ALİYA İZZETBEGOVİÇ

eğirdir haber,akın gazetesi,egirdir haberler,son dakika,ALİYA İZZETBEGOVİÇ
Haberin Tarihi: 11.5.2013 09:57:00 - Okunma Sayısı:1432 defa okundu.

ALİYA İZZETBEGOVİÇ

 

            Türk Parlamenterler vakfının, "Balkan ülkelerine gezi düzenlediğini" bildiren mesajını alınca; sevindim. Çoktan beri atalarımızın oradaki izlerini; dost ve kardeş o halkların bugünkü durumunu görmeyi istiyordum. Birçok ülkeye gitmiş olmama karşın; nedense oralara gitmek nasip olmamıştı. Başka işleri ve çocuklarla torunlara ayırmam gereken zamanları dikkate almayarak, hemen başvurdum. İzmir'deki firmayla anlaşmışlar.  Bosna Hersek, Hırvatistan, Arnavutluk, Karadağ ve Makedonya'yı hızlı bir şekilde gezip tanıyabildik. Esenboğa havaalanına gidiş, İstanbul uçağı, oradaki formaliteler; bana "Keşke İstanbul'a otobüsle gitseydik!" dedirtti. İlkten Bosna Hersek'in Sareyova havaalanına indik. Başçarşı, Bedesten, Moriça Han, Hüsrev Bey cami ve Medresesini, iç savaşta iki milyon kitapla birlikte Sırplar tarafından yakılan kütüphaneyi gördük. Sebiljy adlı güzel bir kule var. Orada zenginler, bedava yiyecek dağıtırmış. Sebil adı ve geleneği bizde de vardı.

            Bosna Hersek'in toplam nüfusu 4,5 milyon. 2,5 milyonu Müslüman; 2 milyonu ise Hırvat ve Sırp. Bu son ikisinin halkından da, göreceli olarak az kısmı, Bektaşi Müslüman'dır. Fatih Sultan Mehmet Han, daha Konya’yı bile fethetmemişken 1463 yılında Bosna'yı fethetmişti. Birinci dünya savaşı ise, 1878 yılında G.Prinçip isimli yurtseverin, işgalci Avusturya veliahtını Köprübaşı'nda öldürmesiyle başlamıştı.

            Rehberimiz Bosna'dan İzmir'e göçmüş olan bir aileden gelen, öğretmen kökenli hanımefendi. Bosna'da kalan akrabaları ile ilişkileri sürüyor. Gittiğimiz her Balkan ülkesinde herkesle rahatça konuşup iletişim kurabiliyor. Bunu nasıl başardığını sordum; "Buradaki ülkelerinin hepsinin dili aşağı yukarı aynıdır! Yalnız Makedon diline Sırpça(Slavca) ve Yunanca sözcükler girdiği için; orada biraz zorlanılabilir" dedi. Bosna Hersek'in para birimine KAYME deniyor. Osmanlı altından vazgeçip kağıt para bastığında adı; KAİMEİ NAKDİYE-İ MUTEBERE idi. Kayme adı oradan geliyor.

            Boşnaklar, her Balkan ülkesinde var. Fakat kendilerini güvende hissetmeyen binlerce Boşnak, Sarayevo'ya göçmek zorunda kalmış. Kapuska sözünü Boşnakça’dan almışız. Bosna Hersek halkının yüzde sekseni Müslüman. Müzik yapan birçok Türk grubu var. Bosna ve Sareyova, sanki küçük bir Türkiye. Her yer Türk-İslam izlerini taşıyor. Bir farkla ki; orada dört bir taraf şehitliklerle dolu. En büyük şehitlik; büyük devlet adamı ve Bosna'nın Atatürk'ü sayılan rahmetli Aliya İzzet Begoviç'in Türkiye tarafından yaptırılan anıt mezarının bulunduğu kabristan. Hıristiyan mezarlığı ise; kentin ortasında kalmış. Tüm Balkan ülkelerindeki Osmanlı mezarları o kadar ağaçlık ki; park gibi kullanılıyor. Eskiden Saraybosna'da da, Selanik’te olduğu gibi çok Yahudi varmış. Hepsi İsrail'e göçmüşler. Dere kıyısında, dericiler ve tabakhane var. Tüm Balkanlarda, Stalin döneminin Moskova'daki ruhsuz lojman binaları gibi çirkin yapılar varmış. Savaşta çoğu yıkılmış. Bazı yıkıntılar olduğu gibi duruyor. Kahve ikramı, bizde eskiden olduğu gibi tören havasında. Lokum ve su ile birlikte, cezveden fincana saygılı şekilde dökülerek sunuluyor. Kanuni'nin yaptırdığı İmparatorluk camisi ve damadı Hüsrev Beyin eseri olan belediye binası çok muhteşem. Açık hava konserleri yapılan geniş meydanlar da var.                                                                                                                                                                 Balkan ülkelerin hepsinde, Camiler yalnızca ibadet saatlerinde açılıyor. Boşnak mahallesinde camiler çok; Hırvat mahallesinde ise bir kilise var. Avrupa'da ilk tranvay hattı, Sareyova'da yapılmış. Sonra da, Viyana görmüş Tranvayı. Her Balkan ülkesinde sıcak ve soğuk su kaynakları bol. Dağların tepeleri karla kaplı. Başkent Sarayevo'da ve diğer yerleşimlerde, anıtsal denebilecek tarihi ve soğuk sulu çeşmeler de pek çok!  Kentin dışındaki dağa yakın yaylada, birçok mezardan başka SARI SALTUK'un ve Açıkbaş adı verilen şehidin bitişik ve anıtsal ortak kabirleri var.

            Rahmetli Aliya İzzetbegoviç, Sırp ve Slav saldırılarına karşı etkili bir savunma yapabilmek için; eşini ve torunlarını İstanbul'a yerleştirmişti. Ülkesini ve çoğu Türk kökenli Müslüman halkını korumaya hasretmişti kendisini.                                                                                                                                                                   Tüm Balkan ülkelerinde Orta Asya'dan göçlerle gelen Türkler de bulunmakta! Osmanlı'nın, Karaman Beyliğini zayıflatmak için oradan Balkanlara sürdüğü halkın torunları da çoğunlukta. Eğer Bulgar ve Macar kralları Hıristiyanlığı seçmeselerdi; o halklar da Türk olduklarını unutmayacaklardı. Osmanlı halkından buralara gelip yerleşen veya savaşlarda burada kalan Müslüman Türkler ve onların nesilleri de çokça var. Diğer Balkan ülkelerini emri altına alma hayalini bir türlü bırakamayan Sırbistan'da bile; Orta Asya'dan ve sonra da Anadolu'dan gelen, savaşlarda burada kalan Türk kökenli aileler çok! Birisi öldüğünde ağaçlara Müslüman'sa hilal, Hıristiyan'sa Haç işretli ilanlar asılıyor.                                                                                                                                                                                

              Eski Yugoslavya, bir Slav birliği idi. Yosip Broz Tito, hepsini demir yumrukla kaynaştırıp yönetmeye uğraştı.

Bu Haberi Paylaş



Yorum Yap