediye Başkanım, sayın daire amirlerim, şehitlik mertebesi ile nurlanmış aziz şehitlerimizin değerli aileleri, sevgili Mehmetçikler, muhterem Eğirdirliler ve değerli basın mensupları,

     19 Eylül Gaziler Günü, aziz vatanımızın bağımsızlığı ve bekası uğrunda muharebe meydanlarında canlarını ortaya koyarak savaşan, fedakâr ve kahraman gazilerimizin şeref ve kahramanlık günüdür. Gaziler gününü kutlamanın gurur ve heyecanı içindeyiz.

    Bugün; üç kıtaya Türk adını kazıyanların, Türklük uğruna kınalı bedenlerini toprağa koyduğu gündür.

    Bugün; şahadeti şerbet, bu dünyayı gurbet sayanların, ruhunu iman ile aklayan bedenini milletine saklayanların, kendisi cihan, öyküsü destan olanların günüdür.

     100 sene önce, haçlı ordusu hüviyetine bürünen emperyalist küresel güçler Türk’ün Anadolu’daki varlığına son vermek üzere, topraklarımızı dört bir yandan işgal ettiler. Ülkemizi parçalamaya yönelik Sevr Antlaşması’nı milletimize zorla kabul ettirmeye çalıştılar ve bu maksatla yunan Ordusu’nu Anadolu’ya sürdüler.

    Anadolu içlerine doğru ilerleyen yunan ordusu 13 Eylül 1921’de başkomutan Mustafa Kemal’in komutasında kahraman Türk ordusu tarafından Sakarya Meydan Muhaberesi’nde hezimete uğratılmıştır. Çareyi savaş meydanından kaçmakta bulan yunan ordusu, bir sene sonra, Dumlupınar’da tekrar aynı akıbete uğratılarak topraklarımızdan tamamen atılmıştır.

    Sakarya meydan muhaberesi Anadolu halkının ölüm kalım mücadelesi olmuştur. Bu mücadele kaybedilseydi, sömürgecilerin Anadolu’yu paylaşım planı olan Sevr antlaşması gerçekleşecekti. Bu durumda Anadolu’da Türkler’in varlığından söz edilemeyecekti. Gazi Mustafa Kemal ve arkadaşları böyle bir tabloyu Türk milletine yaşatmadılar.

   Yokluktan var edilen bir ordu ile gerçekleştirilen Sakarya Meydan Muhaberesi bugünün hür ve bağımsız Türk devletinin yolunu açmıştır.

   Mustafa Kemal ve arkadaşlarının önderliğinde yönetilen hürriyet ve bağımsızlık mücadelesi ,kıvılcımdan alev topuna dönüşerek zafere ulaşmıştır.

      TBMM bu zaferin anısına 19 Eylül 1921 tarihinde Sakarya meydan Muharebesi’nin muzaffer başkomutanı Mustafa Kemal’e, Türk milleti adına  “mareşal” rütbesi ve “gazi” unvanını  vermiştir. Mustafa Kemal Atatürk, milleti tarafından gazi unvanı verilen ilk askerdir.

    Biz üç aylık bebeğini emzirdikten sonra “Seni bana Allah verdi. Ben de seni Allah’a emanet ediyorum. Türk çocuğu öksüz kalır ama vatansız kalmaz.” diyerek  evladını ve kendi canını hiçe sayan, kasaturasını alıp ermeni çetelerinin üzerine korkusuzca atılan Nene Hatun’un torunlarıyız.

    Biz vatanın bölünmez bütünlüğü için askeri, polisi ve halkı  ile  aynı çatı altında bütünleşerek adeta et ve kemik gibi sımsıkı birbirine bağlanmış, bu vatan için seve seve ölmeye hazır neferleriz.

   Biz tüm cephelerde kahramanca savaşan atalarımızın kanını taşıyan canım albayrakta bir damla olsun, yeter ki vatan sağ olsun diye haykıran lazı, çerkezi, arapı, kürdü ile bütünleşmiş asil Türk milletiyiz. Ulu önderimizin de belirttiği gibi  muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur.

     Gün yüzü görmeden, belki düğününü yapamadan, doğacak çocuğunun kokusunu alamadan, sevdiklerini son kez göremeden, ailesine bir torun sevgisini yaşatamadan, bu ülkede mutlu ve huzurlu evlatlar yetişsin diye kendi evlatlarını yetim bırakıp can dediğin nedir ki vatan sağ olsun diyerek şahadet şerbetini içenleri nasıl tarif edebiliriz.

    Biz devlet için, vatan için, bayrak için kendimizi feda etmeye hazır kahramanlarız.

    Bizler vurulunca değil unutulunca ölürüz.

Kahraman gaziler, gaziler gününüz kutlu olsun. Sizler en büyük gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yaşayan birer temsilcilerisiniz. Sizler şehitlerimiz ile birlikte cumhuriyetimizin teminatı ve temel taşlarısınız.

    Ülkemiz bugün dünden olduğundan daha fazla iç ve dış hain odakların yoğunlaşan tehdidi altındadır. 15 Temmuz’da ülkemizde yuvalanan, millet ve cumhuriyet düşmanı hainler darbe teşebbüsünde bulunmuşlardır. Bu darbe teşebbüsü, Türk silahlı kuvvetlerinin gerçek vatansever askerleri, emniyet teşkilatımızın ve asil milletimizin kahraman evlatları tarafından önlenmiştir.

    İç ve dış terör örgütü vatan hainleri aynı amaca hizmet etmektedir. Bu hainlerin hedefleri; ülkede karışıklık çıkartmak, Türk ordusunu yıpratarak Türkiye Cumhuriyetini bölünmüş, zayıf bir ülke haline getirmek ve dolayısıyla küresel emperyalist güçlerin menfaatleri doğrultusunda Sevr’in gerçekleşmesini sağlamaktır. Bilinmelidir ki “su uyur düşman uyumaz.”

    Bütün bunlara karşın Türk milleti hürriyeti ve bağımsızlığı söz konusu olunca daha sıkı kenetlenmesini bilmiştir. Türk milleti azmi, iradesi ve kudreti ile bu hainleri her zaman diz çöktürmüş ve hüsrana uğratmıştır. 15 Temmuz darbe girişiminde ve diğer terör örgütlerinin kanlı eylemlerinde şehit olan asker, polis, korucu ve tüm sivil vatandaşlarımıza rahmet diliyor ve onları saygıyla anıyoruz.

     Topraklarımızın bir daha istila edilmesini, hürriyet ve bağımsızlığımıza göz dikilmesine ne biz ne de bizden sonraki nesiller hiçbir zaman müsaade etmeyecektir. İnanıyoruz ki kan dökülerek vatan olan bu topraklar, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Türk milleti tarafından en kutsal emanet olarak korunacaktır.

        Bu kutsal vatan uğruna kanımızın son damlasına kadar vatan topraklarımızı korumak ve vatan sevdası uğruna sarıldığımız şanlı bayrağımızı sonsuza dek göklerde dalgalandırmak için bizler de aynı bedeli ödemeye hazırız.

      Büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, şehit ve gazilere gereken önemi şu sözleri ile ortaya koymaktadır: “Türk tarihine altın sayfalar yazdıran gazilerimiz ile şehitlerimizin hatıralarını yüceltmek, onlara olan minnet ve şükran duygularımızı ifade etmek milli bir görevdir.” Atatürk’ün bu sözleri ışığında, yüce devletimizden şehitlerin hatıralarına ve gazilerimize her alanda her türlü ahde vefa duygusu ile daha fazla sahip çıkılmasını diliyoruz.

     Gaziler günü münasebetiyle, büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ü ve silah arkadaşlarını, aramızdan ayrılan gazilerimizi ve vatan uğrunda toprağa düşen tüm şehitlerimizi rahmetle anıyor, hayatta olan gazilerimize de esenlikler diliyorum.”

Bu Haberi Paylaş



Yorum Yap