ÇIRAKLIKTAN, USTALIĞA UZANAN BİR YOLCULUK…
EĞİRDİR’Lİ DENİZ ÖNGÜN DERİ’YE İLMEK İLMEK HAYAT VERİYOR
Isparta'nın Eğirdir ilçesinde yaşayan Deniz Öngün, geleneksel el sanatları alanında azmi ve sabrıyla örnek bir başarı hikâyesi yazıyor. 13 yıl önce Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü'nün açtığı deri kursuna bir kursiyer olarak adım atan Öngün, bugün aynı kurumda “usta öğretici” olarak görev yapıyor. Yıllar içinde el emeğini sanatla buluşturan Öngün, deriyle adeta ilmek ilmek hayat veriyor.
"Evde Oturmayın, Deriye Dokunun!"
27 yıllık evli ve 2 çocuk annesi olan Deniz Öngün, çocuklarını büyüttükten sonra kendini geliştirmek ve üretmek için el sanatlarına yönelmiş. Deriyle tanıştığı ilk günden bu yana geçen süreçte yalnızca kendini değil, yüzlerce kadını da bu sanatla tanıştırmış. Bugün 16 kursiyeriyle çalışmalarını sürdüren Öngün, kadınlara seslenerek şu çağrıda bulunuyor: "Evlerinizde oturmayın, Halk Eğitimi Merkezi’nin kurslarına katılın. Hem sosyalleşin hem de ekonomik olarak güçlenin" dedi.
“Derinin Ruhunu Hissediyor”
Öngün’e göre dericilik sadece bir zanaat değil, aynı zamanda bir sanat ve sabır işi. Dağlama (yakma), boyama, vurma, gölgelendirme ve renklendirme gibi birçok teknikle çalışan usta öğretici, ürünlerine ruh katıyor. Özellikle “sığır derisi” ve “vaketa (bitkisel tabaklanmış) deri” ile çalışmayı tercih ettiğini belirten Öngün, bu malzemelerin doğal yapısı ve işlenmeye uygunluğu sayesinde hayal gücünü özgürce yansıttığını söylüyor.
“Deriye dokunduğumda huzur hissediyorum. Doğaya ve geçmişe dokunuyormuşum gibi... Bu his bana güç veriyor,” diyen Öngün, sanatına olan bağlılığını böyle ifade ediyor.
“Geleneksel Motifler, Modern Dokunuşlar”
Tasarımlarında Geleneksel Türk motiflerini çağdaş formlarla birleştirmeyi tercih eden Deniz Öngün, geçmişle geleceği buluşturan özgün işler ortaya koyuyor. Kemer, cüzdan, çanta ve dekoratif ev aksesuarları gibi tekstil dışı deri ürünler tasarlayan Öngün, her bir parçayı "özel birer hikâye" olarak tanımlıyor.
“Desen ve model seçimine deriye dokunarak başlıyorum. Onun yumuşaklığı ya da sertliği bana ne yapacağımı söylüyor. Tasarım zihnimde şekilleniyor, sonra ellerim konuşuyor.”
“Bu Sanatın Ruhu Var”
Öğrencilerine sadece teknik bilgi vermekle kalmayıp, bu işin ruhunu da aşılamaya çalıştığını vurgulayan Deniz Öngün, kültürel mirasın yaşatılması ve gelecek nesillere aktarılması konusunda da kendini sorumlu hissediyor.
“Bu sadece bir üretim süreci değil. Gelenekleri, sabrı ve estetik anlayışı da beraberinde taşıyor. Ben de bu ruhu kursiyerlerime yansıtmaya çalışıyorum.”
Kadınlara Mesaj: “Pes Etmeyin, Var Olun"
Yeni başlayanlara ve kadınlara da özel mesajlar veren Öngün, dericiliğin sabır ve istikrar gerektirdiğini hatırlatarak şunları söylüyor:
“Başlangıçta zor olabilir ama sabırlı olan başarılı olur. Kadınlar, kendi ayakları üzerinde durmak istiyorsa, üretmeli, pes etmemeli. Bu sadece gelir elde etmek değil, aynı zamanda özgüven kazanmak demek.”
Ürünlerini Sergiliyor ve Satıyor
Deniz Öngün, el emeği göz nuru ürünlerini Eğirdir Belediyesi'ne ait teşhir alanlarında, sergi ve fuarlarda sergilemenin yanı sıra, internet üzerinden de satış yapıyor. Bu sayede hem yerel hem de ulusal ölçekte sanatını tanıtma ve gelir elde etme fırsatı buluyor.
Bir kursiyer olarak çıktığı bu yolda usta öğretici unvanını alarak birçok insana ilham kaynağı olan Deniz Öngün, derinin hayat bulduğu elleriyle sadece ürün değil; umut, azim ve özgüven de üretiyor.
Öngün bir ürünün yaklaşık 1 hafta içerisinde hazır hale getirildiğini de söyledi.
Deniz Öngün’e bu özel röportaj için teşekkür ediyor, çalışmalarında kolaylıklar diliyoruz.
EMEL TURAN KARTAL (Özel Haber)