GABİ İLE HABİ

eğirdir haber,akın gazetesi,egirdir haberler,son dakika,GABİ İLE HABİ
Haberin Tarihi: 5.2.2014 09:21:00 - Okunma Sayısı:1558 defa okundu.

GABİ İLE HABİ

SEÇİM ARİFESİNDE

Gabi: Ey Amerikan Milleti!

Habi: Günaydın, Gabi.

Gabi: Gözün aydın!

Habi: Ne aydını, bir muştun mu var?

Gabi: Sayısız devrim saydın!

Habi: Çitten atlayan kuzuları saydım!

Gabi: Geldiğini fark etmemiştim, hoş geldin Habi.

Habi: Doksan saat oldu şuraya dikileli.

Gabi: Hazırlanıyorum da…

Habi: Neye hazırlanıyorsun?

Gabi: Seçime hazırlanıyorum.

Habi: ABD’ye mi başkan olacaksın?

Gabi: Ey Alman Milleti!

Habi: Yahu etme, eyleme bunu bana!

Gabi: Ey Fransız Milleti!

Habi: Cık, cık, cık… Cacık koyma ortaya.

Gabi: Ey İngiliz Milleti! Ey Rus Milleti!

Habi: Ya sabır!!! Neyin seçimine hazırlanıyorsun, bre Gabi?

Gabi: Memleket seçimine…

Habi: O zaman…

Gabi: Yeşil ördek gibi daldım göllere. Sen düşürdün beni dilden dillere.

Habi: Türkü okuma bana.

Gabi: Ey Türk Milleti!

Habi: Olmaz.

Gabi: Ey Kürt Milleti! Ey Laz Milleti! Ey Gürcü Milleti! Ey Rum Milleti! Ey Roman Milleti!

Habi: “Olmaz, olmaz, bu iş olamaz.”

Gabi: “Olmaz, olmaz deme. Olmaz, olmaz.”

Habi: “Hiç yalvarma bu iş olamaz.”

Gabi: Ey Yetmiş Altı Milyon Milleti!

Habi: Oldu da bitti maşallah! Nazar değmez inşallah!

Gabi: Tepme kapına gelen kısmeti!

Habi: Ey Dünya vatandaşı! Huy olmuş sende, bilmemek nimeti!

Gabi: “Yürümekle aşınmaz yollar!” “Medeniyettir otoyollar!” Haydi, bana bol keseden oylar!

 

BİR KISSA:

            Memleketin birinde halk, sultanın (padişahın) yüzünün domuza benzediğinden bahseder olmuş. Gammaz harekete geçmiş. Ulaştırmış haberi sultana. Mühür sultandaymış. Ferman ise zaten ondaymış. Hemen buyurmuş: “Bundan kelli memlekette zinhar DOMUZ denilmeye!”

            Köylü Mehmet’in işi çiftmiş, çubukmuş. Mehmet’in ala öküzü iyiymiş ama sarı öküzü de ilginçmiş. Mehmet sarı öküze sıkça öfkelenirmiş. Öfkelendiğinde de, “Ha, domuz ha!” diye söylenirmiş. Bir güz günü tarlasını sürüyormuş. Tarlanın kıyısı çalı, orman ile çevriliymiş. Mehmet, döneğin başına gelmiş.  Sarı öküz, sürtünmek için ala öküzü de çalılara çekmeye başlamış. Bu sırada zelvesini kırmış. Mehmet, sarı öküze yine öfkelenmiş. Ardından eklemiş: “Ormana girişin de o… Zelveyi kırışın da o… Vallahi osun işte!”

Bu Haberi Paylaş



Yorum Yap