ALICI ORTAM VE ŞARJ / DEŞARJ

eğirdir haber,akın gazetesi,egirdir haberler,son dakika,ALICI ORTAM VE ŞARJ / DEŞARJ
Haberin Tarihi: 8.1.2024 09:27:14 - Okunma Sayısı:685 defa okundu.

Zeki Tarhan Yazdı...

ALICI ORTAM VE ŞARJ / DEŞARJ

                       Zeki TARHAN – ANKARA

        Yazımızın başlığındaki şarj / deşarj sözcükleri, Fransızca kökenli sözcükler. Şarj; Yükleme – doldurma anlamında, deşarj ise; boşalma  - rahatlama anlamına geliyor. ALICI ORTAM ise; bu kavram,  Çevre literatüründe ağırlıklı olarak kullanılan bir kavram. Çevre kanununa dayanılarak çıkarılan Yönetmeliklerde ve bilhassa “Alıcı Ortam”lara ATIKSU DEŞARJ standartları ve kirletme yasakları Yönetmeliğinde geçen bir kavram.

        ALICI ORTAM’ı kısaca tanımlarsak; “Hava, Su, Toprak ortamları ile bu ortamlarla ilişkili ekosistemler” olarak tanımlayabiliriz. Yada; “Atık suların deşarj edildiği veya dolaylı olarak karıştığı Göl, akarsu, kıyı ve deniz suları ile YER ALTI SULARI gibi yakın ve uzak çevre”

                                                     ***

       EĞİRDİR GÖLÜ’ne dolgu yapılarak bir yapılaşma, rekreasyon alanı yaratma, karayolu yapımı vb. eylem ve işlemlere, gerek yerel yönetimlerce ve gerekse merkezi yönetimlerce müdahalelerin olduğunu, değerli okuyucularımız ve takipçilerimiz anımsayacaklardır.

        Gelin, birkaç örnekle somuta indirgeyelim. Örneğin; EĞİRDİR GÖLÜ’ nün süsü olan Adalarımız!!! Geçmiş günlerimize, zaman tüneline şöyle bir dalarsak, Can Ada’nın tapuda kayıtlı alanının iki katına ulaştığını görmüştük. Hele hele bugünü konuşursak, bu kara parçasının daha da karasallaştığını görürüz…

         Zamanın yerel yöneticisi, toplumdan gelen “Göl dolduruluyor!!!” şeklindeki eleştirilere şöyle yanıt veriyordu: “Ben gölü doldurmuyorum, güzel kızın saçını tarıyorum…”

                                                      ***

         Dinçer YİĞİT, Eğirdir’in yetiştirdiği değerli bir teknokrattır. Ve Karayolları Genel Müdürüdür. Eğirdir Sahil Yolu, onun Genel Müdür olduğu zaman yapılıyor… Ve Diyarbakır’lı Yol Müteahhidi TARHAN’a şöyle diyordu: “…Zeki bey hiç merak etmeyin, sayın Genel Müdürümüze yakışır bir yol yapacağım.”

         Yol yapım çalışmaları hızla devam ediyordu… Göl dolduruluyor, adeta karşı dağlarla göl birleşiyordu!!! Sahildeki bütün evlerin kanalizasyon altyapısı delik – deşik olmuş, alıcı ortam olan göl kanalizasyon deşarjlarıyla, bir başka görünüme bürünmüştü…

                                                               ***

           TARHAN, Karayolları Genel Müdürü Eğirdir’ li Dinçer YİĞİT ile görüşüyor ve şöyle diyordu: “…Sayın Genel Müdürüm, bu yolu gölü doldurarak değil de, dağ kıyısından götürmek mümkün değil miydi?.. Göl ekosistemini bozmamış, doğal dengeyi kaybetmemiş olurduk…” Aldığım yanıt, şöyle olmuştu: “…Zeki bey, teknik olarak gölü doldurarak bu yolu yapmak daha uygundur.”

                                                               ***

          Fiziksel bir ARITMA Tesisimiz vardı BOĞAZOVA’da. Yani; ileri bir ARITMA’dan, kimyasal ve biyolojik ARITMA’ dan uzaktı EĞİRDİR GÖLÜ HAVZASI!!! KOVADA KANALI, alıcı ortamdı ve Arıtılan Su, Kovada Kanalına deşarj oluyordu…

            Geçmişin kadın Çevre Bakanı Eğirdir’e geldiğinde, BOĞAZOVA’nın kadın çiftçileri, Çevre Bakanımıza bir tepsi içerisinde elma ikram etmişti. Ama sayın bakan, elmaların kanalizasyon sularıyla yetiştirildiğini söyleyerek, kendisine ikram edilen elmaları yememiş ve bu olay, ulusal medyada manşetlere taşınmıştı.

                                                               ***

          Yine zaman Tüneline balıklama dalarsak, zamanın Yerel Yönetimi Eğirdir ARITMA TESİSİ’ni yıllarca, yüksek enerji tüketimine yol açtığı gerekçesiyle devre dışı bırakarak çalıştırmamış ve evsel atık sular / Kanalizasyon deşarjı arıtılmadan, doğrudan alıcı ortama verilmiştir.

                                                                 ***

         Yakın zamanda ise; Ada yolunda Göl kıyısına yoğun bir şekilde, İlçe Merkezinin Çöpleri, Yerel Yönetimce dökülmüş ve bu eylem ve işlem, kamuoyunca ÇEVRE KATLİAMI olarak görülmüştür…

                                                                 ***

        80’li yıllara, yani ÖZAL’lı yıllara dönersek; Altınkum Plajı çevresinde yeni bir yerleşim alanı inşasıyla, (30 bin) nüfuslu bir ilçe merkezine hitap edecek Kanalizasyon  altyapısı dizayn ediliyordu… Ama gelin görün ki; çok kıymetli ALTINKUM PLAJI’nın kıyı bandındaki göle girilen / yüzülen kıyısına, Kanalizasyon ve Atık Suyun alıcı ortamı olarak deşarj ediliyordu!!!

                                               ***

                       …VE EĞİRDİR EVİ / EĞİRDİR PARLAMENTOSU

           …Evet, evet EĞİRDİR EVİ; EĞİRDİR PARLAMENTOSU’ dur. Bu ev; Eğirdir’ in sosyo – ekonomik, sosyo – kültürel yapı ve sorunlarının demokratik bir ortamda, çok sesli bir katılımla ele alınarak, çözümlerin arandığı ve de tartışıldığı bir sivil  toplum arenasıydı. Ve tam bir DEMOKRATİK BASKI GURUBU niteliğinde işlev görüyordu…

           Ne yazık ki, EĞİRDİR EVİ’nin bu misyonu yok edildi. Bu misyonun yeniden kazandırılmasını dileyerek yazımızı noktalayalım.            

Bu Haberi Paylaş



  • Rumuz
    (Rumuz)
    8.1.2024 16:51:35
    Evet üstat biz de hep böyle popülist yaklaşımlarla, başta doğa olmak üzere, milli ve kültürel değerlerimiz heba edilmiştir, edilmektedir.. Heba ettiğimiz değerlerin kıymeti, şahsi olarak elde edilen başta OY olmak üzere mal, mülk, makam, mevki gibi değerlerin kıymetinden çok az görüldüğü için; göl doldurulmuş yol yapılmış, ada yarım ada olmuş, göle bütün evsel sanayi atıkları atılmış, meyve ilaçı denilen zehirler akmış hiç önemli değil, yeter ki; yöneticiler başta kalsın, yeterki bazıları rant, çiftçilerimiz kazansın... Ya geride kalanlar, o suyu içsinler, o sudan çıkan balıkları yesinler... Umurunda mı hastalık , halk sağlığı, umurunda mı göl sağlığı... Ancak bilmiyorlar ki; umurunda olmadıkları o değerler gün gelip, değer kaybına bağlı olarak ellerinden yitip gidecek... O zaman son pişmanlık fayda etmeyecek, bilhassa gelecek nesiller, bizi pek te saygıyla ve rahmetle ANMAYACAKLAR!! Selam ve sevgilerimle
Yorum Yap