Atila TÜRKtür
!
Memleketi
belliydi, göçmen ettiler
! İçinde hep
memleket özlemi vardı! Çünkü;
telefonu; alo, efendim, buyurunla
değil, Atila Türktür diye açardı
Esas olan sadece yaşamak değil, İnsana
yakışır şekilde ve onurlu yaşamaktır. Boyun eğmeden, sürünmeden, el etek
öpmeden yaşamaktır! NH sözüne çok
benzemekte direnci, yaşamı
1970 li yılların aydınlık yüzüydü
! Kahrolsun
Amerikan Emperyalizmi, Bağımsız Türkiye diyordu, söz ve yazılarında Atila TÜRK
O zamandan.! Bu zamanlara
! Haklıydı!
1949
yılında Eğirdirde doğdu. Eğirdirde
İlk- orta ( ve ŞAİK Lisesi (Fen Bili.) hep Birinciliklerle mezuniyet. 18
yaşında bilimsel makaleler yazmaya başladı.
Siyasal Bilimler ve doktora. Çeşitli dergilerde, inandığını,
düşüncelerini dile getirdiği için; Fikir sucu işlemişti. 12 Mart 1971de
Komünistlikle! suçlandı, aranıyordu..!
Kimine göre, Kasabanın goministti,
yüz kiri, kimilerine göre;
ilkeli, insancıl, kibar, zeki, çok okuyan, çok güzel anlatımlı, ilkeleriyle,
gördükleriyle, yaşadıklarıyla, inandığı düşünceleri; yılmadan cesurca savunan dile getiren sosyal
paylaşımcı ATATÜRK ilkelerini savunan biri Atila Abi. Bir kasaba efsanesiydi komünist Atila. Yıllar sonra komünist olmadığına karar verildi...!
Çoğu insan ondan cüzzamlıymış gibi kaçtı. Kendisi, annesi Vesile Teyze- babası- Türkan- Selim kardeşler çok acılar çektiler.
Kaçtı. Evsiz barksız, kaçak- göçmen bir
yaşam ve mücadelesine başladı. 1978 Almanyaya
zorunlu-sürgün- göçmen. Almanyada doktora öğrenimi. Vatansız, sürgün
hayatı yaşadı 1989 yılına kadar. 1989 da üç uçak dolusu belge kitap arşivle
KKTC göçerek, YDÜ 3. doktora öğrenimi yaptı ve 2000 yılından bu yana; Kıbrıs
Yakın Doğu Üniversitesi İletişim Fakültesinde Öğretim Üyeliği yaptı. Devrimci,
ilerici, halkçı Atila!
Eğirdir
memleketi, doğdu yer, ana kucağı; Atila
Abinin. Yaşamı; ibretlik, tarihi-
sosyal bir derstir. Atila TÜRK;
Eğirdirden, onurlu yaşamayı;
söylediklerinin sosyal yaşamın ilkeleri olduğunu savunan ve bu uğurdaki
mücadelesinde; canından , dünya nimetlerinden , iki yüzlülükten, çıkardan,
daha çok değer veren bir insan olarak geçti.
Son yıllarda Atila Türkün
söylediklerinin yazdıklarının suç
olmadığı malum, denildiği gibi komünist
değildi, ki şimdi TK Partisi, Belediye
başkanı var!!!12 Martlı-Eylüllü vb.
darbelerin ülkemizi hep geriye götürdüğü bilinmektedir. O zaman devir böyleydi
demekle geçiştirilemez, hafifletilemez Doç. Dr. Atila TÜRKe yaşatılanlar.
Sonra PARDON! dediler. Suçsuzsun!
Düşündüklerini söylen, eylemlerde bulunmayan Atila TÜRK gibi ileri
görüşlü nice gençler- aileleri bu acıları yaşadı.
Geçtiğimiz
yaz aylarında, Atila Abi turist olarak
memleketine, doğduğu çocukluğunu - az da olsa gençliğini- yaşadığı Eğirdire geldi. Heyecanlı ve çok buruktu
! Vedaydı!
Her yeri gezdi. Bir ara; 1970li yıllarda onu, acımasızca
damgalayanlar, kasaba-şehir efsanesi
yaratanlar, sözlerine, dediklerine koyanlar (dedikoducular) ve ailesinden
adeta cüzamlı gibi kaçanlardan! Onu
infaz edenlerle (bizim kuşak- ocu bucu!) ! sohbet ederken söze katıldım.
Duramadım; keşke 45 yıl önce aynı saygıyı gösterebilseydiniz, kazana
atmasaydınız, neler demediniz Atila TÜRKe
dedim. Kendisine özgü tebessümüyle, kolumu tuttu, gülümsedi. Sanki ben hepsini unuttum der
yüceliğindeydi. Atila TÜRK, çok sevdiği, doğduğu efsane edildiği EĞİRDİRden
üzüntüyle ayrıldı. Bu onun son gelişiydi
Eğirdirde
olmaktan çok mutluydu. Yıllar öncesinin dünün- bu günün Eğirdirini
konuştuk. Eğirdir için
yapılanlar-kalanlar
Onu; en çok Kale Mahallesindeki ana-baba eviyle ilgili
yapılanlar, bu konudaki mücadeleleri ve münakaşalar, gönül kırıklığı ve bir kez
daha üzdü, çok derinden yaraladı. Bu konuda fazla konuşmadı
Adeta bir daha
gelemeyeceğini bilerek veda ediyordu anılara.
Hastalığı konusunu geçiştirdi ama çok rahatsızdı
Bir türlü inadına
vazgeçmedi sigaradan. Son ziyareti- vedası oldu. Tesellisi kendisini o zaman acımasızca
eleştirenlerin ilgisi-saygısı oldu da! O zaman öyleydi de, size ne oldu?
Neden?!!!!!
Ömrün sürgünle, memleket-vatan
hasretiyle, okumakla, yazmakla geçti
! Senin gibi düşünen bazıları, her devrin adamı oldu, onurları mı?
Ne yaparsın vahşi kapitalizmin çarklarına teslim olduk dediler
Rahatlar, torun, mal- mülk! Ya siz; evsiz -
barksız, çoluksuz -çocuksuz, arabasız, göçmensiniz! Hiç kaynanan olmadı ama; hayata kaynanalık ediyorum derdin. Ettin de! Amerika kahroldu mu? Türkiye
Bağımsız mı? Ah be Atila TÜRK neden düşüncelerini, seslendirirsin ki?!
Sussaydın! Neden inat ettin
goministlikte (!)
Eğirdir de
Eğirdir
haberlerini her gün izlediğini, göl ile
teşekkür etti (yer vermemi
istemişti). Eğirdirin fotoğraflarının
yer aldığı Eğirdir Albümü ve hazırlıklarını yaptığım Eğirdir ve Gölümüz ile ilgili kitabı mutlaka kendisine
ulaştırmamı istedi. Albümü, hazırladım. Çok memnun oldu. Ama kitabın bitmesini,
bekleyemedi Atila Abi
!!!! Aklı, gönlü eminim Eğirdirde kaldı!
Yüce
gönüllüdür, yufka yüreklidir, insan evladıdır
Neden Lefkoşada defnedildi?
En
yakınım-evim, çocuklarım dediği YDÜnin eski-yeni öğrencilerine; Neden
K.Kıbrısta toprağa verildi diye sordum. YDÜ; HOCA KIBRISI ÇOK SEVDİ
KIBRISTA HOCAYI ÇOK SEVDİ
SEVENLERİ AYIRMAK OLMAZDI, SANIRIZ KENDİSİ DE
BUNDAN MUTLUDUR dediler.. Haklıydılar
Haksızdılar! Çünkü bunun Atila Abinin
isteği olduğuna, bundan hoşnut olacağına hiç ihtimal veremiyorum. Eğirdire ise; ne desen boş,
adeta kimsesizdi(!), Eğirdire
başta anne baba eviyle ilgili sorunlardan, yaşananlardan, dolayı kırgın
olabilirdi- üzgündü! Kime ne diyecekti
!Soran , ilgilenen ve malum hastalığında
arayan, oldu mu? Haksızlıklara uğratılan, uğrayan, Eğirdirin en zeki
çocuğuna!
Yüzlerce
YDÜ evladın; şimdi sensizlikte çok üzüntü içerisindeler
Arkandan seslendiler. Ne dediler: Bu bayram
yüreğimiz buruk, Acımız büyük
Güler yüzlü bilge Adam ve eşsiz karakteriyle tüm
gönüllere taht kuran Atila TÜRK hocamız, uğurladık, çok büyük kayıp
Öğretmeye ve öğrenmeye ne açık bir
hocaydı. Günümüzün Alberti, Veyseli,
Aristosu, gurmesi açıkçası yaşayan bir bilgeydi. Müthiş bir
entelektüeldi, her alanda küçük değil muazzam anlamda bilgisi vardı..
Binlerce
ağaç dikti bu topraklara , kök salmak istemekliğinin ifadesi, nişanesidir her
fidan..
Kitaplarla yetinmeyen, kitapların sayfalarını
okumanın ders anlatmak olmadığını öğretin
...yüce
gönüllüdür, yufka yüreklidir, insan evladıdır. Bu gün önden gitti, hepimiz
geleceğiz yanına Atila
Geldiğimizde önce Arafın sonra Kıyametin
kaynanalığını yapacağız
Kültür
tarihi hocamız, YD Üniversitemizin yaşayan Kütüphanesi Atila TÜRK hocamız
,
daha çok söz vardı söylenebilecek, daha çok kitap vardı okunacak
.daha çok
kahve vardı içilecek
canım hocamı, ağabeyimi, dostumu, yol gösterenimi,
rehberimi
.
Adaya
düşmüş en büyük değerlerden birini kaybettik
Güzel insan Atila TÜRK
Nasılda
özeldiniz
iyi ki bu dünyadan geçtiniz güzel ve iyi kalpli hocam, arkadaşım,
başı..
Atila
TÜRK, böylesiyle bir daha
karşılaşılamaz.. Mümtaz karakter
Işıklar içinde ol..
İlk
dersimiz sizleydi, norm nedir dediniz
Bu gün hayatın normlarını daha iyi
anladım. Siz anlattınız
.Son dersiniz bu oldu
Ne mutlu bize, tanımışız sizi,
Atila Hocam
Bu
kadar mı sever öğrenciler hocalarını. Atila TÜRK; evsiz- barksız, arabasızdın;
fakat, Kıbrıslıların, öğrencilerinin dostlarının gönül- sevgi zenginliğini
kazanmışsın. YD Üniv. Çevresine diktiğin
binlerce fidan, bugün kocaman ağaca
dönüşmüş, insana-yaşama- doğaya dost,
Atila TÜRK. Herkese nasip olmayacak olan bu sevgi, bu övgü ne kadar
önemli. Yaşadığı yerlerde iz bırakanlardan olmak, bu kadar seveniyle birlikte
bu kadar güzel anılmak, ne mutlu.
Ruhun şad olsun, Işıklar içerisinde ol, hemşerim, meslektaşım
Hem ATİLA hem de TÜRK.
Eğirdirin goministi!..!!! Bilge,
insanca ve onurlu yaşamın örnek olsun
!
Atila
TÜRK; bu kadar şair adam, bu kadar
hassas adam, bu kadar bir ressam adam, bu kadar çizgi ustası adam, bu kadar
değişik bir adam, bu kadar karizmanın her unsurunu üzerine çağrılı bir
adam, tam bir estetik- güzel sanatlar
(bediiyyat) ustası