ATATÜRK?ÜN TESPİTİ

eğirdir haber,akın gazetesi,egirdir haberler,son dakika,ATATÜRK?ÜN TESPİTİ
Haberin Tarihi: 26.5.2017 10:08:00 - Okunma Sayısı:1498 defa okundu.

Atatürk Kurtuluş Savaşı sonrası yurt gezilerinden birinde (yanılmıyorsam) Mersin’in bir köyüne uğruyor.

ATATÜRK’ÜN TESPİTİ

               Atatürk Kurtuluş Savaşı sonrası yurt gezilerinden birinde (yanılmıyorsam) Mersin’in bir köyüne uğruyor. Köylüler Atayı sevgi ile karşılıyorlar. Ata köy girişinde göze çarpacak nitelikte güzel evler ve düzenli bahçelerin yanında kırık dökük evler görüyor.

               Sormuş:

               -Bu güzel evler kimin?

               -Köyümüzdeki Rumların!.. Diğerleri de bizim!..

               Atatürk şaşkınlığını üzerinden atmadan yaşlı bir köylü Ata’ya yaklaşmış.

               “Paşam, biz çoluk çocuk, genç ihtiyar, erkek kadın bu toprakları şehit olup düşmandan  temizlerken bunlar topraklarımızı ekip biçtiler, ürünlerini sattılar. Onlar zenginleşti biz fakir kaldık.”

               Atatürk gezinin ardından Ankara’ya vardığında  ilk iş olarak “Varlık Fonu” denilen bir kararla zenginlerden ayrı bir vergi kanunu çıkarttırır.

               Tarih 22 Nisan 1919. Yurt işgal edilmiş. Padişah Vahdettin, yurt parçalanmışlığının halk üzerindeki olumsuz etkisini azaltmak için “Nasihat Heyetleri( Heyet-i Nasîha)” kuruyor.

               Aşağıdaki izlenimler Mevlüt Çelebi’nin 1992 basımlı araştırma kitabı “Heyet-i Nasîha” kitabının 22. sayfasından alındı.

               “Şehzade hazretlerinin geçeceklerini haber alan köylüler yol başlarına öbek öbek dizilmişlerdi. Köy Ermiye (Bursa Karacabey’e bağlı) namındaki bir muhacir köyü idi. Köy fakirliğin timsali idi. Üstleri perişan, yüzlerinde renk, gözlerinde fer kalmamıştı. Çocuklar sapsarıydı. Askere giden gençlerin hemen hepsi cephede kalmıştı. Kalanlar ancak boğazlarını doyurabilecek kadar ekebilmişler.”

               “ Daha sonra Rumlardan oluşan Başköy’e vardık. Yüz haneden fazla olan bu köy ova üzerinde ve her şey görkemli ve zengin. Bizi karşılayan Rumların sıhhat ve hayat gözlerinden fışkırıyor. Kıyafetleri son derece düzgün. Gayet güzel Türkçe konuşuyorlar. Papaz bile bizi karşıladı. Bu zengin Rum köyünden ayrıldık.”

               Değerli okuyucular, ben geçmişten Kurtuluş Savaşı öncesi ve sonrasına ilişkin bir kesit sundum, karşılaştırma ve değerlendirme sizlere ait.

Bu Haberi Paylaş



Yorum Yap