Sarıdaş’dan Tarihi Konuşma

eğirdir haber,akın gazetesi,egirdir haberler,son dakika,Sarıdaş’dan Tarihi Konuşma
Haberin Tarihi: 30.8.2023 14:31:15 - Okunma Sayısı:1964 defa okundu.

Milli Hatip İbrahim Sarıdaş, 30 Ağustos Zafer Bayramı'nın önemini anlattı

SARIDAŞ’DAN TARİHİ KONUŞMA

Eğirdir’li Tarih Öğretmeni Milli Hatip İbrahim Sarıdaş, her yıl olduğu gibi bu yıl da tarihi bir konuşma yaparak 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın önemini anlattı.

İbrahim Sarıdaş, konuşmalarında şunları ifade etti:

“Bugün Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin son halkası olan 30 Ağustos Başkomutanlık Meydan Savaşı’nın 101’nci yıldönümü. Hepinizi saygıyla selamlıyorum. Bu muhteşem Zafer büyük Türk milletine kutlu olsun.

Türk tarihi baştan başa bir meydanlar tarihidir. Mazisi şan ve şerefi insanlık tarihi ile başlayan, dünyanın beş büyük imparatorluğundan üçünü kuran, Oğuz olup dağa taşa destanları yazılan, Malazgirt’te Alparslan, Kosova&da yıldırım kesilen Fatih olup çağ kapayan, çağ açan, Yavuz olup Türk cihan hakimiyetini gerçekleştirmeye çalışan, Kanuni olup üç kıta yedi denizi harekete getiren, 16’ncı asırda Asya, Avrupa ve Afrika’da 14.893.000 km2 yüzölçümünde Coğrafyaya hükmeden, hiçbir zaman yıkıcı değil, daima yapıcı olan, kurduğu 16 devletle dünya tarihine şan ve şeref veren Türk milleti 20’nci yüzyıl başlarında tarihinde benzeri bulunmayan karanlık günler geçiriyordu.

Trablusgarp ve Balkan Savaşlarında kaybettiği toprakları geri alabilmek için Almanya’nın müttefiki olarak 1’nci dünya savaşına giren Osmanlı Devleti ağır bir yenilgiye uğradı ve 30 Ekim 1918’de imzalanın Mondros Ateşkes antlaşmasıyla itilaf devletlerine kayıtsız şartsız teslim oldu.

Asırlardır öz be öz Türk yurda olan Anadolu yer yer istilaya uğradı. İngilizlerin desteğini alan Yunan Megola idea adını verdiği büyük Yunanistan hayalini gerçekleştirmek için, asırların kinini süngüsüne kuvvet, vahşetin alasını kendisine rehber edinerek 15 Mayıs 1919’da İzmir’i işgal etti. Bu işgalden 4 gün sonra 19 Mayıs 1919’da Samsun ufkundan Anadolu’ya bir yaz güneşi doğdu. Bu güneş Türk Milletinin bağımsız yaşama azmini yüreğinde hisseden ileri de bütün bir milletine kendisine ATATÜRK diyeceği Mustafa Kemal’di. Yunan kuvvetleri İzmir’den Ankara’ya doğru Anadolu’daki TÜRK varlığını yok etmeye çalışırken, Mustafa Kemal Erzurum’dan, Sivas’tan Ankara’ya doğru Türk’ün milli şuurunu Türk’ün milli birliğini Türk’ün bağımsızlık sevdasını tutuştura tutuştura ilerledi. Yunanistan elindeki silahını ve arkasındaki devletlere güveniyor, Mustafa Kemal Allah’a, milli tarihi ve milli imana dayanıp yürüyordu. “Mefkuremiz göklerde dalgalanan al sancak, Allah’ın huzurunda eğiliriz biz ancak” diyen Mehmetçikler Yunan kuvvetleriyle İnönü’de kapıştılar, Sakarya’da kıran kırana giriştiler ve 30 Ağustos’ta kozlarını paylaştılar. Böylece Türk milletinin bağımsızlık mücadelesi Zaferle neticelendi.

30 Ağustos Anası millet, çocuğu Ordu olan bir ulusun kahramanlık savaşıdır. 1914’te başlayıp 1922’de biten Türk’e ölüm seferi içerisinde abideleşen bir mana taşır. Ve niçin yaşadığımızın sırlarını saklar.

18 Mart 1915'te Çanakkale'de müdafaa eden ses, 30 Ağustos 1922'de Afyon'da Taarruz halindedir.

YA İSTİKLAL YA ÖLÜM

30 Ağustos, Malazgirt'ten Sakarya'ya kadar uzanan tarih sürecinde "Milletim Türk, Vatanım Türkiye, Ülküm Türklüktür" diyenlerin ve Kuva-yi Milliye ruhunu duyanların gerçekleştirdiği devlet kuran meydan savaşıdır. 30 Ağustos onbinlerin toprağı vatan yapan ulvi şahlanışıdır.

Anadolu’nun bir kilit noktasında kazandığımız zafer bir defa daha göstermiştir ki Türkiye tesadüfen vatan olmuş bir yer değildir Türk milletine. Emperyalizme karşı aşılmaz bir duvardır 30 Ağustos.

Bu savaşta Türk Ordusu, 4-5 ayda düşürülemez denilen Yunan mevzilerini 6 günde çökertmiş ve Afyon-İzmir arası 400 kilometrelik takip harekatını o günün şartlarında 10 günde gerçekleştirmiş, 9 Eylül 1922'de Şanlı Türk Sancağı bir daha indirilmemek üzere İzmir'e dikilmiştir.


"İzmir'in dağlarında çiçekler açar
Altın güneş or'da sırmalar saçar

Bozulmuş düşmanlar yel gibi kaçar
Yaşa Mustafa Kemal Paşa yaşa
Adın yazılacak mücevher taşa."

 Bu zaferi aziz milletimize armağan eden ve Türk birliğinin, Türk kudret ve kabiliyetinin, Türk vatanseverliğinin çelikleşmiş bir ifadesi olan kahraman Türk Ordusuna selam olsun.

Türk Ordusu Türk Milletinin bağrından doğmuştur.

Türk Ordusu Türklüğün öz cevheridir.

Türk Ordusu Türk Milletinin yüz akıdır.

Türk Ordusu Türk Milletinin onurudur.

Türk Ordusu Türk Milletinin gözbebeğidir.

Bugünde Türk ordusu vatanı için kanını dökmekte, canını feda etmektedir.

Ordumuzun ebedi Başkomutanı, Devletimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'ü, silah arkadaşlarını, bütün Şehit ve Gazilerimizi saygıyla, Fatihalarla  anıyoruz. Ruhları şad, mekanları Cennet olsun.

***

Son zamanlarda bazı meczuplar, bazı haddini bilmezler, bazı tarih cahilleri Yüce ATATÜRK hakkında yersiz, hakarete varan ağır eleştirilerde bulunuyorlar. Kendilerini şiddetle kınıyorum.

ATATÜRK, Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurucu lideri  ve Türk Milletinin ortak milli değeridir. Bu böyle biline.

***

1984 yılından bu yana 39 yıldır yurdumuz yoğun terör saldırılarıyla karşı karşıya 40 binden fazla Vatan evladını teröre kurban verdik. Yüreğimiz yanıyor ama metanetimizi muhafaza ediyoruz. Eli kanlı terör örgütü PKK, Güneydoğu Anadolu'da bağımsız bir kürdistan devleti kurmak istiyor. Bazı batılı dost devletler bu cani örgüte yardım ediyor. Tabi bu nasıl dostluksa.

Türkiye’nin bölünmez bütünlüğünü parçalamak isteyen iç ve dış bütün şer ve hain güçler PKK terör örgütü şunu iyi bilsin ki Yüce ATATÜRK'ün dediği gibi Ağrı'dan, Van'dan, Diyarbakır'dan Ege'ye ve Trakya'ya, Karadeniz'den Akdeniz'e kadar bütün memleket evlatları hep aynı cevherin damarları ve Türkiye Cumhuriyeti'nin her bakımdan eşit ve onurlu vatandaşlarıdır.

Allah’ımız bir, kitabimiz bir kıblemiz bir. Taaa 1071’den bu yana 952 yıldır aynı vatanda biriz ve beraberiz. Ve biz 85 milyon vatan evladı büyük Türk milletiyiz. Türk Milletini bölemeyeceksiniz, Türk Devletini parçalamaya gücünüz yetmeyecek. Akıttığınız kanda boğulacaksınız. Bu aziz milletin Anadolu'da, bölücü vatan hainlerine vereceği bırakınız toprak parçası tek bir çakıl taşı bile yoktur. Askerimize, polisimize kahbace sıktığınız her kurşunun, kalleşçe patlattığınız her bombanın, canice döktüğünüz her damla kanın hesabı devletimiz tarafından soruluyor. Son terörist etkisiz hale getirilinceye, tabiri caizse gebertilinceye kadar bu mücadele devam edecek, ay yıldızlı al bayrak terörün merkezi Kandil’e mutlaka dikilecektir.

Bu aziz vatanda, kıyamete kadar, kıyamete kadar, kıyamete kadar, tek bir bayrak dalgalanacaktır. O bayrak onurumuz, gururumuz ve namusumuz olan ay yıldızlı al bayraktır. Varlığımız Türk varlığına, ülkemizin bölünmez bütünlüğüne ve Türkiye Cumhuriyeti'ne feda olsun.

NE MUTLU, NE MUTLU, NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE."

 

Bu Haberi Paylaş



Yorum Yap