KANAL 32nin Çarşamba akşamı canlı olarak yayınlanan, sunuculuğunu ve yapımcılığını Şakir AKSÖZün yaptığı Ispartada ne var ne yok programının konuğu, Eğirdir Belediye Başkanı Ömer ŞENGÖL idi. Şakirin sosyal medyadaki duyurusunu okur okumaz; Programı izleyeceğimi ve DERİN ANALİZ yaparak yazılı ve sosyal medyada okuyucularımla paylaşacağımı da yazmıştım.
***
İzlerken, bazı notlar da almıştım. DERİN ANALİZe başlarken, genel bir değerlendirme yapacağım ve diğer bölümlerde de konu bazında analizler yapacağız
Genel bir değerlendirmem şöyle olacak:
E devamı 2de
E1den devam
Başkan ŞENGÖL, 2019 seçimleri için kapıyı kapatmıyordu ve Şakire;
Bu bende kalsın diyordu. Bu söylemin DERİN ANALİZini ilerleyen bölümlerde yapacağız.
CİTTASLOW EĞİRDİR; Programda ıskalanmış mıydı, yoksa unutulmuş muydu?!!! Zeki TARHANın; Mavi Bayrak ile Gölün Ötrofikasyonu ve Restorasyonu ile ilgili iki sorusu olmasaydı, EĞİRDİR GÖLÜ gündeme gelir miydi dersiniz?..
***
İtalyanca citta (şehir) ve İngilizce slow (sakin / yavaş) sözcüklerinden oluşan CİTTASLOW, Yavaş veya Sakin şehir anlamına geliyordu
Bisiklet ve BİSİKLET YOLU ise, sakin/yavaş şehrin olmazsa olmazlarındandı. Bisiklet Yolu yapımında Başkan Şengöl, yavaş mı hareket ediyordu dersiniz?!!! Şunu diyordu Başkan ŞENGÖL:
Sorunlarla birlikte kamulaştırmalar var
Bize göre geç kalınmadı ama, ağır gidiyor BİSİKLET YOLU.
***
Evet, Eğirdir Gölündeki Su Ürünleri dengesizliğini anlatırken, Alman bilim adamları Dr. Numann ve Koswig ikilisinin Göle aşıladıkları sudak (=Tatlı Su Levreği / Dişli Balık) yada Eğirdir halkının adlandırmasıyla CANAVAR BALIK serüvenine değiniyor ve Eğirdir halkının protein kaynağı olan, nadir aminoasitlerle entelektüel gücünün nasıl geliştiğine ve sudak popülasyonunun Göle hakim olmasıyla da, 13 tür yerel / otçul balığımızın yok olma sürecini de göz ardı edemiyordu
Bu bilimsel ve de somut gerçeği, Su Ürünleri Dengesizliğinin başlangıcı olarak görüyordu. Ama sonraki süreçlerde görülen ve çılgınca bir politika ile Gölün Su Ürünleri Dengesi, çok farklı türlerin aşılanması ve bireylerin yamyamlaşması ile, Göl elden gitmişti. Gerçekler acıydı. Başkan ŞENGÖL, bu acı gerçekleri, temcit plavı gibi dillendirmenin de bir yarar sağlamayacağının bilincinde olduğu için, bu süreci pas geçmeyi uygun bulmuştu.
***
Ve Başkan Şengölün izleyenleri elektrik çarpmış gibi titretip kendine döndüren söylemi ise şöyle olmuştu:
Su Ürünleri Fakültesi var!!! Su Ürünleri Araştırma Enstitüsü var!!! Su İşleri Bakanlığı var!!! Ama ÇÖZÜM Yok!!!???
***
EĞİRDİR GÜZEL diyordu Başkan ŞENGÖL. Ve güzeli sevmenin de maliyetinin yüksek olduğuna vurgu yapıyordu
Ve Yerel Yöneticilik anlayışının ideolojik yaklaşımına, matematiksel bir formülasyonu da monte etmekten çekinmiyordu:
SOSYAL BELEDİYECİLİK ANLAYIŞIMIZ, SOSYAL DEMOKRATIM DİYENLERİN ( )3Ü(=küpü) KADAR, BİZ SOSYAL DEMOKRATIZ!!!
Devam edecek