Kovada Gölü: Isparta’nın Bilinmeyen Güzeli

eğirdir haber,akın gazetesi,egirdir haberler,son dakika,Kovada Gölü: Isparta’nın Bilinmeyen Güzeli
Haberin Tarihi: 2.3.2018 10:57:00 - Okunma Sayısı:3364 defa okundu.

Serhat Çelebioğlu'nun Yazısı...

Kovada Gölü: Isparta’nın Bilinmeyen Güzeli

Serhat Çelebioğlu

                Isparta’nın Sütçüler ilçesi sınırları içerisinde yer alan Kovada Gölü Milli Parkı aynı adlı gölü ile muhteşem bir park. Eğirdir’in 25 km güneyinde yer alıyor. Daha henüz bilinmediği için Kovada Gölü: Isparta’nın bilinmeyen güzeli gibi. 1970 yılında milli park, 1992 yılında l. derece doğal sit alanı ilan edilmiş. Giriş 4,5 TL. Otomobil 13,5 TL.

                Buraya gelmeden önce yaptığım planlamalarda buranın etrafını dönebileceğimi düşünüyordum. Gölün çevresi yaklaşık 21 km. Ancak, gelince gördüm ki bu arazi şartları nedeniyle imkânsız. Çünkü buna imkân verecek bir yol yok. Sadece gölün batı tarafında bulunan kıstağın kuzey tarafında daha sonra anlatacağım bir parkur var. Foto sever arkadaşlarım için belirtmemde yarar var. Gölü durgun haliyle yakalarsanız özellikle gün batımında batı istikametinde çok güzel tam yansıma fotoğrafları çekebilirsiniz.

                Burası aynı zamanda kuşların üreme yeri.  Yapılaşma yasak olduğu için doğa da bozulmamış. İnanılmaz bir flora zenginliği var. Kampçılık ya da trekking için çok uygun. Bence bilinen kent ormanlarının tersine, doğal alanların kendi ortamında zamana sâri olarak ne kadar canlanabildiğini, ne kadar zenginleştiği gösteren önemli bir örnek. En güzel tarafı ise yolunun sapa olmasından dolayı kesinlikle sakin ve huzur veren bir yer olması. Sadece kuşlar ve kurbağaların sesleri var.

                İşte size yukarıda bahsettiğim yürüyüş parkurunuz. Haritada gördüğünüz gibi gölü tam çevreleyen bir yürüyüş parkuru yok. Sadece gölün batı yakasındaki kıstağın kuzey kısmını çevreleyen oldukça sık ormana havi yorucu ama bir o kadarda gerçek bir yürüyüş parkuru var. Bu parkurun özelliği herşeyin doğal olması, tabiat bütünlüğü sağlayacak şekilde tam bir yabanlık hâkim. Yürürken yaşadıklarımı sırasıyla fotoğraflar üzerinden anlatacağım.

                Parkın hemen girişinde park alanında bulunan bitki ve hayvan türlerini tanıtan bir müze var. Çok terleyeceğiniz için yürüyüşe başlamadan önce müzeyi de gezin. Giriş ücretsiz. Ayrıca basitçe karnınızı da doyurabileceğiniz kolaylıklar da mevcut.

                Şahsi fikrim bu zorlu parkura tok başlamanız. Ayakkabılarınız da çok önemli. Sağlam olması şart. Yoksa her şeyin doğal ve taşlık olduğu parkuru ayakkabısız olarak tamamlamak zorunda kalabilirsiniz. Ayrıca şort ve tişört ile yürümeyi aklınızdan bile geçirmeyin her taraf dikenlerle dolu.

                Parkur boyunca bitkileri tanıtan tabelalar var. Gördüğünüz dikkat çeken her ağacın tanıtımı yapılıyor. Evet, artık başlıyoruz. Önce küçük yarım adada ziyaretçi bilgi merkezinden çıkıp güneye doğru yürüyün karşınıza fotoğraflık bir iskele çıkacak.

                Kısa bir fotoğraf molasından sonra parkur başlangıcına devam edin. Parkur başlangıcına gidince gidiş/dönüş parkurunun kesiştiğini göreceksiniz.

                Bu bölgede aynı zamanda fotoğraflanması gereken sazlıklar da var. Haritada gördüğünüz parkur tam yarımada 3 km, iskele gözetle kulesinden dönerseniz 1,9 km. Parkur kısa gibi gözükse de ortada yol yok.

                Yani yolu olmayan yerde arazi arabası durumundasınız. Çok sık bitki örtüsü nedeniyle çok yavaş ilerleyebiliyorsunuz. Bu nedenle uzun parkurun en az 1 saat süreceğini bilin.

                Bu parkur gelen ziyaretçilere ekosisteminin güzelliklerini göstermek amacı ile oluşturulmuş.Parkur doğal yapının kesinlikle bozulmaması için mümkün olan en az tahriple inşa edilmiş. Yürüyüş sırasında doğanın korunması için temizleme imkanının kısıtlı olmasından dolayı çöp atılmaması çok önemli.

                Gözetleme kulesine vardım. Şansıma kapalıydı. Artık geri dönüşe geçiyorum. En zorlu parkur şimdi başlıyor çünkü yokuş aşağı yürüyorsunuz. Her taraf kayalık. Yaklaşık 20 dakika sonra parkur bitiyor. Parkurun bitiminde bir karavan ve piknik alanı var. Muhtemelen çok terlemiş olacağınızdan gerekli tedbiri almış olmanız çok önemli.

                Eğer göle girmek isterseniz Kovada Gölü’nün güney tarafında taşlık bir plaj var. Burası ana yolun kenarında olduğu için araba ile de gelebilirsiniz.

                Arkadaşlar maalesef buraya ulaşım yok. Buraya gelmeden önce bisiklet sürmeyi tavsiye edenler de olmuştu. Burası eski Antalya yolu olduğu ve hala tırlar tarafından kullanıldığı için bisiklet kiralamayı profesyonel değilseniz unutun.

                Ulaşım

                Midibüs seferleri ise neredeyse yok gibi. Eğirdir-Sütçüler arası yapılan seferlerin iki tanesi gölden geçiyor. Saatleri ise size ters. Taksiler ise en fazla bir saat beklemeyi kabul ederek 120 TL ücret istiyorlar. Benim size tavsiyem ise Cengiz Dikmen, kendisi hem foto hem de gezi sever. Aynı ücrete gerekirse işini gücünü bırakıp size bütün gün rehberlik yapabilir. Tel: 0542 217 33 87

                Değerlendirmem

                Kovada Gölü Milli Parkı Türkiye’deki saklı cennetlerden biri, hala keşfedilmemiş bir yer. Bence Isparta veya Eğridir’e gidenler için görülmesi gereken yerlerin başında geliyor. Sağlıcakla kalın.

Bu Haberi Paylaş


  • eğirdir,egirdir haber,akın gazetesi
  • eğirdir,egirdir haber,akın gazetesi
  • eğirdir,egirdir haber,akın gazetesi
  • eğirdir,egirdir haber,akın gazetesi
  • eğirdir,egirdir haber,akın gazetesi

Yorum Yap