UYGARLIĞIN MERKEZİ ANADOLU VE EĞİRDİR (Bölüm:13)

eğirdir haber,akın gazetesi,egirdir haberler,son dakika,UYGARLIĞIN MERKEZİ ANADOLU VE EĞİRDİR (Bölüm:13)
Haberin Tarihi: 5.2.2020 09:23:19 - Okunma Sayısı:6545 defa okundu.

Ali Taş yazdı

UYGARLIĞIN MERKEZİ ANADOLU VE EĞİRDİR

Bölüm: 13

BATI KÜLTÜRÜ VAR MIDIR?

Batı kültürünü var edebilmek için Anadolu’da Hint-Avrupa kökenli bir Luvi uygarlığı yaratmak istiyorlar. (Hitit metinlerinde Miletos adı Miliwanda olarak geçer. Nd son eki ile Luvi’lere bağlamaya çalışmaktadırlar). Anadolu ve Truva bağlantılı uygarlığı, Batı’nın getirdiğini savunuyorlar. Hatta Çatalhöyük ve Göbeklitepe’de bulunanları çarpıtmak istiyorlar. Bizans zamanında Anadolu’ya Selçuklular geldiğinde; Anadolu’dakileri, İran’dakilerden ayırmak için Anadolu’da bulunanları Roma’lı anlamında Rum olarak adlandırmıştır. Anadolu inançların ve kültürün beşiğidir. Arkeolojik ve son bilimsel araştırmalar bunu göstermektedir. Uygarlık Doğu’dan Batı’ya geçmiştir. Bir boşluk yoktur. M.Ö. 1500- 1000 yıllarında Akalar’ın Batı’dan Anadolu’ya girişi ile birlikte ve ticaret ile uygarlık Anadolu’dan Batı’ya şehir devletleri vasıtasıyla geçmiştir. Peygamberlerin babası Hz. İbrahim’in yaşamını geçirdiği topraklar, Noel Baba’ nın doğduğu ve yaşamını geçirdiği Anadolu (Demre), Hırıstiyanlık’ın ilk kilisesi ‘Aziz Petrus’ (Hatay), Havarilerin Hıristiyanlığı yaydığı Psidia Anadolu’dur. İlk Hıristiyanların, dinlerinin yasak olduğu zamanlar Kapadokya’da ibadetlerini devam ettirmişlerdir. Herodot gibi tarih yazıcılarının bulunduğu yer Anadolu. Aristo gibi felsefecilerinin kökeni Anadolu. Batı Medeniyetinin temelinin dayandığı iddia edilen felsefe kendi başına kaldığında yanlışlar arasından doğruyu bulmaya çalışmıştır. Aristo’nun öğrencisi Platon (Eflatun), ‘ Hekimler ve yargıçlar Bedeni bozuk olanları icabına bakmalıdır’ demiştir. Batı felsefesinin kurucusu olduğu söylenen Deccartes, ‘beden ve zihin arasında yaptığı sert ayrım ile’ doktorları beden üzerinde yoğunlaşmaya itmiştir. Hıristiyanlık kültürü ise bedeni günahkar görmüştür. Avrupa’da 1850’ler de ortaya çıkan sosyalleşme ile  (Batı’daki aydınlanma) ile insan tanrısal cezadan kurtulmuştur. Batı’lılar yanlış yapa yapa doğruyu öğrenmişlerdir. Bilinen tarihçi Fransız Batiste Rousseau Rönesans hekimi, mesleki zorunluluk gereği eski diller bilmek zorunluluğunu getirmiştir!

devam edecek…

Bu Haberi Paylaş



Yorum Yap