Kesici; "Siz affetseniz doğa da, göl de affetmez..."

eğirdir haber,akın gazetesi,egirdir haberler,son dakika,Kesici; "Siz affetseniz doğa da, göl de affetmez..."
Haberin Tarihi: 26.12.2013 09:42:00 - Okunma Sayısı:3803 defa okundu.

Su kaynaklarını kirliliğinin önlenmesi ve sürdürülebilir kullanımını amaçlayan ve Eğirdir Gölü'nün korunması ve kullanımıyla ilgili çıkartılan "Özel Hükümlerle" ilgili, bilhassa gölün azami su seviye kotunun 919 m. olarak belirlenmesi hükmüyle, göl kıyılarının daha çok işgal edileceğini ileri süren SDÜ Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi ve Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Eğirdir-Isparta Temsilcisi Yrd. Doç. Dr. Erol KESİCİ, göl kıyı çizgisinde usulsüz işgaller nedeniyle daha önceden çıkarılan yasanın uygulanması gerektiğini belirtti.

Kesici; “Siz affetseniz doğa da, göl de affetmez…”

 

            Su kaynaklarını  kirliliğinin önlenmesi ve sürdürülebilir kullanımını amaçlayan ve Eğirdir Gölü’nün korunması ve kullanımıyla ilgili çıkartılan “Özel Hükümlerle” ilgili,  bilhassa gölün azami su seviye kotunun 919 m. olarak belirlenmesi hükmüyle,  göl kıyılarının daha çok işgal edileceğini ileri süren SDÜ Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi ve Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Eğirdir-Isparta Temsilcisi Yrd. Doç. Dr. Erol KESİCİ, göl kıyı çizgisinde usulsüz işgaller nedeniyle daha önceden çıkarılan yasanın uygulanması gerektiğini belirtti.

            “GÖLÜN AZAMİ SU SEVİYE KOTU 920 M. OLMALIDIR… GÖLÜN OLAN KIYI ALANI DARALTILIRSA,

GÖL YOK OLUR.”

      Gölün su seviye kotunun 920 m. olması gerektiğini ifade eden Kesici, “Su kaynaklarının kirliliğinin önlenmesi ve sürdürülebilir kullanımının sağlanmasına yönelik çalışmalar kapsamında, gölde, azami su seviyesi olarak belirlenen 919 metre kotu altında hiçbir faaliyete izin verilmeyecek. Bazı ‘girişimcilerin’ yorumlardan anlaşılan göl su kotunun 919 m  olması bile fazla bulunmakta!!! Adeta gölün kıyı alanlarından daha da çok yararlanılması savunmaktadır!            

            919 m.’yi çok bulanlar gölden daha çok para kazanılmasının gerektiğini savunanlardır! Göl bilimi ise; gölün olan kıyı ve kıyı kenar çizgilerinin daraltılmaması gerektiğini bildirir. Bu tıpkı yaşam alanlarının daraltılmamasıyla eşdeğerdir. Göl sağlıklıysa ondan yararlanma olanakları daha uzun vadeli. Alan daralırsa göl yok olur. 

            Halbuki; Eğirdir Gölü Özel Hükümlerdeki  su kotu 919 m. değil, 920m. olmalıdır. Çünkü göl kıyısındaki bilimsel bulgular, yasal olan ve olması gereken ‘Kıyı Kenar Çizgisi Kriterleri’ gölün su kotunun 920 olmasının zorunluğunu içerir.” dedi.

            Tarihi verilere de  bakıldığında; göl kenarında  hiçbir yapının göl kotunun 920 metre seviyesinin altında yapılmadığını da dile getiren KESİCİ “Örneğin Ertokuş Hanı, çok eski yapılardan olup, yapı su kotunun 920m. üzerindedir. Bu bize göl kenarında çok önceleri yaşayanların, daha bilinçli davrandıklarının göstergesidir, bize bıraktıkları tarihsel uyarıdır, derstir!” diye konuştu.  

            Göl su kotunun 919 m. olmasının göl kıyı alanının işgaline onay vermek olduğunu iddia eden Yrd. Doç. Dr. Erol KESİCİ “O dönemlerde yaşayanlar kıyıları kesinlikle işgal etmemişlerdir. Bu nedenle de  daha  önceki yıllarda göl kıyılarından yararlanamıyoruzla su kotu, bir çok bilimsel karşı çıkmalara karşın 919.30 m. olarak belirlenen göl kotu, Özel Hükümlerle de 919 m.’ye düşürülmektedir.

            Göl su kotunun 919 m. olması göl kıyı alanın işgaline onay vermek ve yasal olmayan bir çok yapılaşma ve  tarım alanı işgaline af çıkarmak demektir, ‘siz affetseniz doğa affetmez’  bu gün böyledir fakat gün gelir ‘su yatağını bulur, vermez’. 919 m. göl kıyısında yeni sahaların açılmasına olanak sağlamak demektir.  Bu kıyıları ranta açmaktır.” ifadelerini kullandı.

  

 

GÖLÜ KORUMA YASALARI

“GÖLÜN KULLANMA KILAVUZUDUR.”

            “Eğer 30 yılı geçen bir süre önce çıkarılan gölü koruma yasa ve yönetmelikleri uygulanmış olsa idi bu gün Özel Hükümlere gerek kalmazdı.” diyen Kesici sözlerine şöyle devam etti: “Yıllardır belirtiğimiz gibi elbette gölden ekonomik yönden de yararlanmak gerekmektedir. Fakat, dünden bu güne göle yapılanlar yanlıştı. Gölün korunmasıyla ilgili bir çok yasa ve yönetmelikler çıkarılmıştır ve bu koruma yasaları, bir uyarı olmasının yanı sıra, bir nevi ‘gölün kullanma kılavuzudur’. Fakat gölün korunarak kullanılmasının ne şekilde olacağını belirtilmesine rağmen, kuralların çok büyük bir kısmı uygulanmamış/ uygulanamamıştır. Eğer 30 yılı geçen bir süre önce çıkarılan gölü koruma yasa ve yönetmelikleri uygulanmış olsa idi bu gün Özel Hükümlere gerek kalmazdı.”

            Göl su kotunun 919 m. olması ileri yıllarda iklim değişimlerinde göl kıyı kesimlerindeki alanlarında su baskınlarına neden olacağını iddia eden Kesici, 2004 yılında göldeki su kotunun korunması doğrultusunda alınan önlemlerin sonucunda; göldeki su kotunun 918.76 m.de  olmasına rağmen göl kıyısındaki su baskınları sonucu bir kısım binaların, tarıma alanlarının sular altında kaldığını ve ağaçların köklerinden söküldüğünü hatırlattı.

            Özel hükümlerindeki 919 m. sabitlemesi yerine, su kotunun 920 m. olması gerektiğini vurgulayan Erol Kesici “Yıllara bağlı olarak havzadaki yağışlara bağlı olan kuraklıkla ve uygulanan drenajlarla (kurutma) su çekildikçe kıyıları benim! Bizim! Denilerek bahçeyle, evle işgal edilmiştir. Kısacası su çekildikçe halkın-şahsın yararına; göle, “yolla, tesisle, bahçeyle, kulübeyle, bina vb.leriyle daha çok yaklaşılmış ve yıllar geçtikten sonra, gölün olan bu yerler “benim-bizim” olmuş… Bu gün ise “AF” beklenmede… “Siz affetseniz, gün gelir doğa affetmez…” Bu nedenle Özel hükümlerindeki 919 m. sabitlemesi yerine, su kotu 920 m. olmalıdır. Göl kıyılarını işgalden kurtaralım. Para değil, doğa, Eğirdir Gölü her şeydir ve korunmalıdır…” dedi.

Bu Haberi Paylaş



Yorum Yap