YEREL SEÇİMDEMERKEZİ HÜKÜMETE İLİŞKİN DEĞERLENDİRMELER

eğirdir haber,akın gazetesi,egirdir haberler,son dakika,YEREL SEÇİMDEMERKEZİ HÜKÜMETE İLİŞKİN DEĞERLENDİRMELER
Haberin Tarihi: 28.1.2014 10:27:00 - Okunma Sayısı:1557 defa okundu.

YEREL SEÇİMDEMERKEZİ HÜKÜMETE İLİŞKİN

DEĞERLENDİRMELER

 

            Yerel seçimler esnasında genellikle genel siyasetten uzak durmaya özen gösteriyorum ama halkımız mutlaka bir değerlendirme yapmamı istiyorlar.  Kendilerine şunu ifade ediyorum.

            "- Arkadaşlar ben Ankara'ya milletvekili olarak gitmeyeceğim. Verdiğim sözleri yapıp yapamadığımı bana hergün soracaksınız.  Yüzyüze bakacağız.  Ben şimdi hükümete veya başka partilere yüklenerek sizden oy istesem bu iş kolay.  Ama siz kaybedersiniz.  Ben size herhangi bir söz vermeden diğer adaylara göre kişisel üstünlüklerimi sayar bir de üstüne hükümetin durumunu ekledim mi bayağı mesafe alırım.  Ama ben bunu yapmak istemiyorum.  Ben Eğirdir için yapılabileceklerin detaylı olarak tartışıldığı yüksek kaliteli bir tartışma ve siyaset ortamını tercih ediyorum..."

            Ama nafile...  Halkımız mutlaka değerlendirme yapmamı istiyor.  Ben de değerlendirmelerimi gözlemlerimle aktarmak istiyorum.  Eksikliklerim varsa lütfen tamamlayın ve arkadaşlarınızla paylaşın.

            HÜKÜMET VE KRİZ

            Aslında bazı haberleri taksici ve şoförler daha iyi takip ediyor.  Bir köşede müşterilerinin ve arkadaşlarının konuşmalarını aktarıyor.

            "Abi eskiden AKP'ye kim oy verdi diye sorduğumuzda 10 kişiden iki kişi ben verdim demiyor veya diyemiyordu. Sonra 2012 yılında bu işler açığa çıkmaya başladı.  Anladık ki en yakın arkadaşlarımız oy vermişler. Bu sene gezi olayları ve son yolsuzluk olayları esnasında da bir suskunluk vardı.  Fakat yeni yeni AKP'ye küfretmeye başlayanlar oluyor...  En çok da yardım alanlar bağırmaya başladı..."

            Eczacılar farklı bir

açıdan konuya giriyor...

            "İnsanlar hastaneden eczaneye gelince şok oluyorlar. Çalışanlar muayene ücretini peşin ödemek zorunda.  Bazen ceplerinde para bulunmuyor.  bakkal gibi yazıyor, idare ediyoruz...  Bir de bakıma muhtaç insanlara verilen yardımlar kesilmiş...  Herhalde ayakkabı kutularından bazıları bu işlerde kullanılmış...  Şimdilerde makarna, bulgur, kömür yardımları kesildi galiba...  Şimdilerde seçimlerde dağıtılan erzakların parasının nerelerden geldiğini anlar olduk...  Meğer kara paraymış...  Tabii ya...  Onun için birisi çıkıp ne olmuş yani ben öderim diyebiliyor...  Başbakan hırsızlık yapmışsa mutlaka hayırlı bir nedeni vardır diye düşünen çıkar çevresi var bu ülkede."

            Büyük bir çiftlik sahibi olan akrabam İsmet (Ahmet) OKUTAN bir değerlendirme yapıyor;

            "Bu kriz bizim işimize yaradı.  Çünkü artık hükümet ithal etçileri kapıda tutamayacak.  Euro ve dolar yükseldikçe ithalatçılar yandı...  Ama ben çiftliği elden çıkarıyorum. Çünkü ufukta en ufak bir umut kalmadı hayvancılık adına...  Bittik...  Bittik..."

Devam etmiyor ama ben anlıyorum.  Yem, saman ve kuraklık gibi diğer nedenler değildi onun derdi...  Ama o da ne...

            "Akrabam ben bu adama valiliği işaret edip artık Ankara'ya gelmeyeceksiniz dediği zaman destek ve oy verdim...  Bak şu halime...  Oy veren ellerimi kesesim geliyor..."

Sonra üniversite öğretim görevlileri bir değerlendirme yapıyor...

            "Kim ne derse desin artık AKP Türkiye'nin dünyadaki olumlu imajını silmiştir.  Bölgesinde kendi başına bir sorun haline gelmiştir.  Bakın Irak gibi egemen bir devlet sizi akaryakıt kaçakçılığı ile suçlayarak uluslararası mahkemelere gidiyor...  Halkın haberi yok.  Medya suskun.

ABD ve bütün dünya İran ile çatışmacı politikalarını terk ettiler.  Suriye'de AB-D, ÇHC ve Rusya Federasyonu ortak hareket ediyorlar.  Ama Türkiye marjinal bir tutum sergiliyor.  Yalnız kaldığı yetmediği gibi El Kaide örgütü ile işbirliği yapan bir ülke durumuna düşüyorsunuz...

            Aslında eski Başbakanlardan Turgut ÖZAL'ın seçim öncesi zam yapacak kadar enayi miyim gafının yüz mislini RTE yaptı ama bunu halka anlatacak aydınlar baskı altında.  Bakın döviz neredeyse yüzde 40 arttı ve artmaya devam ediyor.  Ama iktisatçılar rakamlarla yorum yapamaz durumdalar...   Sadece seyrediyoruz...

            Bu arada ihracatçılar sayesinde hükümet ömrünü uzatabilir..."

            Bir itiraz geliyor...

            "Hocam siz sosyoloji diye bir bilimden nasip almadınız herhalde...  Kırsal kesimde hükümet idare edebilir.  Ama bakın gezi olayları ile şehirlerde başlayan huzursuzluk yeniden başlarsa kitlesel çatışmalar da gündeme gelir...  Açlık şehirlerde daha acılı bir sorundur.  Önce suç artar senin sanayicinin canı yanmaya başladı mı iş biter..."

Kısacası hükümetin kahve falında sorunların kendiliğinden çözümü falan görünmüyor.  Görünen o ki başbakanın çevresindeki çıkar yumağı her diktatörde - kendisi zaten farkında bile değil-  olduğu gibi onun gözlerini körleştiriyor... Keşke kafasına taş düşse de gözleri açılıverse...  Olan vatandaşa oluyor çünkü...  Başbakan bu işi tadında bırakmaz ve erken seçime gitmezse memlekete ve millete gerçekten yazık olacak.

Bu Haberi Paylaş



Yorum Yap