Milli Park'a nükleer santral önerisine tepki

eğirdir haber,akın gazetesi,egirdir haberler,son dakika,Milli Park'a nükleer santral önerisine tepki
Haberin Tarihi: 24.6.2013 09:58:00 - Okunma Sayısı:1267 defa okundu.

Türkiye 20 gündür Taksim Gezi Parkı'ndaki ağaçlara sarılan insanların başlattığı isyanla sarsılırken Makine Mühendisleri Odası Isparta İl Temsilcisi Hasan Akıllı'nın milli park ve doğal sit alanı statüsünde olan Kovada Gölü çevresinde nükleer santral yapılması önerisiye adeta şoke oldu.

Milli Park'a nükleer santral önerisine tepki

Haber: Yusuf Yavuz

 

            Türkiye 20 gündür Taksim Gezi Parkı'ndaki ağaçlara sarılan insanların başlattığı isyanla sarsılırken Makine Mühendisleri Odası Isparta İl Temsilcisi Hasan Akıllı'nın milli park ve doğal sit alanı statüsünde olan Kovada Gölü çevresinde nükleer santral yapılması önerisiye adeta şoke oldu. Akıllı'nın Kovada'ya nükleer santral önerisi karşısında söyleyecek söz bulamadığını ifade eden SDÜ Öğr. Üy. Yard. Doç. Dr. Erol Kesici, "bugün herkesin kendisine şu soruyu sorması gerekiyor: Acaba ülkemizde mili park ilan edebileceğimiz bir doğa alanı kaldı mı? Her şey enerji değil. Ben fişe takılınca değil, doğanın verdiği enerjiyle yaşıyorum" dedi.

            Makine Mühendisleri Odası (MMO) Isparta İl Temsilcisi Hasan Akıllı, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'na başvurarak Türkiye'nin üçüncü nükleer santralinin Isparta'nın Eğirdir ilçesi sınırlarında bulunan Kovada Gölü bölgesinde yapılması önerisinde bulunduğunu söyledi. Japonya'da meydana gelen Fukişima nükleer felaketinin tusunamiden kaynaklandığını söyleyen Akıllı, Isparta'da böyle bir tehdidin bulunmadığını ve bölgeye yapılacak nükleer santralin 4-5 bin kişiye iş olanağı sağlayacağını da öne sürdü.

KOVADA'DA SU VAR, NÜKLEER DE SULANIYOR ÖYLEYSE...

            DHA'nın haberine göre, Nükleer Enerji Proje Uygulama Dairesi Başkanı Necati Yamaç ile telefonfa görüştüğünü belirten Akıllı, "Kovada'da su var. Nükleer santrallerde reaktörlerin sürekli sulanarak soğutulması gerekiyor. Mevcut su potansiyeli 4 reaktörü sulayarak soğutabilecek güçte. Bu nedenle Kovada, Türkiye'nin 3'üncü nükleer santral yatırımı için uygun bir yer. Bakanlık yetkilileriyle görüştük. Isparta'da bu yatırımın yapılmasını istedik. Müsteşar Bey Isparta'yı araştıracaklarını söyledi. İnşallah bu yatırım burada gerçekleşir" diye konuştu.

'YANLIŞ BİLİYORSUNUZ, NÜKLEER ZARARLI DEĞİL'

            Nükleer santrallerin insan ve çevre sağlığı açısından zararlı olmadığını ve insanların bu konuda yanlış bilgiye sahip olduğunu iddia eden Akıllı, "Nükleer santrallerin bilindiği gibi bir zararı yok, ancak mekanik sistem 45-50 yıl sonra ömrünü tamamlıyor. 50 yıl sonra sistem değişmezse zararlı olup ölümlere neden olabilir. Ama sistem 45-50 yıl hiçbir zararı olmadan çalışabilecek durumda" ifadelerini kullandı.

YARD. DOÇ. DR. KESİCİ:  'SÖYLEYECEK SÖZ BULAMIYORUM'

            Bölgedeki köylülerin de tepkisini çeken Akıllı'nın önerisiyle ilgili görüşüne başvurduğumuz Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Erol Kesici, Milli Park ve doğal sit alanı olan bölgede nükleer santral kurulması önerisini anlamakta zorluk çektiğini söyledi. Kovada Gölü'nde geçmişte yapılan HES'in yarattığı tahribatın etkileri bile giderilmemişken buraya nükleer santral kurulmasının önerilmesini, "bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak" sözleriyle eleştiren Kesici, "Kovada'yı neden milli park ilan etmişler bunu biliyorlar mı acaba? Bu bölge bir ağaç müzesi. Sahip olduğu iklimden dolayı biyoçeşitlilik merkezi. Dünya nükleeri terk ederken biz neden sarılıyoruz? Biz 'kötünün iyisi' denilebilecek HES'lere karşı çıkarken Kovada'ya nükleer önerisine söyleyecek söz bulamıyorum" diye konuştu.

 'ELİMİZDE MİLLİ PARK  LAN EDECEĞİMİZ YER KALDI MI?'

            Türkiye'de yeterince doğa ve biyoloji eğitimi verilmediğinin altını çizen Kesici, "bu nedenle doğaya karşı çarpık bir bakış açısı ortaya çıkabiliyor. Böyle önerilerle karşılaşabiliyoruz. Doğaya yalnızca mühendis aklı ve ekonomik gerekçelerle bakılabiliyor. Kovada'da yapılan ekolojik bir müdahalenin etkisinin Afrika'da ortaya çıkabileceği unutuluyor. Bugün milli park ilan edebileceğimiz bir doğa alanı kaldı mı? Herkesin bu soruyu kendisine sorması gerekiyor. Yanıtınız 'hayır' ise, elimizdekileri gözümüz gibi korumak zorundayız. Çünkü mili park sadece iki banktan ibaret deği!" görüşünü dile getirdi.

 'GELECEĞİN SAVAŞLARI SU VE TOPRAK İÇİN'

            Enerji talebiyle ilgili gerekçelere de değinen Kesici, enerjinin akıllıca kullanılmadığı görüşünü savundu. "Memleketin her yeri kuyumcu vitrini gibi ışıklandırılıyor" diyen Kesici, "biz neyin ürünüyüz? Nükleer santralin mi? Ben fişe takılınca çalışmıyorum. Biz doğanın ürünüyüz. Ben enerjimi Kovada'dan alıyorum, nükleer santralden değil. Çağımız su ve gıda çağı. Gelecekteki savaşlar bu iki değer için yaşanacak. Temiz toprak, hava ve su olmadan yaşanmayacağını anlayın artık" diye konuştu.

Makine Mühendisleri Odası'ndan açıklama:

'Türkiye'de nükleer santral yapımına karşıyız.'

            TMMOB Makine Mühendisler Odası, Isparta İl Temsilciliği’nin kendi görüşlerini Oda’nın kurumsal kimliği ile yansıtmasını kınadığını açıkladı.

            Makine Mühendisler Odası tarafından yapılan açıklamada, Oda’nın görüşlerine aykırı kişisel görüşler Oda’nınmış gibi kamuoyuna sunulmasından dolayı ilgili kurullarda gerekli incelemelerin başlatıldığını duyurdu.

            Makine Mühendisler Odası bir bütün olarak Oda’nın mevcut koşullar ve iktidarın uyguladığı politikalarla Türkiye’de nükleer santral yapımına karşı olduğunu vurguladı.

Enerji biçimi ve türü olarak nükleer enerjiye bilimsel açıdan karşı çıkmadıklarını ancak AKP hükümetinin ülke ekonomisini, ulusal, kamusal çıkarları, çevre ve insan faktörlerini dışlayıcı, dışa bağımlığı artırıcı bir politika izlediğinin altını çizen Makine Mühendisler Odası yaptığı açıklamada şu ifadeler yer verdi:

            “Odamızın Isparta İl Temsilcisi Hasan Akıllı, Milli Park ve doğal SİT alanı statüsünde olan Kovada gölü çevresinde bir nükleer santral yapılması yönünde basına açıklama yapmış ve tamamen kendisine ait görüşleri, Odamızın bilimsel mesleki, kamusal konumunu da istismar ederek, sanki Odamızın da görüşleriymiş gibi yansıtmış ve açıkladığı görüşler bazı gazetelerde yer almıştır. Hasan Akıllı hakkında bu nedenle Odamızda gerekli işlemler başlatılmıştır.

            Bu vesileyle belirtmek isteriz ki, nükleer enerji, Türkiye’nin birincil enerji önceliği ve gereksinimi değildir. Elektrik üretiminde dışa bağımlılık oranı yüzde 60, toplam birincil enerji tüketiminde dışa bağımlılık oranı yüzde 73 olan Türkiye’nin enerji gereksiniminin karşılanmasına yönelik yeni kaynak arayışları, bu bağımlılığı azaltacak, yerli ve yenilenebilir kaynaklara dayalı alternatif enerji politikalarıyla karşılanabilecektir. Bu açıdan Türkiye nükleer santralden elde edilecek enerjiden fazlasını sağlayacak yerli kaynak potansiyeline ve alternatif çözüm olanaklarına sahiptir. Ancak bu gerçekleri dile getiren TMMOB ve bağlı Odaların, bilim insanlarının, duyarlı kurum ve kuruluşların, ülke ve halk çıkarlarını esas alan çağrılarına kulaklar tıkanmakta, nükleer lobilerin kâr hırsları doğrultusunda kararlar alınmaktadır.

            Enerji verimliliği uygulamalarının etkinleştirilmesi ve enerji tasarrufu sağlanması; yeterince değerlendirilmeyen linyit, hidrolik, rüzgar enerjisi, jeotermal ve güneşe dayalı elektrik üretim potansiyelinin harekete geçirilmesi; birincil enerji tüketimi ve elektrik üretiminde dışa bağımlılığın azaltılması, serbestleştirme ve özelleştirmelerden vazgeçilerek kaynakların esas olarak kamusal çıkarlar gözetilerek değerlendirilmesi, kamusal planlama, kamusal üretim ve denetim öncelikli enerji politikası olmalıdır.”

Bu Haberi Paylaş



Yorum Yap