16:14:50 TÜRBEDEN PARA ÇALAN HIRSIZLAR YAKALANDI 15:17:25 ADD, ÇOCUK BAYRAMINI KÖY OKULUNDA KUTLADI 14:49:38 MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜ EROL, KOLTUĞUNU ÖĞRENCİLERE DEVRETTİ… 13:10:58 ÇOCUK BAYRAMI EĞİRDİR’DE BÜYÜK COŞKUYLA KUTLANDI 12:24:48 Kaymakam Adem Çelik, Makam Koltuğunu Çocuklara Devretti 12:11:36 Eğirdir Köylere Hizmet Götürme Birliğinin Meclis Toplantısı Gerçekleştirildi 11:09:12 Isparta TÜBİTAK Bölge Yarışmasına Ev Sahipliği Yapıyor 11:04:51 Bağımlılıkla Mücadele İl Koordinasyon Kurulu Toplantısı Yapıldı 11:00:10 Sosyal Denge Tazminatı Sözleşmesi İmzalandı 10:55:48 ITSO Heyeti Bilgilendirme Seminerine Katıldı 10:48:28 Vali Baruş, İl Genel Meclisi Üyeleriyle Bir Araya Geldi 10:43:58 Başkanlık Koltuğuna Küçük Ahmet Selim Oturdu 10:36:25 Eğirdir1923 Spor Kulübü Başkanı Mahmut Sağlam'ın 23 Nisan Ulusal Egemenlik Ve Çocuk Bayramı Mesajı 17:52:01 Mehmet Demirel’den 23 Nisan Ulusal Egemenlik Ve Çocuk Bayramı Kutlama Mesajı 16:51:47 Isparta Valisi Aydın Baruş'un 23 Nisan Ulusal Egemenlik Ve Çocuk Bayramı Mesajı 16:15:43 Esnaf Odası Başkanı Murat Yalkın'ın 23 Nisan Kutlama Mesajı 16:12:25 Eğirdir Belediye Başkanı Mustafa Özer’in 23 Nisan Ulusal Egemenlik Ve Çocuk Bayramı Mesajı 15:53:00 EMİNE ERDOĞAN BAKA SERGİSİNİ ZİYARET ETTİ 14:31:16 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI KUTLU OLSUN… 12:26:37 Başkan Mustafa Özer’e Gelen Kutlama Çiçekleri Mahkum Ailelerine Bağışlandı

GÖL SUSUZ KALACAK?!!!

eğirdir haber,akın gazetesi,egirdir haberler,son dakika,GÖL SUSUZ KALACAK?!!!
Haberin Tarihi: 20.12.2016 10:17:00 - Okunma Sayısı:2947 defa okundu.

Yrd. Doç. Dr. Erol KESİCİ Yazdı...

GÖL SUSUZ KALACAK…!!!

Yrd. Doç. Dr. Erol KESİCİ

TTKD Eğirdir - ISPARTA Temsilcisi

* Eğirdir Gölü’nün görünüşüne aldanmayınız! Yine “kamu yararı”…Yeter artık, göl yüzey sularıyla beslenemezse, susuz kalacak, kuruyacak…

* Göle dolgu için tepki gösterenler(olumlu tepki), “Yapmayın Bu Güzel Gölü Mahvetmeyin” diyenler, aynı sözü “siyaseten değil”; gölden su alımlarına ve gölün beslenmesine etki eden suni yapılar içinde söylemeleri  gerekmez mi? …

                 Eğirdir Gölü çevresinde geçmiş yıllarda yapılan onlarca gölet-baraj varken, yetkililerce, Isparta’da ve Göl havzasında 2019 yılı sonuna kadar 30 adet Baraj ve 3 adet Gölet daha tamamlanacağı bildirilmektedir. Bu projelere, geçtiğimiz haftalarda SARIİDRİS GÖLET İNŞAATI ve KAPALI DEVRE SU ALIMI eklenmişti.  Geçtiğimiz gün ise bir yenisi daha eklendi-“müjdelendi!”, YEŞİL KÖY GÖLETİ ve SULAMA PROJESİ. Eğirdir Gölü’nden, yıllardır her yere gerekli gereksiz onlarca  pompajla, çepeçevre   sulama kanallarıyla su alınmakta ve  bunun yanı sıra   göl çevresindeki çok sayıdaki dere- çay ve yüzey sularının önüne onlarca  gölet yapılarak, gölü  beslenmesi engellenmekte. Göl; göl aynasına düşen yağmurla beslenmeye bırakılmakta. Gölün bu tür işletme yöntemi, birçok göl kurumasın da olduğu gibi geri dönüşü olmayan,  çok tehlikeli sonuçlara neden olacaktır. Yanlış mı?

               YEŞİLKÖY’DE KIYI İŞGALİNİN SONUÇLARI

      Eğirdir Gölü kenarında konumlanan Yeşilköy’e, Yeşilköy Göleti ve Sulaması’nın yapılmasıyla 3.320 dekar araziye su temin edileceği haberi, geçtiğimiz hafta  sonu basında yer aldı. Daha önce de belirtildiği gibi yapılan  gölet ve sulama projeleri, Eğirdir Gölü’nün su seviyesinin azalmasının yanı sıra gölün beslenmesine etkili oluyorsa, uygulanmamalıdır. Zarardır. İsraftır. Bu konuda yapılan bir çok çalışmalarla, göllerin besleniminin  havza bazında ele alınması gerekliliğini ve gölü besleyen dere-çaylarla, yüzey akış sularının önüne gölet baraj yapılmasının çok sakıncalı olduğunu, bunun doğal sulak alanların kurunmamasına neden olduğu bildirmektedir. (..gölet, sulama kanalı gibi suni yapılar; göl kıyı kenar çizgisi üzerinde(su seviyesi bakımından), iklimsel değişikliklerden daha fazla etkili olmaktadır. Görmüş ve Ark... SDÜ Jeoloji Mühendis. Böl.).

               Eğirdir Gölü’nü besleyen su kaynaklarının ve biyolojik çeşitliliğinin üretkenliğinde büyük önem arz eden Yeşilköy, Barla vb. kesimlerde, yapılan bilimsel çalışmalarda; “Eğirdir Gölü kenarındaki meyve bahçelerinin kimi zaman göle birkaç metre uzaklığa kadar geldikleri gözlenmektedir. Uydu görüntülerinden yapılan incelemeler son 25 yılda tarımsal alanların gölü tehdit eder bir hal aldığını göstermektedir. Eğirdir Gölü üzerinde değişik araştırmalar gerçekleştirilmesine rağmen (Karahan, 1991; Menengiç, 1991; Karagüzel vd., 1995; Irlayýcý, 1997; Güneþ vd. 2001; Soyaslan, 2004; Atay ve Bulut, 2005; Kesici ve Kesici, 2006; Beyhan, 2007),  göl kıyı kenar çizgisinin devlet ve halk arasında en önemli problemlerden biri olduğu görülür(Görmüş  vd.SDÜ).Çünkü göl kıyı alanlarında su çekilmelerinin sonucunda  karalaşan yerlere insanlar işgal edip, gölün olan alanlara, benim-bizim diye hak iddia etmekteler.

               Yeşilköy; Eğirdir Gölü kıyısında konumlanan bir yerleşim ve çok geniş bir tarım  alanıdır… Yeşilköy kesiminde binlerce dönüm alanda yer alan batık sulakalanlar, göldeki balıkların beslenmesi sağlayan planktonlarının üretim yeri olmasının yanı sıra göldeki doğal balıkların yumurta bıraktıkları üreme - büyüme alanlarıydı. Bu bölgede yıllardır yapılan drenaj - kurutma yöntemleriyle, göl kıyı alanları işgal edilmiş ve gölün kuruyan alanlarına elma başta olmak üzere onbinlerce meyve ağacı dikilerek, göl alanı tarım alanlarına dönüştürülmüştür.  Çevrede çok sayıda cazibeyle, kanaletlerle ve pompajla gölden su alımları devam etmektedir. Bu yetmezmiş gibi ilkel olan sulu tarım projesiyle gölü besleyen sukaynaklar ı engellenecektir.

               Yapılan diğer bir çok araştırma sonuçlarına göre; Yeşilköy-Barla başta olmak üzere gölün, meyve bahçelerinin tarafından işgal edildiği defalarca belirlenmiş ve önlemler alınması önerilmişe de son yıllarda da aynı işgaller devam etmekte olup, göl kıyısındaki işgallerle ilgili verilen mahkeme kararları uygulanmamaktadır. Bu yasal olmayan işgallerin olduğu yerlerde, meyve bahçelerindeki vahşi sulama ve kimyasalların aşırı kullanımı, gölün su seviyesinin azalmasına ve gölde tarımsal kirliliğin çok artmasına neden olan kesimler olarak belirtilmiştir. Yeşilköy’e; yapılacak gölet ve sulama projesi, çok gerekli olan verimi artıcı bir proje değildir. Havzada elma üretiminin ve pazarının durumu üzücü olup, bunun düzelmesi sulama alanlarının artırılması değil, kalitenin ve iyi tarımın uygulanmasıyla olur…

 GÖL İÇİN, KAMU YARARINA DA OLSA,

DOLGU YAPILMASI YANLIŞ-SA-TIR,

GÖLDEN AŞIRI SU ALIMLARI DA YANLIŞTIR,

AYNI TEPKİ GÖTERİLMELİDİR…

               Göl kıyı alanlarının işgaline elbette izin verilmemeli, fakat aynı hassasiyetin gölden su alımları ve gölü besleyen yüzey sularının önüne gölet yapılmasına ve gölden pompajla ve cazibeyle, aşırı su alınmasında da şiddetle karşı çıkılmalı… “Yapmayın Bu Güzel Gölü Mahvetmeyin..”  başlıklarını- tepkilerini, gölde aynı sözü, sürdürülen aşırı su alımları için de,   göstermek gerek… Bu ses çıkarmamanın, siyaseti- tarafı olmamalı…  Gölden bu şekilde giderek artan su alımlarının yapılması gölün ve diğer göllerin geleceği için çok tehlikeli bir durumdur. Bu işe bir şey olmaz yaklaşımıyla bakmak çok büyük yanlışlıktır. Dünyada ve ülkemizde bir çok gölün kurumasının yok olmasının başlıca nedenlerinden biri bu hesapsız- politik amaçlı aşırı su alımlarıdır. Eğirdir Gölü’nün su seviyesi, son atmış yıldır, her yıl, giderek artan oranda açık vermektedir. Göldeki su seviyesinin  korunduğunu göstermek için, Köbrübaşındaki regülatörden Kovada Su Kanalına doğal akışla  su verilmemesiyle, göl korunmaz. Bu yöntem hem gölün dip kısmının dolmasına ve gölün tatlı su özelliğinin giderek  kaybolmasına ve ekolojik dengesinin yok olmasına neden olmaktadır. Kirlilik, balıklandırmayla birlikte,  Eğirdir Gölü’nün doğal düzeni bozmuş ve Eğirdir Gölü göl baraj gölüne dönüştürmüştür.

               Gölet yapımlarına-sulama karşı değiliz, yapılan işlemler milyonlarca yıldır var olan üretken olan doğal kaynaklara zarar veriyorsa, aşırılığa engel olmalıyız.

EĞİRDİR GÖLܒNÜN

GÖRÜNÜŞÜNE ALDANMAYIZ…

KONTROLSUZ VE HESAPSIZ

YÖNETİLMEKTE-İŞLETİLMEKTE…

               Dünyada kurumaz denilen göller, sulakalanlar kurudu. Su talebindeki bilinçsiz kullanım ve Eğirdir Gölü gibi doğal su kaynaklarının, tarımsal sulama için, çevrelerine aşırı gölet-baraj ve pompaj yapımları gibi SU KAYNAKLARI KONTROLSÜZ BİR ŞEKİLDE İŞLETİLMESİNİN sonucunda gerekli önlemler alınmaz ise, 7.3 Milyar nüfuslu dünyada, 20-30 yıl içerisinde, 1.8 MİLYAR İNSANIN YAŞADIĞI BÖLGELERDE SU KALMAYACAĞI bildirilmektedir…  Doğal göllerimizden su alımlarının ve  gölet yapımlarının bir hesaba ve planlamaya bağlı olduğunun belirten yetkililerimiz; bu ürkütücü ekolojik raporlar  da,  bir hesaplamadır ve işletim sonuçlarıdır ve  görmezlikten gelinmemelidir. Eğirdir Gölü’nün kontrollü bir şekilde işletildiği söylemek mümkün değildir.  Gölde su seviyesi, hacmi su aynası kayıpları, yapılan ölçümlerle ve raporlarla belirlenmiştir. Daha önce de belirttiğimiz gibi gölün su bütçesi yıllardır kayıp vermektedir. Görünüşte kaybı göstermemek gölün doğal akışını engellemekle sağlanmaya çalışılmaktadır ve buna gölün dip kısmında belgesel olarak belirlenen -3 metreye ulaşan balçık- sedimant de katkıda bulunmaktadır. Kısacası;  Eğirdir Gölü’nün Görünüşüne Aldanmamak gerekir. Göl giderek su kaybetmekte, kıyı kesimleri bataklıklaşmakta-kurumaktadır.  Dünyada ayrıca mevcut su kaynaklarının yüzde 20’si aşırı ve kontrolsüz bir biçimde işletilerek, büyük bir israfa yol açılıyor(ANF). Göllerimiz doğal kaynaklarımı için zaman geçmeden ,bu yanlış yönetim örneklerinden ders almak ve aynı yanlışlara düşmemek gerek…

     Bir yandan göle milyonlarca balık atacaksın ve bu balıkların büyüyerek geri dönüşünün olmayışının neden birinin ,  irili-ufaklı balıkların sulama kanallarıyla ve pompajla elma bahçelerine taşındığını 20-30 yıldır  bilim insanları belirtilmesine ve çözüm önerilerine rağmen aynı  sulama yöntemlerinde ısrar etmek…Doğal su kaynaklarımızın  kontrolsüz bir şekilde  işletiyor olmasının başka acı bir örneğidir…Göle, yaşama, ekonomiye zarar…İsraf..!

Bu Haberi Paylaş



Yorum Yap