Şehrin içerisinden sakın otoyol geçirmeyin, geçirirseniz??.

eğirdir haber,akın gazetesi,egirdir haberler,son dakika,Şehrin içerisinden  sakın otoyol geçirmeyin, geçirirseniz??.
Haberin Tarihi: 18.10.2016 10:35:00 - Okunma Sayısı:2749 defa okundu.

1950-1970 yıllarda araç sayısı az, yol yapımıyla ilgili ekonomik- teknik imkanlar yetersiz olması ve şehir içi –dışı ulaşımında kolaylık olsun diye, yerleşim alanlarının içinden otoyolların geçmesi gerçekleştirilmiş.

 Erol Kesici

 Şehrin içerisinden  sakın otoyol geçirmeyin, geçirirseniz…….

“Seni seviyorum, Aşkımız bitmeyen yol çalışmaları gibi bitmeden sürsün. Benimle evlenir misin….”  Düğün davetine metin  olmakta… 

İçerisinden otoyol geçen köy – kasaba olur mu?


 

  Şehrinin içinden otoyol geçmesini istemek! Geçen otobüslerin kentin kalkınmasında çok önemli olduğunu bu gün bile savunmak..!

  1950-1970 yıllarda araç sayısı az, yol yapımıyla ilgili ekonomik- teknik imkanlar yetersiz olması ve şehir içi –dışı ulaşımında kolaylık olsun diye, yerleşim alanlarının içinden otoyolların geçmesi gerçekleştirilmiş. O dönemlerde bunun, kentin ekonomisinin güçlenmesi yönünden önemli katkı sağlayacağı da düşünülmüştür. Her ne kadar bu gün de bu fikri savunanlar olsa da, günümüzde bir çok yerde otoyollar şehrin dışına alınmakta, yolcu otobüs ve kamyonlar şehrin içerisine alınmamakta. Bakarsak, otoyolun şehir içinde oluşu, şehir içi trafiğini artırmakta, yıpranmaya kazalar neden olmanın yanı sıra,  zaman- para kaybına ve oluşturduğu -solunan kirli hava ile çok ciddi sağlık sorunlarına neden olduğu bilinmektedir… Örneğin; kentin içinden otoyol geçmesi ve yol kenarına yerleşimler nedeniyle, Aydın- Denizli arasında 50den fazla trafik lambasıyla karşılaşmakta. Dur, kalk, gaza bas, gürültü, kirlilik, yakıt gideri. Neden ise, kentin içinden yol geçince, yol kazanç kapısı olacak.   İşin kolayına kaçmak, avunmak! Kentin içinden otoyol geçmesi ve otoyol kenarına yerleşim ve ticaret, sağlık ve kazanç açısından hep zarardır..

     Ya hiç bitmeyen yol çalışmaları- asfaltlama, insanlarla birlikte yaşam içinde hep iç içeler. Daha geçen yıl asfaltlamıştınız?! Sağlığa, “keseye” zarar işler. Övünen ve sevinenler de var! Yollar yapılıyor. Yapılıyor da, hep yapılmakta yol çalışması! Peki de, kardeşim geçen yıl- öncesi niye iyisini yapmadın diye soran yok! Mazeret değildir,  doğa- iklim şartları, ağır tonajlı arabalar!

                 İçerisinden otoyol geçen Köy kalkınır, Kasaba olur mu?

   Yerleşim alanlarının içerisinden otoyol geçerse kentlerin  kalkınacağını söylemek…! Eğirdir için de geçerli mi ? Yolcu otomobilleri, kentlerin içerisinde ne kadar para bırakmakta? Ev- araba  beyaz eşya mı almaktalar?  Alırlarsa simit, gazete, WC gitmekte, çay, çorba içmekte, ki bunların çoğu da yolcu otobüslerinde bulunmakta…! Neler bırakmaktalar?  Egzoz gazı- balatasının zehri, aşınan yıpran yollar, kısacası verdiği zarar misli misli fazla. Trafik- kaza-sağlık için de tehlikeli. Hala kentin içinden otoyol geçsin mi? Araştırın! Siz; otomobillerinizle geçtiğiniz yerleşim alanlarından neler almaktasınız ve oranın ekonomisine ne kadar katkıda bulunmaktasınız?

       “Dert açmazsan”  daha az çare arınır…

  Yapılan araştırmalar; taşıtların egzoz gazlarının,  asbestli fren balatalarının- lastiklerin aşınması sonucu bıraktığı toz- asfalt malzemesinin kimyasal etkileri;  başta akciğerlere-mideye verdiği zarar,  sigaradan çok daha fazla tehlikeli- ölümcül olduğu belirlenmiştir. Bunun yanında; kentin, kışın baca gazı sorunu varsa, suyun kirliyse, her yıl asfalt yenilemeleriyle, kışın karda- buzda yollardaki buzu çözmek için kullanılan kumun –içerisine konan tuzun- kimyasalı karışımın, zaten zehir olan asfalt malzemesini çözmesi sonucu oluşan “zehir” çözünmekte- saçılmakta. Nereye gitmekte?  Bize geri dönmekte. Nasıl mı? Zehir; göle, dereye,  bağa bahçeye yer altına, oradan tarımla; elmaya, süte, ete, balığa oradan da sana bana… Bu zincirin, canlılarda kanserlere nedeni olduğu bilinmekte ve bu nedenle  “ölürsünüz” denilmekte! Yol yapımında; birçok ülkeden örnek alınmalı- uygulanmalı. Yol yapmak, kazanç için değil de, yaşam için planlanırsa, ölmeyiz-sürünmeyiz. “Yola, yol açmayın!” Zengin oluruz. Dert açmazsanız, daha az çare ve hastane aranır!

                 Para mı, Sağlık mı her şey?

   Şehrinin içerisinden devasa yollar geçirenler, hep kaybetmiş, hastalıklarla uğraşmış-uğraşmakta ve geleceğin doğasını yaşamını zenginliklerini kaybetmekteler. Buna Eğirdir de dahil. Otobüsler için ihtiyaçların giderilmesi için, yerleşim alanlarının dışındaki benzin istasyonlarının yanına yer alan lokantalar, alış veriş yerleriyle ve (yıllar öncesi var olan-bir çok ülkede olduğu gibi) bu yerlerin geliştirilmesiyle olur.

  Bir çok ülke daha sert iklimle sahip olmasına rağmen yollar bozulmamakta, ülkelerinin hiç birinde köyün-şehrin içinden otoyol geçmemekte. Yüzlerce km gitseniz de “yol çalışması “ göremezsiniz… Hangisi doğru? Yapılan bir defa yapılmış ve ender onarımlarla karşılaşıldığı belirtilmekte.

   Eğirdir de sahil yolları ilk yapıldığında ne kadar genişlikteydi?  Bu gün bile aradığımız, ileride çok ama çok aranacak olan “göl”-yediğimiz içtiğimiz suya-kaynağa, “kamu yararı” denilerek,  taş toprak her türlü atıkla doldurarak yol açmak ve zamanla 3kat büyütmek.  Yol açıldı! “durulmadı”! Dağı taşı yok ederek, taşların düşeceğini düşünmeden! Korku içinde  yaşam sunan evler yapıldı… İyimi oldu? Hiçbir ülke, durmadan yol onarımı-asfalt yaparak, binalarla betonlaşarak gelişmez…Korumayan, daha çok parasını, sağlığını, yerleşim alanını, geleceğini kaybeder. Yıllar sonra yol kenarına göçen köyler eski yerlerine dönmek zorunda kalacak, otoyollar şehrin içerisinden çıkarılacak… Yeni masraf, yeni yapı, bu ülke niye gelişmiyor?  “Yoldan…!...!”


 

 Katkı: Konya Eğirdir arasındaki Antik dönemde  var olan Kervan Yolunun, 1960 yıllarının öncesinde karayolu olarak düzenlenerek,  İzmir den-Eğirdir üzeri Konya’ya gidecek araçlar için trafiğe açıldığı ve 1960 lı yıllarda  1.Sahil (güney) Yolu yokken-Keşiktaş Yokuşundan yolcu otobüs ve yük kamyonlarının geçtiği bildirilmektedir.

 Sahil Yolu ilk yapıldığında(1973-74) oldukça genişti… Bu güne yarına yeterdi… Dağlardan taş toprak alarak Göl dolduruldu. 2 geniş yol daha ilave edildi, yol 3 lü otoban! oldu !!! Yavaş gitsek olmaz mı ..? Göl burası! Gölün etrafına Konya-Barla vb için   otoban yapılmamalı … Yasalara uyulmalı. Mümkünse Konya- İzmir Ankara vb. ulaşım-  taşıma, Gölün Kuzey kesiminden yapılmalı . Raylı sistem… Yollar tekrar tekrar yapılmakta, fakat sağlık çevre- göl geri gelmemekte… 

 

 Bu güne kadar hala süren yol çalışmalarına harcanan parayla, tüneller, yeraltına tüp geçitler…  nice yollar yapılırdı ..!

        Seyahat ederken, yol çalışması yapılmayan bir yer-yol gördünüz mü? Ülkemizde her yıl her mevsim,  hiç bitmeyen-aynı- yol çalışmaları yapılmakta. Bunca harcanan parayla; tünel, alt-üst- tüp geçitler defalarca yapılırdı. Davetiyelere metin oldu, “yol çalışmaları gibi aşkımız hiç bitmesin, benimle evlenir misin. Acı kara mizah. Gülmeyelim ağlayalım. Asfalt, göl,

egzoz; “imkan olsa da” otoyol; tünel- yeraltı  vb  çalışmalarla Eğirdir’in çevresinden geçse. …

   Diğer bir sorun,  asfalt çalışmaları her yıl hem de yükseltilerek yapılmakta. Neden yol kazınarak yapılmaz da durmadan yükseltilir? Önceleri yollar evlerle- bahçelerle bir sevideydi  (Türkiye ye özgü asfalt çalışması-yükseltme – daha çok para kazanmakta birileri) şimdi ise yollar yükseldikçe yükseldi, binalar, bahçeler yolun 3-4 m. altında kaldı… Sokak araları her yer asfaltla adeta  kalaylandı... Su baskınları olduğu zamanda … Bu yıl yağış …takdir!!!!

     Çözüm, iyi yol yapmada. Yolu kazanç ve arkasından gelecek yapılaşmalara ve doğa tahribatlarına neden olmamak amacıyla yapmalı. Otoların yaşam alanlarına giriş çıkışları kısıtlanmalı  (  kapalı-otopark- şehir içi metro-tramvay- hibrit araç). Toplu taşımada, demiryolu- metro vbleri geliştirilmeli. Şehir içinde bisiklet kullanımı teşvik edilmeli. Çözüm çok…  

 

 

 

 

 

 

 

Bu Haberi Paylaş



Yorum Yap