MUHTAÇLARA YARDIMI, KENDİ ELİNİZLE VERİN

eğirdir haber,akın gazetesi,egirdir haberler,son dakika,MUHTAÇLARA YARDIMI, KENDİ ELİNİZLE VERİN
Haberin Tarihi: 26.7.2013 11:25:00 - Okunma Sayısı:1307 defa okundu.

MUHTAÇLARA YARDIMI, KENDİ ELİNİZLE VERİN

 

            "Yardımı hak edenlere ulaştıracaklarını" söyleyerek toplayıp aracılık eden kişilerin, en azından bir kısmı; kendine de pay ayırıyor. Belki topladıklarının hepsini kendi zimmetine geçiriyor.

            Tanıdığımız bir emekli bayan geldi. Eşi de birinci dereceden emekli... "Yazlık mahallesinin girişinde bir kişi gördüğünü; konuşunca adamın çok fakir ve aç olduğunu anladığını" söyleyerek; bizden para istedi. Eşim, para ve yiyecek ayırmaya giderken; "Yiyeceği götüremem; yalnız para verin!" dedi. Söylediği yere doğru gidip yoksulu kendim görmeye kalkınca; "O başka bir yere gitti; orayı yalnız ben biliyorum. Götürüp kendim vereceğim!" diyerek engelledi. Bir tuhaf olduk. "Bizim de yardım edeceğimiz fakirler bulunduğunu" söyleyerek özür diledik. Yardım toplayan komşunun neşesi tümden kaçtı; veda bile etmeden asık suratla kalktı gitti. Anladığım kadarıyla kendisi için bu yolla para topluyordu. Çok zengin olduğu halde kleptomani(Çalma) hastalığına yakalananlar olduğu gibi...

            Büyükbabam Kuru oğlu Emin Hoca, Şeriye mahkemesi başkatibiymiş; ben bir yaşındayken ölmüş. Rahmetli dedem Şehberlioğlu Mustafa ise, köy imamıydı. Müftü efendi imamları Ramazanda namaz kıldırmaları için, köylere yollardı. Kendi iki kardeşine ise, çarşıdaki iki caminin imamlığını vermişti. Köy imamları ve diğer hocalar fırsat buldukça Ramazan namazlarından hiç olmazsa bir kısmını ilçede eda etmeye uğraşırlardı. Öyle bir ikindi namazında; caminin eksiklerini tamamlamak üzere namazdan çıkanların gönlünden koptuğu kadar para koyması için, dış kapısına kilim veya post serilmiş. Her Müslüman işine veya evine gitmeden oraya para bırakacak; o paralarla caminin eksikleri giderilecek! Dedem eve suratı asık geldi: "İmam, (Bu benim hakkım!) diyerek; bir hapaz parayı cüppesinin cebine attı!" diye açıkladı neşesizliğini. Hapaz diye, iki avucun birleştirilerek meydana getirdiği hacme derdik.

            Yardımları yurt dışındaki Türklerden ve yurt içinden toplayan örgütler de var. " Almanya'daki Türklerden toplanan parayı, bavullarla getiren kişinin; hepsini iç ettiği ve büyük bir işletmede pay satın aldığını" iddia edip yazanlar oldu. Bazı gazeteler "Aradan yıllar geçmesine karşın;  o işi ve suçu araştıran savcıların başına kötü işler getirildiğini... O yardım paralarını yiyenlerin ise  korunduğunu" yazıyorlar. Kimse o yazılanların aslını araştırmıyor ve açıklamıyor.

            Belki sizden yardım toplayanlar iyi niyetli olabilir. Gene de siz, fukaraya yardım konusunda aracılara güvenmeyin. Muhtaçlara Kendi elinizle verin yardımlarınızı!                                                      NE VERİRSEN ELİNLE; O GİDER SENİNLE  atasözü de, yardımları kendi elinizle yapmanız gerektiğini hatırlatıyor.

Bu Haberi Paylaş



Yorum Yap