Eğirdir'de Turizmi,koku-sinek, sıtma etti(!)

                   Eğirdir'de turizmi; dişli balık, tarım ilaçları, kıyı işgalleri, siyaseten bakış ve ihmal sonucu, sinek-koku sıtma etti !!! Çünkü yazın Eğirdir Gölü çevresinde akşamları hayatı adeta kabusa çeviren sinekten (gümül-gün sineği) cam –çerçeve açamaz, ışık yakmaz, karanlık olmadan yemek yemeğe çalışırsın…Sinekten; çay -çorba içilememekte, hatta açık havada  rahat oturulamamaktadır…   İşletmecilere neden turizm bu halde diye sorduğunuzda, öncelikleri sinek. Gölün kokusu, göl koktu…! Neden, göl su deposuna dönüştürüldü (gölde su akışı çok yetersiz),  gölü temizleyen doğal canlılar- düzen yok edildi- bozuldu.   

     Sinek- gölün kokusu için çözüm; etrafa her gece “zehir saçmakla” olmaz. Bu sorun Yerel yönetimi aşar. Devletin yapması gereken köklü çözümler var. Göl temiz olacak (mekanik ve biyolojik temizlik), doğal denge – korumak ve tarımın şekli temel koşul… Bu günden yarına hemen  çözüm beklenmemeli. Zamanda geçirilmemeli… Ya göl, ya da hala yapılan ilkel tarımı tercih emek! İkisi birlikte olmaz! Korkunç… Karar vermek gerek… Ya ilkel tarım, ya göl . Ya da göl ve mutlak kontrol altında denetimli iyi tarım ve göl. Diğer çözümler ve yapılanlar!  çözüm değil sorunları artırır- pansuman tedbirleri bile değildir. Dünyada örnekleri çok… Gölde hala yapılan; nasıl olursa üretimi ve şov!.  Değilse sorun olmamalıydı. Sorunlar var ve giderek artmakta… Elma ve tarım ürünlerine atılan kimyasalların sayı ve miktarı her yıl giderek artmakta, su sorun olmakta… Göl yok olmakta, göl içme suyu!… Kuraklık kapıda!…  Eğirdir Gölü’nün taliplisi çok!  “Taşırlar-alırlar gölü! Göl için politikalarınız – bakışınız yanlış!” Göl en büyük politika-siyaset malzemesi yapılmakta…! Temiz! Kirli! Kim temiz diyor?  Sorumlu!

  Bayram günleri Eğirdir doldu taştı demek! Teselli bile değil!.. Çünkü bayram günlerinde Anadolu’nun her kenti-ata toprağı dolup taşmakta. Ankara, İstanbul, İzmir adeta boşalmakta. Hele bayramlar kış gününe denk gelmezse -  tatil uzun olursa her yer “taşmakta”.  Değil mi?

    Turizm ve terör derseniz…! Daha önceleri derim..! Amasra, Safranbolu… derim! Niye böyle diye sorduğunda siyasilere; “biz gelince…” hep aynı sözler…

  Ada yolarına köprü yıllardır siyasetin malzemesi… Hani köprü yapılacaktı söz vermiştiniz, siyasiler, politikacılar… Beyanatlara bakın, ne kadar çok “kullanılmakta göl” siyasette. Öyleyse, bu kadar çok gündemde olmasına rağmen gölün sorununun hemen çözülmesi gerekmez miydi?    Çözülürse çok önemli “ siyasi malzeme” ortadan kalmaz  mı acaba? Çözümün anahtarlarından olan  “Ekolojik Köy- Kanal- İyi Tarım” projelerine ne oldu? Çözmeler… Her seçim öncesi konuşun!  Bakın…      

GELİŞMEDE ÖNCELİK,

ELDEN ÇIKARMAK DEĞİL

KORUMAK-SAHİPLENMEKTİR…

FAKÜLTEN NEREDE?

     Eğitim! Öğrenciyi kazanç kapısı görmek büyük yanlıştır… Kimin parası kimin cebinde? Bu nedenle zaten öğrenci gelmiyor deyip, Türkiye'de çok az ilçeye nasip olan Fakülteni verip neredeyse  “köylere bile açılan “ yüksekokul geldi diye sevinmek! Ve arkasından da Eğirdir’e Üniversite gelmeli demek…  Hani Eğirdir’e “Butik Üniversite” gelecekti? Sizce ; “işe yaramayan”  adınızı taşıyan, 35 yıl önce Eğirdir Halkının ve siyasilerinin  birlik olarak büyük emekler vererek bu onuru Eğirdir’e taşıyan, hiçbir yere gitmesin diye adının önüne Eğirdir yazdırılan , Eğirdir Su Ürünleri Fakültesini, Isparta niye severek kabul etti , yük aldı acaba ? Yalvaç bize verin diye çok uğraştı…!  Burdur niye istedi? Size ne zararı vardı ESÜF’nin? ESÜF’nin gitmesini neden, kimler istedi ve siyaseten- güç kullananlar kim? Eğirdir'deki ESÜF Isparta’ya taşınınca kimler “sevindi”? Araştırın…! Fakültesine hala sahip çıkmayan, birlik olmayan, “bizim zamanımızda, biz” diyen kente, yerde birçok kuruluşu gider- gittiği- gelişmediği gibi, Üniversite gelmez. Ne yaptınız bunun için…   Gülerler insana… önce bakışını değiştir… Eğirdir'de, güçlen… Bir zamanlar Balkanların en büyük ve Eğirdir’in ekonomisin de lokomotif olan Kemik Verem Hastanesine ne oldu… İhtisas hastanesi olacakken , şimdi ne durumda…? Diğer bir lokomotif olan Dağ Komando Okulu Acemi Eğitimi niye Isparta’ya taşındı? Polis okulu ne aman gelecek Eğirdir’e? 

EĞİRDİR; TAŞ OÇAKLARIYLA,

BETONLAŞMAYLA TAŞLAŞMAKTA!

    Eğirdir'de ne gelişti… ? Üretim mi? Eğirdir de üreticinin -esnafın insanların yüzleri gülmekte mi? Beton -demir, göl kıyı kesimlerinin  kamu yararı adı altında işgali mi, taş ocaklarının dağları ve oradaki canlıları  yok etmesi mi, tıpkı evinin camını, kapısını, duvarının, Eğirdir’in doğasının  yok edişleri mi üretimi - gelişme?!!! Bu gelişme değil, “Eğirdir’i yok etmedir”(!)… Eğirdir'de gelişen tek şey inşaat sektörüdür… O da Eğirdir’in güzelliklerini yok etmektedir. “Ne yapalım önümüz deniz, arkamız….” Yer yok demek :.. Sevinçbey 3 km… Bedre , Bayboğan kaç km Eğirdir’e? Eğirdir'de  gölü doldurma-yol-inşaat gelişti. Siyasi dönemlerin “anzer balı”!… Hiç bitmeyen yol çalışmaları, çok sayıda yapılan binalar, taş ocakları rant kapısı değil mi?  Her yerde- devirde menfaat ve rant kapısı değil midir (!) yapanlara bakmak yeter!  “Betonlaşma gelişirken” Eğirdir “taşa döndü-hep kaybetti”! Betonlaşarak, her taraf yerli yersiz binalar yaparak ne ülke ne de Eğirdir gelişir.

  Göl Kıyı- doğa ihlalleriyle bina yapmak hizmet değil-suçtur- kayıptır!  Eğirdir’i doğalığıyla geleceğe taşımaz. Beton yetmemiş gibi; taş- mermer ocakları da üretim değil, doğayı yok ediştir… Kazanç mı?  Balık da, elma da, gül de olduğu gibi taş da da, bir ülke-kent kendi işleme teknolojisine sahip değilse, ham madde olarak satıyorsa, bire satıp, hep 10-100 e geri alır. Böylelikle gerekli para kazanılmıyor ve doğaya daha çok zarar veriliyor, sömürülüyor…

                “Taş- mermerciler”  yörede kimlere neden “para vb. yardımlarda desteklerde”   bulunuyorlar? Neden? Eğirdir belediye bşk ŞENGÖL taş ocaklarına isyan ediyor , “….peynir gibi dağları kesiyorlar…” diye… Siyaseten mi…!Ya bu “kesime”, siyaseten ses çıkarmayanlar…?  Gölü koruduğunu söyleyen STK, bu işin taşeronluğunu yaparsa…! Sizin adınız “koruma” diyor nasıl oluyor, diye sorduğunda; “ne yapalım hocam devlet izin veriyor…” Ey …!

“ALTINKUM’DA ,  ALTINA HÜCUM !…” 

                Eğirdir'in en pahalı emlak vergisi ödenen, en büyük mahallere dönüştürülen koyu, ALTINKUM.    İyi koruyun, kıymetini bilin diye bu eşsiz koya, Altınkum demiş atalarımız da. Koyun dişlerini dökmüş! Protez yapmışsın! Protez diş ne kadar doğal ve güzelse; Altınkum o kadar doğal ve güzel! Her iki mahallenin yüzey suları- atıkları- baca gazları kirletmekte koyu… Bu iki mahalle koy özelliği nedeniyle hava kirliliğinin en üst düzeyde olduğu mahallerdir.  Hangi binada- kuruluşta Baca Filtresi var? Yine her devrin adamları,…ları, çıkıp, konuyu başka yerlere çekip, Eğirdir’in en büyük…, gözde …, Eğirdir’in gelişmesini istemiyor diye, “taşlaşmayı”  savunacak- şikayet edecek ve hakaretlerine devam edeceklerdir…! Etsinler…

    Üretim… Eğirdir'de doğa, su ürünleri ve elma üretimin lokomotifidir… Ama bu yöntemlerle, ayrılıklarla, benim partimle değil… Önce tarlan temiz olacak… Birlik olacaksın… Doğal ürünlerini işleyecek,  endüstriyel gelişimleri sağlayacaksın… Sadece benim diye değil, bizim,  Eğirdir için sahiplenecek, avunacak, konuşacak ve PARTİNİZ EĞİRDİR OLACAK..!

                “Eğirdir, kalabalık, pek bakımlı çarşıları olan, çevresi bağ, bahçe ve bostanlarla donatılmış büyük bir şehirdir.” Ne zaman…. İbn-i Batuta …. zamanı….Bu zamansa! Ne den!

Gelecek Yazı “Partiniz Eğirdir olursa” Eğirdir Kaybetmez

Bu Haberi Paylaş

Yorum Yap