22 MART DÜNYA SU GÜNÜ...

eğirdir haber,akın gazetesi,egirdir haberler,son dakika,22 MART DÜNYA SU GÜNÜ...
Haberin Tarihi: 22.3.2014 10:00:00 - Okunma Sayısı:2505 defa okundu.

Su; canlılıktır, hayattır, yaşamın kaynağı ve canlıların var oluş nedenlerindendir.

22 MART DÜNYA SU GÜNÜ…

   

 

SUYUMUZ ÇÜRÜMEKTE - KURUMAKTA 

SU ÇÜRÜMEKTE - SU KURUMAKTA…

 

DÜNYA SU GÜNÜNDE SU, KUTLANMALI MI? ANILMALI MI?

Erol KESİCİ

 

            Su; canlılıktır, hayattır, yaşamın kaynağı ve canlıların var oluş nedenlerindendir. Canlıların yaşamın her alanında yer alan suyun yerine başka bir şeyin konulamadığı ve suyun vazgeçilmezimizdir… İnsan vücudunun %70’i, ineğin, koyunun, balığın %65-75’i,  elmanın %85’i, domatesin %95’i, ıspanağın %91’i, sütün % 80-90’nı su... Suyun ne kadar temizse, yediklerin içtiklerin o kadar temiz, yaşamında o kadar sağlıklı olacağı ilkesi unutulmamalı.

            SU FABRİKALARDA ÜRETELEMİYEN

            DOĞAL KAYNAKTIR…

            Havayı, toprağı ve suyu kötü kullanmaktayız, çünkü insanlar bunları kendilerine ait bir mal olarak görmektedir. Dünyaya 200 milyon yıl hakim olan dinozorların içtiği suları içmekte olduğumuzu unutulmamalı… Su; yerkürede her zaman tasarruflu kullanılması gereken, fabrikalarda üretilemeyen, temel doğal kaynaktır. Göller dereler çaylar vb. doğal alanların suyu üreten; para gerektirmeyen doğal bir fabrika olduğunu unutulmamalıdır…

SU “AZİZ” DİR- SU “HAKTIR”… DERİZ…

NE ANLARIZ? NE YAPARIZ…

            “Su azizdir” suyu temiz tutmak israf etmemek-korumak; yasa ve yasal zorunluluklarla değil; insanların sevgi, saygı ve doğru bakışlarıyla olmalıdır. Su “doğru bakış” isim olarak kalmamalıdır..

            Su hakkı, hukuki metin ve yorumlarda, öncelikle “temel bir insan hakkı” olan “yaşam hakkı” kapsamında ele alınmaktadır. Şüphesiz bu yaklaşım doğrudur, çünkü yaşam için her durumda gereksinim duyulan kaynakların başında su gelmektedir.

 SUYUN  % 70’i TARIMDA KULLANILMAKTA - SUYU KİRLETMEDEN KULLANMAK  ÇOK ZOR DEĞİLDİR… KİRLİ SUYLA YAPILAN TARIM VERİM KAYBIDIR…

    Geleneksel tarımla hem su daha çok tüketilmekte ve tarımsal atıklarla da (azot-fosfor-kimyasal larla) sularda mavi-yeşil alg artışıyla- bio-kimyasl kirlenmeyle su giderek “çürümekte”. Sulama suyundaki ağır metal kirliliğine bağlı olarak kirli su ile sulanan tarım arazilerinde verim kaybı olabileceği göz ardı edilmemelidir…

            Dünyada her 10 kişiden biri temiz suya ulaşmamaktadır, hastalıkların çoğunun kirli sudan ve onlardan üretilen gıdalardan kaynaklandığı çok iyi bilinmektedir. Çünkü canlılar doğanın ürünüdür. Sağlıksız besinlerin -suyun, geri dönüşümü hastalıklardır…

            Günümüz petrol, elektronik değil, su ve gıda çağıdır. Dünyanın su gerilimi içerisinde olduğu ve önümüzdeki yılların elektronik değil, TEMİZ SU ve GIDA yılları-savaşları  olacağı unutulmamalıdır…

            Bazıları para kazanırken, bazıları da bu güvencesiz gıdalara para ödeyerek sağlığını kaybetmekte… Sanayideki su kullanımı diğerlerine göre az olmasına rağmen sanayideki atıkların suyu kirletme- çürütme” oranı çok daha fazladır… Neden atıklar  göllere, derelere, çaylara, denizlere verilir...

ŞİŞELENMİŞ SU DEĞİL, MUSLUKTAN AKAN SU

GÜVENİLİR OLMALIDIR

      Diğer önemli bir su kaybı da şehir şebekesinin  alt yapıdaki yetersizlik sonucu %20 oranına yakın bir su kaybı söz konusudur… İnsanlar için en güvenilir su çeşmelerden akan sular olmalıdır… Bu sistemin de kurulması çok zor değildir… Şişelenmiş suya ödenen parayla alt yapısıyla-arıtma ünitesiyle çeşmeden akan sular daha güvenilir ve temiz hale getirilebilir…

            SUYUN; HAYAT ve ZENGİNLİĞİN KAYNAĞI OLDUĞU ve BU KAYNAĞIN, GİTGİDE BİLİNÇSİZ SU KULLANIMLA - KİRLİLİKLE YOK OLMAKTA OLDUĞUNU ve GELECEĞİMİZİN DE SUYUMUZ KADAR OLACAĞI UNUTULMAMALIDIR…

            Ülkemiz su zengini bir ülke olmayıp, bu konuda zengin kabul edilen ülkelerin ancak 1/3’ü kadar su kaynağına sahiptir. Sorun suyun az olmasından çok, suyun yanlış yönetilmesindedir

            Dünyanın en büyük göllerinden olan ARAL GÖLÜ  bilinçsiz kullanımla, elli yıl içerisinde %90 oranında küçüldüğü bugün ARAL ÇÖLÜ’ne dönüştüğü  ve Türkiye’nin 5. büyük doğal gölü olan AKŞEHİR Gölü  bilinçsiz kullanımla kuruduğu, su birikintisine dönüştüğünü VE SON KIRK YILDA KIRKDAN FAZLA GÖLÜN KURUDUĞUNU… VAN GÖLÜ’nün  3 KATI SULAK ALANIN  YOK OLDUĞU UNUTULMAMALI…   

SUÇLU ARAMAK YERİNE

BİLİNEN ÇÖZÜM YOLLARI UYGULANMALIDIR

            Çözümde; Çevre sorunlarında yanlış bir algıda, bazı yöneticilerin her şeyin kendi zamanında olmuş gibi algılamalarıdır… Savunmaya geçmektedirler… Güç –zaman ve enerjileri bununla geçmekte… Sorunlar ve çözüm de bellidir. Koruma yasaları çıkarılmış fakat uygulanmamış –uygulanamamış… Su üzerinden siyaset de  hala devam etmektedir…

            Dünyadaki nüfus artışı, su azlığı, kaynak kullanımındaki hırs, teknoloji, çevresel bozunma… Ya bilimsel akla uygun şekilde kullanacağız, ya azaltacağız, kirletmeyeceğiz, yeniden kullanacağız, geri dönüştüreceğiz ve restore edeceğiz, ya da yok olacağız. Suyu toprağı, havayı “çürütmediğimizde”-israf etmediğimizde; doğal mirasımızı gelecek nesillere temiz taşıyabildiğimizde çevre - su günlerini  kutlamaları yapmak hakkımız olmalıdır.. 

            22 Mart Dünya Su Günü’nde insanlar gelecek nesilleri ve diğer canlıları düşünerek, suyu dikkatli kullandığında bolluğun bereketin, suyu iyi kullanmadığında; kıtlığın felaketin geleceği unutulmamalı.  Hava, toprak ve suyu bizim de ait olduğumuz bir bütün olarak gördüğümüzde, sanırım onu sevgi ve saygıyla koruma-kullanmaya başlayabiliriz.

            TEKRAR son söz Eşme kayalı Mehmet amca da: “Bir memleketin suyu olmazsa o memleket olmaz… Buraya baraj yapacağız diye ellemeselerdi suyumuz duracaktı. Şimdi su bitti bu gidişte hayatta biter. Orta Asya’dan susuzluktan gelmişiz diye okutuldu. Şimdi gene susuz kaldık. Nereye gideceğiz bilmiyorum…”

Bu Haberi Paylaş



Yorum Yap