ISPARTA
MİLLETVEKİLİ NURİ OKUTAN:
ABD SEFERİNDEN ZAFER
ÇIKARMAK, MİLLETİ AHMAK YERİNE KOYMAKTIR
Bağımsız Isparta Milletvekili Nuri
Okutan, yüksek itirazlarla başlatılan
ABD seferi, zoraki kabullenişle sona ermiştir. Trump seferinden zafer çıkarmaya
çalışmak, milleti ahmak yerine koymaktır. Boş yere ABDye ve Rusyaya
yalvarmak, acizliktir. Başımıza bela sarmaya çalışanlardan medet ummanın ne
anlamı olabilir ki dedi.
Nuri Okutan Türkiye Büyük Millet
Meclisinde düzenlediği basın toplantısında, Türkiyenin kendisini kapana
kıstıranlardan kurtuluş reçetesi beklemesinin abesle iştigal olduğunu
belirterek, şunları söyledi: Milletimiz hem içeride hem dışarıda nefes alamaz
hale gelmiş ve adeta boğulmaktadır. Ülkemizin çevresi bir yangın yeridir ve bu
yangının içeriye sirayet etmesi sadece zaman meselesidir. Herkes yaklaşan
tehlikeyi görmekte ve bilmektedir. Bir kısım insanımız büyülenmiş gibi olaylara
çaresiz bakmakta ve kılını kıpırdatmayarak birilerinin ülkemizi kurtarmasını
beklemektedir. Halbuki kurtarıcı olarak bakılan ülkemizi yönetenler bu yangının
mesulleri arasındadır. Kendi küçük ikballeri için Kuzey Irakta doğuma neden
olanlar, Kuzey Suriyede de yeni doğumu kabullenme içerisine girmişlerdir.
Suriyeyi yangın yerine çevirerek her türlü şer gücün orada cirit atmasına
neden olan ülkemiz yöneticileri, Türkiyenin kapana kısılmasına neden
olmuşlardır. Başımızdakiler Suriyede bütün dünyanın neden karşımıza
dikildiğini, her politik çıkışımızın önünün neden kesildiğini anlamazlıktan
gelmeye devam ediyorlar.
Isparta Milletvekili Nuri Okutan,
Cumhurbaşkanı Erdoğanın tıpkı Saddam Hüseyinin Kuveyti işgale teşvik
edilmesi gibi Arap Baharının içine çekildiğine işaret ederek, Arap Baharının
Türkiyeye ve İslam dünyasına kurulmuş bir tuzak olduğunu söyledi.
TÜRKİYENİN TÜRK
VE İSLAM DÜNYASI İLE ARASINA SET ÇEKİLİYOR
Nuri Okutan şöyle devam etti:
Arap Baharında başımızdakilerin
güçleri ve imkânları olmadan Yeni Osmanlıcılığa ve İttihat-ı İslamcılığa
soyunmaları belayı davet etmiş, bu politikalardan ürken ülkeleri karşımıza
dikmiştir. IŞİD ve YPG/PYD oyunu bunun neticesidir. Her girişimimizin önünün
kesilmesinin nedeni de budur. Küresel ve bölgesel güçlerin hiçbirisi Türkiyeyi
Suriyede, Mısırda, Libyada, Tunusta ve Yemende kısaca Arap dünyasında
istemiyor. Suriyede ülkemizi bir set gibi çeviren yeni yapı Yeni
Osmanlıcılığın ve İttihad-ı İslam anlayışının ölüm fermanı olarak önümüze
konmuştur. Onun için ABD, Rusya ve bilumum Batı ve Doğu ülkelerinin koruması
altına alınmıştır. İslamcılık ve Osmanlıcılık iddiasındaki bir kadronun kendi
nihai amaçlarını öldürmesi acınası bir durumdur. Asıl acınası olan da dünyayı
fethetmeye kalkışanların, bırakın en küçük fethi, ülkemizin var oluşunu
tehlikeye atmalarıdır.
Nahcivandan başlayıp Akdenize kadar
uzanan sınır boyunca Türkiyenin önüne iki set çekildiğine dikkat çeken Isparta
Milletvekili Nuri Okutan, Önde Kürt, arkada Şii seddi. Bunun nedeni
başımızdakilerin Enver Paşayı aşan maceracı politikalarıdır. Bu iki set
ülkemizi hem Türk Dünyasından hem de Arap-İslam Dünyasından koparmak üzere
inşa edilmektedir şeklinde konuştu.
ÇÖZÜM; ATATÜRKÜN YAPTIĞI GİBİ
ÇEVREMİZDE BİR DOST KUŞAĞI OLUŞTURMAKTIR
Kürtlerde ve Şiilerde yaratılmaya
çalışılan Türk ve Türkiye düşmanlığı ile Türklerde yaratılmaya çalışılan Kürt
ve Şii düşmanlığının planlı bir programın ürünü olduğunu kaydeden Okutan, bu
programın sadece ABDnin değil, diğer Batılı ülkelerin ve Rusyanın da rol
aldığı bir program olduğuna dikkat çekti.
Ülkemizi saran kapandan kurtulmak için
iktidar ve politika değişikliğine ihtiyaç olduğunu vurgulayan Isparta Milletvekili
Nuri okutan, şöyle konuştu: Sorunların kaynağı olan iktidar istese de bu
sorunları çözemez. Ütopik ve ideolojik parti ve politikalar yerine Atatürkün
rasyonel dış politikasını uygulayacak kadrolar acilen iş başına gelmelidir.
Kürtleri ve Şiileri Türkiyeye düşmen eden mezhepçi ve ayrımcı politikalardan
bir an önce vazgeçilmelidir. Atatürkün yaptığı gibi devlet bütünlüğümüzü
muhafaza için çevremizde bir dost kuşağı oluşturmalıyız. Kürt ve Şii
düşmanlığının Türke ve Türkiyeye bir faydası yoktur. Türk ve Türkiye
düşmanlığının da Kürt ve Şii kardeşlerimize bir faydası yoktur.
Bölgede düşmanlığa değil bin yıldır
birlikte olduğu gibi birlikte ve barış içerisinde yaşamaya ihtiyaç olduğunu
ifade eden Bağımsız Isparta Milletvekili Nuri Okutan, ayrı ayrı ABDye ve
Rusyaya koşmanın gereksiz olduğunu kaydederek Suriyeye barış gelmeli ve
bütün dış güçler Suriyeden çekilmelidir. Türkiye hiçbir ülkenin rejimine ve iç
işlerine karışmamalıdır şeklinde konuştu.
Okutan sözlerini şöyle tamamladı: Son
sözüm ülkemizdeki ve bölgemizdeki herkese:
Türkler ve Kürtler
Şiiler ve Sünniler
IŞİD bitecek, ABD ve Rusya gidecek ve biz yine baş başa kalacağız. Gereksiz
düşmanlıkla geleceğimizi yıkmayalım.
Bağımsız
Isparta Milletvekili Nuri Okutanın basın toplantısının tamamı şu şekilde:
Değerli
Basın Mensupları,
Yüksek itirazlarla başlatılan ABD seferi
zoraki kabullenişle sona ermiştir.
Türkiyenin kendisini kapana
kıstıranlardan kurtuluş beklemesi abesle iştigal olmuştur.
Trump seferinden zafer çıkarmaya
çalışmak, milleti ahmak yerine koymaktır.
Milletimiz hem içeride hem dışarıda
nefes alamaz hale gelmiş ve adeta boğulmaktadır.
Ülkemizin çevresi bir yangın yeridir ve
bu yangının içeriye sirayet etmesi sadece zaman meselesidir.
Herkes yaklaşan tehlikeyi görmekte ve
bilmektedir.
Bir kısım insanımız büyülenmiş gibi
olaylara çaresiz bakmakta ve kılını kıpırdatmayarak birilerinin ülkemizi
kurtarmasını beklemektedir.
Halbuki kurtarıcı olarak bakılan
ülkemizi yönetenler bu yangının mesulleri arasındadır.
Kendi küçük ikballeri için Kuzey Irakta
doğuma neden olanlar, Kuzey Suriyede de yeni doğumu kabullenme içerisine
girmişlerdir.
Suriyeyi yangın yerine çevirerek her
türlü şer gücün orada cirit atmasına neden olan ülkemiz yöneticileri,
Türkiyenin kapana kısılmasına neden olmuşlardır.
Başımızdakiler Suriyede bütün dünyanın
neden karşımıza dikildiğini, her politik çıkışımızın önünün neden kesildiğini
anlamazlıktan gelmeye devam ediyorlar.
Sayın Erdoğan tıpkı Saddam Hüseyinin
Kuveyti işgale teşvik edilmesi gibi kendisinin de Arap Baharının içine
çekildiğini hala anlamış değil. Arap Baharı Türkiyeye ve İslamcılığa karşı
kurulmuş bir tuzaktı.
Arap Baharında başımızdakilerin güçleri
ve imkanları olmadan Yeni Osmanlıcılığa ve İttihat-ı İslamcılığa soyunmaları
belayı davet etmiş, bu politikalardan ürken ülkeleri karşımıza dikmiştir. IŞİD
ve YPG/PYD oyunu bunun neticesidir.
Her girişimimizin önünün kesilmesinin
nedeni de budur. Küresel ve bölgesel güçlerin hiçbirisi Türkiyeyi Suriyede,
Mısırda, Libyada, Tunusta ve Yemende kısaca Arap dünyasında istemiyor.
Suriyede ülkemizi bir set gibi çeviren
yeni yapı Yeni Osmanlıcılığın ve İttihad-ı İslam anlayışının ölüm fermanı
olarak önümüze konmuştur. Onun için ABD, Rusya ve bilumum Batı ve Doğu
ülkelerinin koruması altına alınmıştır.
İslamcılık ve Osmanlıcılık iddiasındaki
bir kadronun kendi nihai amaçlarını öldürmesi acınası bir durumdur. Asıl
acınası olan da dünyayı fethetmeye kalkışanların, bırakın en küçük fethi,
ülkemizin var oluşunu tehlikeye atmalarıdır.
İşin daha da kötüsü Batı Azerbaycandan
başlayıp Nahcivana, İran sınırı boyunca devam edip Irak sınırına ve Irak
sınırından Suriyeye ve oradan da Akdenize kadar uzanan hat boyunca ülkemizin
önüne iki set çekilmek üzeredir. Önde Kürt, arkada Şii seddi.
Bunun nedeni başımızdakilerin Enver
Paşayı aşan maceracı politikalarıdır.
Bu iki set ülkemizi hem Türk
Dünyasından hem de Arap-İslam Dünyasından koparmak üzere inşa edilmektedir.
Bütün bu iki hat boyunca yapılan etnik
ve mezhebi temizlikler, etnik göç teşviki, işgal ve iç savaş ile yeni devlet
doğumları, Kürtlerde ve Şiilerde yaratılmaya çalışılan Türk ve Türkiye
düşmanlığı, Türklerde yaratılmaya çalışılan Kürt ve Şii düşmanlığı planlı bir
programın ürünüdür.
Bu program sadece ABDnin değil, diğer
Batılı ülkelerin ve Rusyanın da rol aldığı bir programdır.
Değerli
Basın Mensupları
Son ABD ziyareti ile Türkiyeyi kapana
kıstıran ABDden kurtuluş beklendi. Ortada Trumpı aşan ve hatta ABDyi aşan
Türkiyeyi kapana kıstırma politikaları vardır.
Türkiyenin kendisini kapana
kıstıranlardan kurtuluş beklemesi abesle iştigal etmektir.
Yüksek itirazlarla başlatılan ABD
seferi, zoraki kabullenişle sona ermiştir.
Bu seferden zafer çıkarmaya çalışmak
milleti ahmak yerine koymaktır.
Boş yere ABDye ve Rusyaya yalvarmak,
acizliktir. Başımıza bela sarmaya çalışanlardan medet ummanın ne anlamı
olabilir ki
Ülkemizi saran kapandan kurtulmak için
iktidar ve politika değişikliğine ihtiyaç vardır. Sorunların kaynağı olan
iktidar istese de bu sorunları çözemez.
Ütopik ve ideolojik parti ve politikalar
yerine Atatürkün rasyonel dış politikasını uygulayacak kadrolar acilen iş
başına gelmelidir.
Kürtleri ve Şiileri Türkiyeye düşmen
eden mezhepçi ve ayrımcı politikalardan bir an önce vazgeçilmelidir.
Atatürkün yaptığı gibi devlet
bütünlüğümüzü muhafaza için çevremizde bir dost kuşağı oluşturmalıyız.
Kürt ve Şii düşmanlığının Türke ve
Türkiyeye bir faydası yoktur.
Türk ve Türkiye düşmanlığının da Kürt ve
Şii kardeşlerimize bir faydası yoktur.
Etnik ve mezhebi temizliğe, etnik ve
mezhebi set çekmeye, birbirimizi boğmaya, birbirimize düşmanlığa, ayrı ayrı
ABDye ve Rusyaya kulluğa koşmaya değil, bin yıldır olduğu gibi birlikte ve
yan yana barış içerisinde yaşamaya ihtiyacımız var.
Suriyeye barış gelmeli ve bütün dış
güçler Suriyeden çekilmelidir.
Türkiye hiçbir ülkenin rejimine ve iç
işlerine karışmamalıdır.
Değerli
Basın Mensupları,
Son sözüm ülkemizdeki ve bölgemizdeki
herkese:
Türkler ve Kürtler
Şiiler ve Sünniler
IŞİD bitecek, ABD ve Rusya gidecek ve biz yine baş başa kalacağız. Gereksiz
düşmanlıkla geleceğimizi yıkmayalım.