Gazi Hüseyin Koçaslan:
19 Eylül Gaziler Günü dolayısıyla Günün anlam ve önemini belirten
konuşmayı Türkiye Muharip Gaziler Derneği Eğirdir Şubesi Başkanı Hüseyin
Koçaslan yaptı.
Konuşmalarında 15 Temmuzda Darbe girişiminde
bulunan vatan hainlerine seslenen Koçaslan:
İç ve dış terör örgütü vatan hainleri aynı amaca hizmet etmektedir.
Bu hainlerin hedefleri; ülkede karışıklık çıkartmak, Türk ordusunu yıpratarak
Türkiye Cumhuriyetini bölünmüş, zayıf bir ülke haline getirmek ve dolayısıyla
küresel emperyalist güçlerin menfaatleri doğrultusunda Sevrin gerçekleşmesini
sağlamaktır. Bilinmelidir ki Su Uyur, Düşman Uyumaz. Bütün bunlara karşın Türk milleti hürriyeti
ve bağımsızlığı söz konusu olunca daha sıkı kenetlenmesini bilmiştir. Türk
milleti azmi, iradesi ve kudreti ile bu hainleri her zaman diz çöktürmüş ve
hüsrana uğratmıştır dedi.
Koçaslan
şunları ifade etti:
Sayın Kaymakamım, sayın Komutanım, sayın
Belediye Başkanım, sayın daire amirlerim, şehitlik mertebesi ile nurlanmış aziz
şehitlerimizin değerli aileleri, sevgili Mehmetçikler, muhterem Eğirdirliler ve
değerli basın mensupları,
19 Eylül Gaziler Günü, aziz vatanımızın
bağımsızlığı ve bekası uğrunda muharebe meydanlarında canlarını ortaya koyarak
savaşan, fedakâr ve kahraman gazilerimizin şeref ve kahramanlık günüdür.
Gaziler gününü kutlamanın gurur ve heyecanı içindeyiz.
Bugün; üç kıtaya Türk adını kazıyanların,
Türklük uğruna kınalı bedenlerini toprağa koyduğu gündür.
Bugün; şahadeti şerbet, bu dünyayı gurbet
sayanların, ruhunu iman ile aklayan bedenini milletine saklayanların, kendisi
cihan, öyküsü destan olanların günüdür.
100 sene önce, haçlı ordusu hüviyetine
bürünen emperyalist küresel güçler Türkün Anadoludaki varlığına son vermek
üzere, topraklarımızı dört bir yandan işgal ettiler. Ülkemizi parçalamaya
yönelik Sevr Antlaşmasını milletimize zorla kabul ettirmeye çalıştılar ve bu maksatla
yunan Ordusunu Anadoluya sürdüler.
Anadolu içlerine doğru ilerleyen yunan
ordusu 13 Eylül 1921de başkomutan Mustafa Kemalin komutasında kahraman Türk
ordusu tarafından Sakarya Meydan Muhaberesinde hezimete uğratılmıştır. Çareyi
savaş meydanından kaçmakta bulan yunan ordusu, bir sene sonra, Dumlupınarda
tekrar aynı akıbete uğratılarak topraklarımızdan tamamen atılmıştır.
Sakarya meydan muhaberesi Anadolu halkının
ölüm kalım mücadelesi olmuştur. Bu mücadele kaybedilseydi, sömürgecilerin
Anadoluyu paylaşım planı olan Sevr antlaşması gerçekleşecekti. Bu durumda
Anadoluda Türklerin varlığından söz edilemeyecekti. Gazi Mustafa Kemal ve
arkadaşları böyle bir tabloyu Türk milletine yaşatmadılar.
Yokluktan var edilen bir ordu ile gerçekleştirilen
Sakarya Meydan Muhaberesi bugünün hür ve bağımsız Türk devletinin yolunu
açmıştır.
Mustafa Kemal ve arkadaşlarının önderliğinde
yönetilen hürriyet ve bağımsızlık mücadelesi ,kıvılcımdan alev topuna dönüşerek
zafere ulaşmıştır.
TBMM bu zaferin anısına 19 Eylül 1921
tarihinde Sakarya meydan Muharebesinin muzaffer başkomutanı Mustafa Kemale,
Türk milleti adına mareşal rütbesi ve
gazi unvanını vermiştir. Mustafa Kemal
Atatürk, milleti tarafından gazi unvanı verilen ilk askerdir.
Biz üç aylık bebeğini emzirdikten sonra
Seni bana Allah verdi. Ben de seni Allaha emanet ediyorum. Türk çocuğu öksüz
kalır ama vatansız kalmaz. diyerek
evladını ve kendi canını hiçe sayan, kasaturasını alıp ermeni çetelerinin
üzerine korkusuzca atılan Nene Hatunun torunlarıyız.
Biz vatanın bölünmez bütünlüğü için askeri,
polisi ve halkı ile aynı çatı altında bütünleşerek adeta et ve
kemik gibi sımsıkı birbirine bağlanmış, bu vatan için seve seve ölmeye hazır
neferleriz.
Biz tüm cephelerde kahramanca savaşan
atalarımızın kanını taşıyan canım albayrakta bir damla olsun, yeter ki vatan
sağ olsun diye haykıran lazı, çerkezi, arapı, kürdü ile bütünleşmiş asil Türk
milletiyiz. Ulu önderimizin de belirttiği gibi
muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur.
Gün yüzü görmeden, belki düğününü
yapamadan, doğacak çocuğunun kokusunu alamadan, sevdiklerini son kez göremeden,
ailesine bir torun sevgisini yaşatamadan, bu ülkede mutlu ve huzurlu evlatlar
yetişsin diye kendi evlatlarını yetim bırakıp can dediğin nedir ki vatan sağ
olsun diyerek şahadet şerbetini içenleri nasıl tarif edebiliriz.
Biz devlet için, vatan için, bayrak için
kendimizi feda etmeye hazır kahramanlarız.
Bizler vurulunca değil unutulunca ölürüz.
Kahraman
gaziler, gaziler gününüz kutlu olsun. Sizler en büyük gazi Mustafa Kemal
Atatürkün yaşayan birer temsilcilerisiniz. Sizler şehitlerimiz ile birlikte
cumhuriyetimizin teminatı ve temel taşlarısınız.
Ülkemiz bugün dünden olduğundan daha fazla
iç ve dış hain odakların yoğunlaşan tehdidi altındadır. 15 Temmuzda ülkemizde
yuvalanan, millet ve cumhuriyet düşmanı hainler darbe teşebbüsünde
bulunmuşlardır. Bu darbe teşebbüsü, Türk silahlı kuvvetlerinin gerçek
vatansever askerleri, emniyet teşkilatımızın ve asil milletimizin kahraman
evlatları tarafından önlenmiştir.
İç ve dış terör örgütü vatan hainleri aynı
amaca hizmet etmektedir. Bu hainlerin hedefleri; ülkede karışıklık çıkartmak,
Türk ordusunu yıpratarak Türkiye Cumhuriyetini bölünmüş, zayıf bir ülke haline
getirmek ve dolayısıyla küresel emperyalist güçlerin menfaatleri doğrultusunda Sevrin
gerçekleşmesini sağlamaktır. Bilinmelidir ki su uyur düşman uyumaz.
Bütün bunlara karşın Türk milleti hürriyeti
ve bağımsızlığı söz konusu olunca daha sıkı kenetlenmesini bilmiştir. Türk
milleti azmi, iradesi ve kudreti ile bu hainleri her zaman diz çöktürmüş ve
hüsrana uğratmıştır. 15 Temmuz darbe girişiminde ve diğer terör örgütlerinin
kanlı eylemlerinde şehit olan asker, polis, korucu ve tüm sivil
vatandaşlarımıza rahmet diliyor ve onları saygıyla anıyoruz.
Topraklarımızın bir daha istila edilmesini,
hürriyet ve bağımsızlığımıza göz dikilmesine ne biz ne de bizden sonraki
nesiller hiçbir zaman müsaade etmeyecektir. İnanıyoruz ki kan dökülerek vatan
olan bu topraklar, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Türk milleti
tarafından en kutsal emanet olarak korunacaktır.
Bu kutsal vatan uğruna kanımızın son
damlasına kadar vatan topraklarımızı korumak ve vatan sevdası uğruna
sarıldığımız şanlı bayrağımızı sonsuza dek göklerde dalgalandırmak için bizler
de aynı bedeli ödemeye hazırız.
Büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk,
şehit ve gazilere gereken önemi şu sözleri ile ortaya koymaktadır: Türk
tarihine altın sayfalar yazdıran gazilerimiz ile şehitlerimizin hatıralarını
yüceltmek, onlara olan minnet ve şükran duygularımızı ifade etmek milli bir
görevdir. Atatürkün bu sözleri ışığında, yüce devletimizden şehitlerin
hatıralarına ve gazilerimize her alanda her türlü ahde vefa duygusu ile daha
fazla sahip çıkılmasını diliyoruz.
Gaziler günü münasebetiyle, büyük önder Mustafa
Kemal Atatürkü ve silah arkadaşlarını, aramızdan ayrılan gazilerimizi ve vatan
uğrunda toprağa düşen tüm şehitlerimizi rahmetle anıyor, hayatta olan
gazilerimize de esenlikler diliyorum.