ISPARTA ÇEVRE KİRLİLİĞİ SEMPOZYUMU EĞİRDİR?DE YAPILDI

eğirdir haber,akın gazetesi,egirdir haberler,son dakika,ISPARTA ÇEVRE KİRLİLİĞİ SEMPOZYUMU EĞİRDİR?DE YAPILDI
Haberin Tarihi: 1.9.2016 09:44:00 - Okunma Sayısı:1702 defa okundu.

İlhan Şimşek- Özel Haber

ISPARTA ÇEVRE KİRLİLİĞİ SEMPOZYUMU EĞİRDİR’DE YAPILDI

 

*Akdeniz Belediyeler Birliği Eğirdir’de

*Göl dibi çamurla dolu

*Sorunlar belli fakat çare üretemiyoruz

*Gölü en fazla Eğirdir Belediyesi temizliyor.

*Türkiye 2030’da su kıtlığı yaşayacak

*Eğirdir tarımında ve bahçeciliğinde ilaçlama yasaklanacak

*Tarımsal ilaç atıkları göl için en büyük felaket

*Eğirdir Gölü içilebilir su ise neden halk pet şişe suları içiyor.

 

İlhan Şimşek- Özel Haber

 

Akdeniz Belediyeler Birliği bu sene Eğirdir ayağında Mavi Göl Otel’de Eğirdir Belediyesi’nin konuğu oldu. Toplantıya üye Antalya Kepez, Eğirdir, Senirkent, Gelendost, Sarıidris, Yalvaç, Yenişarbademli, Aksu, Gönen, Uluborlu, Keçiborlu, Güneykent, Şarkikaraağaç Belediyeleri ve üyeleri katıldı.

İki oturumda gerçekleştirilen sempozyumda hem umut hem umutsuzluk vardı. Konunun ana kaynağını oluşturan Eğirdir Gölü için karamsar tablo çizildi. Ancak umutlar alınacak tedbirlerle insanlığın hizmetine ışık tuttu.


Göl, şimdilik değilse de tedbir alınmazsa ileride tatlı suyunu çürümüş suya terk edecek ve göl suyu kullanılamaz hale gelecek. Böylece 2030’da su kıtlığı ile karşılaşacak Türkiye, en önemli su rezervinden yararlanamayacak.

Göl çevresinde evsel atık ile ilaçlama ve ilaç atıkları göl için çok büyük tehlike. Gölü çevreleyen 81 yerleşimi barındıran belediyeliklerin birçoğunda atık su arıtma tesisi yok. Turizm merkezi olarak kabul edilen Bodrum’da dahi arıtma tesisi yokken Taşeli Platosu’nun ilk arıtma tesisi Ömer Şengöl’lü Eğirdir Belediyesine ait. Kervana yakın tarihte Gelendost ve Yalvaç katıldı; Uluborlu ve Senirkent sırada... 2016 son yıl. Arıtma tesisi yapmayan belediyelere ağır cezalar geliyor. Cezalarda devlet müsamaha göstermeyecek.

Eğirdir Gölü’nden, Taşeli Platosu yanı sıra turizm diyarı Antalya yararlanacak. Zaten göl ile ilgili yapılan bütün toplantıların amacı Antalya’yı susuzluktan kurtarma çabası üzerine kurulu. Eğirdir Gölü suyu Antalya’nın içme suyu olacak. Bu yüzden göl kirlilikten kurtulmalı. 81 yerleşimin atık suları tek bir kanalda birleşmeli ve göle kirin damlası düşmemeli. Yeşil Kuşak’ın önemi burada yatıyor. Bu proje ile 81 yerleşim yerinin atıkları bir kanalda ve tek bir arıtma tesisinde birleştirilmesi düşünülüyor. Ancak, Yeşil Kuşak Projesi yüksek maliyetli. Fakat konu insan olunca para ikinci plana düşüyor. Yani insan sağlığı için paranın önemi yok. Yeşil Proje bir an önce hayata geçirilmeli.

Dünyada su yasası var mı? Yok. Her şey oluruna bırakılmış. Dünyada yerine konulamayan tek şey su. Suyu üretmek mümkün değil. Eksilenin yerine yenisi konulamadığına göre elde olan suyu iyi kullanmak gerekir. Su savaşlarının zamanı yakındır. Eğirdir Gölü’nün önemi burada. Musluktan akan suyun kıymetini bilmek gerek. Boşa su harcanmamalı. Bulaşıklar, çamaşırlar daha az su tüketen makinelerde yıkanmalı; musluklardan boşa su akıtılmamalı. Bağ ve bahçelerde vahşi sulama yerine damla sulama yönteminin uygulanması öncelikli önerilenlerin ilklerinden.

 

Eğirdir ve çevresini ilgilendiren en önemli konu tarımda ve bahçecilikteki ilaçlamanın yarattığı kirlilik.  Devletin Eğirdir Gölü’nü korumadaki ilklerinden biri zirai ilaçlamaya son verilmesi. Organik tarım ön planda. Her yıl göle zirai ilaçlama yoluyla yirmi kamyon zehir akıtılıyor. Göl gene de direncini kaybetmiyor. Ama nereye kadar?.. Göl, diğer yerleşme atıkları ve zirai ilaçlara karşı direnç gösterse de belli bir zamana kadar. İşe bu noktada devlet devreye giriyor ve gölü kurtarma projesini hayata geçirmeye çalışıyor. Bu bakımdan Isparta ve yöresinin elmaya dayalı ekonomik getirisini devlet karşılamaya hazırlanıyor ama ortada henüz bir formül yok. Sorun belli ama tedbir henüz düşünme aşamasında.

Akdeniz Belediyeler Birliği Başkanı İsmail Afşar Bey’in anlattığı fıkra konuyu çarpıcı bir şekilde ortaya koyuyor:

Fareler her gün birer ikişer eksiliyor. Kediden bıkmışlar. Formül arıyorlar. Çeşitli fikirler ileri sürülmüş. Farelerden biri, “Kedinin boynuna bir çan takalım. Böylece kedinin geldiğini anlarız.” demiş. Fikir çok beğenilmiş. Fakat sıra çanı kedinin boynuna kim takacak konusuna gelince fareler çaresizlik içinde birbirlerine bakmışlar.

Bu anlamda Eğirdir Gölü için tedbir çok ancak Sayın Ömer Şengöl’ün söylediği gibi uygulama yok.

Değerli Eğirdirliler, yapılan toplantıda ana hatlarıyla bunlar konuşuldu. Konuşmaya katılan Eğirdir Belediye Başkanı Ömer Şengöl’ün, Antalya Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü’nün düşünceleri üzerinde durulması gereken noktaları ortaya koyması bakımından önem arz etti.


Eğirdir Su Ürünleri Araştırmaları Enstitüsü Eski Müdürü Sayın Sedat Karakoyun’un sunuculuğunu yaptığı ikinci oturumda akademisyen Doç. Dr. Kemal Güneş’in, Yard. Doç. Dr. Şehnaz Şener’in, Isparta Çevre ve Şehircilik Müdürü İlker Yavuz Bey’in ve Isparta Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nden İlknur Karagönen’in konuşmalarındaki anlamlar Isparta ve çevre halkını yakından ilgilendiren konuşmalardı. Keşke bu toplantı Kanal 32’de canlı olarak yayınlanıp halka sunulsaydı. Vakit gene de geçmiş değil; Kanal 32 toplantının yapıldığı 26 Ağustos 2016 Cuma günü çekimdeydi. Önümüzdeki bir günde Kanal 32 çekimin tümünü yayınlayabilir.

Halkın aydınlanmaya ve konuları yakından bilmeye ihtiyacı var. 

Bu Haberi Paylaş



Yorum Yap