DURSUN YEŞİL'DEN İNCİLER...

eğirdir haber,akın gazetesi,egirdir haberler,son dakika,DURSUN YEŞİL'DEN İNCİLER...
Haberin Tarihi: 26.1.2015 09:08:00 - Okunma Sayısı:3941 defa okundu.

İlhan ŞİMŞEK yazdı...

DURSUN YEŞİL’DEN İNCİLER…

İlhan ŞİMŞEK

 

            Dursun Yeşil kim?

            Dursun Yeşil, Eğirdir’de ikamet eden, Eğirdir Lisesi ve Eğirdir İmam Hatip Lisesi’nde, (asıl kadrosu şoförlük) mutemetlikten emekli ve son zamanlarda şairliğe(!) heveslenen biri.

            Dursun Yeşil’in Eğirdir Ses internetinde “Sıkıysa Oku” başlığı altında, okurken okuyucuya eziyet veren uzun mu uzun yazıları var. Hepsinde de argolu, küfürlü ve insanları aşağılayıcı sözler... Bir gazetede veya gazete internetinde yayımlanamayacak derecede seviyesiz yazılar.

            Eğirdir Akın gazetesi gibi ilkeli ve dik duruş sergileyen bir gazetede hem o yazıların tek bir satırına yer verilmez hem o kişi de gazetenin eşiğine adım atamaz, kovulur.

            Gelelim Dursun Yeşil’den hepsi belgeli suç özelliği taşıyan incilere.

            Dursun Yeşil, 07 Ağustos 2014 tarihli “Solcu Müslümanlar Sağcı Hristiyanlar” yazısında;

            Müslüman olmadığını açıkça söylüyor ve “ Ben sağcı Hristiyan olarak…” ifadesi ile inancını dolayısıyla Müslüman olmadığını,

          Toplumun en cahilleri yazar ve şairler, öğretmenler ve imamlardır.” diyerek toplumun en can alıcı noktası olan eğitim ordusuna ve din temsilcilerine hakaret ediyor. Böyle tutarsız bir cümle ile bu meslek sahipleri ancak Dursun Yeşil gibi birinin sözleriyle lekeli hale gelebilir. Kendisini esefle kınıyor böyle bir toplumsal terbiyesizliğini yüzüne vuruyorum.

            “Yazar ve şairler ile öğretmenlerin %90’ı haset fesat insanlardır.” sözleri ile aynı yazıda yine öğretmenlere dönük aşağılayıcı ifadesiyle,

            “Kültür seviyem düşük.” diyerek kendi durumunu dile getiriyor.

            Dursun Yeşil, 12 Haziran 2014 tarihli “Analar Neden Ağlar?” başlıklı yazısında;

            “Camiden çıkmayanların %90’ının dinsiz olduğu günümüzde…” diyerek dini vecibelerini yerine getiren inançlı insanlarımızı dinsizlikle itham ediyor. Biz de buradan soruyoruz, “Elinde kimin Müslüman olup kimin Müslüman olmadığını ölçen bir alet mi var? Senin ne haddine camiye girenleri dinsizlikle suçlamaya? Böyle bir değerlendirme ile Allah’a kendini şirk koşmuyor musun? Senin gibilerin böyle ayırımcılık yapması yüzünden toplum parçalanıyor, bölünüyor görmüyor musun? Böyle bir sözü söyleyen sen ne kadar Müslümansın?”

            “Bizler köyün ya da mahallenin en sahtekârını muhtar seçiyoruz.” şeklindeki ifadesi ile halkın oyu ile seçilen muhtarları sahtekârlıkla suçlaması akıllara ziyan verir nitelikte ithamlardır. Yine soruyoruz, “Sen hangi muhtarın sahtekârlık yaptığına tanık oldun? Elinde bir belge, mahkeme kararı var mı? Böyle bir söz söyleme cesaretini kimden veya nereden alıyorsun? Dürüst insanlara çamur atmaya utanmıyor musun?”

            Dursun Yeşil, 18 Eylül 2014 tarihinde Eğirdir Ses’te yayımlanan bir başka yazısında;

            “1989’da Eğirdir İmam Hatip Lisesi’ne geldiğimde şuursuz meslek dersi öğretmenlerini tanıyınca yine şaşırdım.” ile

            “1990’larda Eğirdir İmam Hatip Lisesi’nde ayağa mest giymeye karşı fakat sebebini açıklamayan sapık bir müdürle çalışmıştım.” diyecek kadar İmam Hatip Meslek dersleri öğretmenlerini ve o tarihte müdürlük görevi yapan kişiyi “sapıklıkla” suçlaması tarzında hakaret etmesi seviyeli bir insana yakışmayacak derecede düşük ifadelerdir.

            01 Haziran 2014 tarihli “Hocalar ve İmamlar Müslüman mı?” yazısında cami hocalarına ve imamlara hakaret eden Dursun Yeşil, yazının bir yerinde birine, “Ana avrat küfrettim.” şeklinde gazete yazılarında yer almayacak denli küfrün içindedir.  

            Sayın okuyucular, bildiğiniz gibi toplum içinde yalnız kalan kişilerin bu tür hezeyanları kaçınılmazdır. Doktorlar böylesi kendi ile bağdaşık olmayan ve yalnızlık içinde olan kişilerin ruh durumlarını gözden geçirmeleri gerekir.

            Saygıdeğer Eğirdirli okuyucular size gazeteciyim(!) diye geçinen birinin densiz ve seviyesi düşük yazılarından alıntılar sundum. Dahası da var ama şimdilik bu kadar.

            Ayrıca bu denli hakaret içeren yazılara bir gazete, gazetecilik anlayışı içerisinde, nasıl yer verir onu da anlamak mümkün değil!..

 

Bu Haberi Paylaş



Yorum Yap