HAVZA BAZINDA GÖLE BAKMAK
VE HİDROJEOLOJİK SİSTEMDE DÜDENLER…
TARHAN – PROF. ŞENER RÖPORTAJI
BÖLÜM : 2
EĞİRDİR GÖLÜNDEKİ DÜDENLER KAPATILMALI MI?...
TARHAN – Halkta, yanlış bir bakış açısını gözlemlemiştik yakın zamanda. Siz de takip ediyorsunuz… BARLA / SÜPÜRGELİK mevkiindeki “DÜDEN” ler meselesi. Kimi vatandaşlar; “Kapatılsın bu Düdenler!!!” diyor. Eğirdir Gölündeki Düdenler kapatılarak, Gölün beslenmesi engellenmez mi?
PROF. ŞENER - Bu durum tamamen hidrolojik denge ile ilgili bir konu. Göl seviyesi ve yeraltısuyu seviyesinin durumuna göre düdenler çift taraflı işleyen bir sistemdir. Düdenleri kapatmak ilk bakışta göl seviyesinin muhafaza edilmesine olanak sağlasa da uzun vadede göle olumsuz etkileri de olması mümkündür. Ayrıca, düdenleri kapatma çalışmasının yapılabilmesi için çok kapsamlı jeofizik çalışmalarına ihtiyaç vardır. Doğal bir göl ortamında su kaçaklarının bulunduğu bölgeler her ne kadar kapatılmaya çalışılsa da alt kotlarda su kaçaklarının devam etmesi kaçınılmazdır.
TARHAN – EĞİRDİR GÖLÜ’nün Isparta ve Antalya civarındaki HİDROJEOLOJİK SİSTEM’ in bir düzenleyicisi / Regülatörü olduğunu düşünebilir miyiz? Bilindiği gibi, Eğirdir Gölü’ ne fazla su gelince, Göl fazla sularını KOVADA GÖLÜ’ ne veriyor. Yani; aşağıya gönderiyor… Kovada Gölü’nden Antalya tarafında AKSU ÇAYI’ nı besliyor… Antalya megapolünü de düşündüğümüzde, “HİDROJEOLOJİK SİSTEM” bir bütün halinde mi çalışıyor?
- Doğal Göl ortamında; Su Kaçaklarının bulunduğu Bölgeler kapatılmaya çalışılsa da, Alt Kotlarda Su kaçaklarının devam etmesi kaçınılmazdır!!!
PROF. ŞENER - Eğirdir Gölü Antalya Havzası içerisinde yer almakta olup havza içerisindeki yüzey ve yeraltısuyu kaynakları ile doğal olarak etkileşim halindedir. Eğirdir Gölü ile Akdeniz arasında kalan söz konusu alanda Uluborlu-Senirkent, Yalvaç-Gelendost havzaları ile Atabey, Isparta, Ağlasun, Bucak ovaları bulunmaktadır. Havzaların tamamında Beydağları otoktonuna ait kireçtaşları geniş alanlarda yüzeylemektedir. Havzalar arasındaki hidrojeolojik ilişki, beslenme alanları içerisinde ve genellikle alüvyon ova tabanında bulunan karstik akifer ile sağlanmaktadır. Yeraltısuyu akım yönü Isparta, Atabey, Ağlasun ve Bucak ovalarında doğrudan otokton kireçtaşlarına; Uluborlu-Senirkent ve Yalvaç-Gelendost havzalarında ise alüvyon akifer ve Eğirdir gölü vasıtasıyla yine karstik kireçtaşlarına olduğu tespit edilmiştir. Hidrojeolojik sistem havzalar içerisinde de bir bütün olarak çalışmaktadır. Aslında, her bir su kütlesi Hidrolojik sistemin bir parçası ve doğal olarak düzenleyicisidir.
TARHAN – Şunu diyebilir miyiz sevgili hocam; “HİDROJEOLOJİK SİSTEM” in bir bütün halinde çalıştığını kabul edersek, sisteme müdahale etmemek gerektiği, EKOLOJİK DENGE’ yi / DOĞAL DENGE’ yi bozmamak gerektiğini?...
- Hidrojeolojik Sistemler; Doğal bir Denge içinde Suyu depolar, taşır ve geri kazandırır…
PROF. ŞENER - Kesinlikle, bunu söylemek çok doğru olur… Hidrojeolojik sistemler, yeraltı suyu, yüzey suları, karstik kaynaklar ve göller gibi unsurların bir bütün olarak çalıştığı dinamik ve hassas ekosistemlerdir. Bu sistemler doğal bir denge içinde suyu depolar, taşır ve geri kazandırır. Eğer bu sisteme insan müdahalesi plansız ve bilinçsiz bir şekilde yapılırsa, ekolojik denge bozulabilir ve geri dönüşü zor zararlar ortaya çıkabilir. Eğer hidrojeolojik sistemi bir bütün olarak kabul edersek, bu sistemin doğal işleyişine mümkün olduğunca az müdahale etmek gerektiği açıkça görülür. Çünkü ekolojik denge bozulduğunda, bu dengeyi geri kazanmak çoğu zaman ya çok uzun sürer ya da mümkün olmaz. Su kaynaklarının sürdürülebilir yönetimi, ancak bu doğal sistemlerin işleyişini anlamak ve onlara saygı duymakla mümkündür.
***
YARIN: Eğirdir Gölü Havzasında üçlü Hidrojeolojik Regülasyon.