"ÇEVRE KATİLİ DEĞİLİZ"

eğirdir haber,akın gazetesi,egirdir haberler,son dakika,"ÇEVRE KATİLİ DEĞİLİZ"
Haberin Tarihi: 10.3.2016 08:50:00 - Okunma Sayısı:1492 defa okundu.

Mermerciler ve Madenciler Derneği Başkanı Mustafa Küçükyaman, Gazeteci İsmail Altunbaş'ın sunduğu Birebir programına konuk oldu.

 Mermerciler ve Madenciler Derneği Başkanı Mustafa Küçükyaman,

“ÇEVRE KATİLİ DEĞİLİZ”

 

            Sadece Isparta’da değil, Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde faaliyet gösteren mermer ocaklarının doğayı tahribata uğrattığı yönündeki tartışmalar devam ederken, sektör temsilcileri de konuyla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundular. Yaptıkları 80 milyon dolarlık ihracatla Isparta’da en fazla ihracatın mermercilik sektöründen yapıldığını belirten Mermerciler ve Madenciler Derneği Başkanı Mustafa Küçükyaman, “3 bin 500 kişiye de istihdam sağlıyoruz. Ayrıca çevre katili değiliz. Kullandığımız motor yağını dahi soruyorlar” dedi.  

            Kanal 32 ekranlarında yayınlanan, Gazeteci İsmail Altunbaş’ın sunduğu Birebir programına konuk olan Isparta Mermerciler ve Madenciler Derneği Başkanı Mustafa Küçükyaman, orman varlığını ve yaban hayatını erozyona uğrattığı iddia edilen mermer ocaklarıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

            134 işletmenin bulunduğu Isparta’da sektörün kent ekonomisine büyük katkı sağladığını belirten Küçükyaman, “2014’te sadece devlete yaklaşık 57 milyon lira ödedik. Isparta’da de 80 milyon dolarla en fazla ihracat yapan sektörüz” dedi. Küçükyaman konuşmasında şu görüşlere yer verdi: “Isparta ilimizde 207 adet arama ruhsatı, 292 adet işletme ruhsatı vardır. 292 ruhsatının 172’sinde işletme izni yani aktif hale gelebilirliği vardır. Orman Bölge Müdürlüğü sorumlulukları altında Isparta ilinde Orman Kanununun 16.maddesine göre verilen izinler dahilinde işletmeler yapılmaktadır. Isparta merkezde 14, Eğirdir’de 71, Sütçüler’de 49 olmak üzere il genelinde toplam 134 tane aktif ocak vardır. Isparta ilinin toplam ormanlık alanı toplam 364 bin 231 hektardır. Bu rakamın yaklaşık binde 4’ünde mermercilik faaliyeti yapılmaktadır. Yasalar çerçevesinde yapılan bu faaliyetlerde Orman Bölge Müdürlüğü 2014 verilerine göre mermerciler Orman Bölge Müdürlüğü’ne orman payı olarak 17 milyon lira para yatırmışlardır. Isparta madencilik faaliyetlerinden dolayı devlet hakkı, il özel idare payı gibi ücretlerin toplamı yaklaşık 57 milyon liradır. Mermercilikten dolayı devletimize 57 milyon lira ödenmiştir. 2015 verileri henüz resmileşmedi. 2014 verilerine göre ülke genelinde ihracat rakamımız 5 milyar dolar. Isparta’da 2014 yılında yaklaşık 80 milyon dolar ihracat gerçekleştirdik. İhracat rakamlarının yaklaşık yüzde 40’ını teşkil etmektedir. Isparta’da ihracat kalemlerinde birinci mermer gelmektedir. Isparta’nın elma ihracatı 2 milyon dolar. Mermer ise 80 milyon dolar. Günümüzde içinde bulunduğumuz global sıkıntılardan dolayı rakamlar değişmektedir. Isparta ili içerisinde şuanda yaklaşık 3500 kişi sektörde çalışmakta. Bunun 2500 kişisi direkt mermer işçisi geriye kalan bin kişi de diğer işçi olarak görülmektedir.”

 “ÇİN İLE REKABET

ŞANSIMIZ AZ”

            Mermer bloklarının işlenmeden yurt dışına ihraç edilmemesiyle ilgili tartışmalara da değinen Küçükyaman, Çin ile rekabet şanslarının oldukça az olduğunu ve bu nedenle mermerlerin blok halinde gönderildiğini ifade etti. Mustafa Küçükyaman, “Neden mermeri işlemeden yurtdışına gönderiyoruz sorusuyla çok karşılaşıyoruz. Ben bu işi ülkemizin yer altı kaynaklarını ekonomiye kazandırmak ve para kazanmak için yapıyorum. Benim fabrikam da var. Sıfırdan nihai ürüne kadar süreci işleyebiliyoruz. Ama perdenin görünmeyen tarafı var. Çin’de benim taşımı benim ocağımdan alıyor, fabrikasına götürüyor, ben de fabrikama getiriyorum. Aynı ebatta, aynı standartta bir ürün haline getiriyoruz. Çin’de benim taşımı benden ucuz satabiliyor. Çin’de mazot bizim yarı fiyatımız. Elektrik enerjisini Çin’den 5 kat daha pahalıya kullanıyoruz. Çin’de 50-100 dolara işçi çok. Biz işçi bulamıyoruz. Sonuçta örneğin ben 200 dolara sattığım taşın bana maliyeti 150 dolardır. Aradaki 50 dolar üretim maliyetlerinden dolayı eriyip gidiyor. Çin’deki teknoloji bizimkinden daha çok ileri. Çin’deki teknolojiye ayak uydurabilmemiz için bizim teknolojimizi çok daha yenilememiz lazım. Devlet bize sadece bürokrasiyi azaltsın. Devlete katkılarımıza son yıllarda 4-5 kat arttı. Elektrik hattı çekiyoruz. Elektrik çektiğimiz yer uzunluk çarpı 10 para ödüyoruz. Dünyadaki en büyük alıcı Çin. Ham madde, blok halinde alıyor. Çin’e bunu satmıyorum deme lüksümüz yok. Satmıyoruz dediğimiz an Türkiye’de mermer sektörü kapanır. Devlet, işleyip satarsan devlet hakkını az alırım diyor. Ama devletimiz üretim maliyetlerini süspansiyon ederse bizde kendi ve kendimizin menfaatlerini korumak isteriz. Biz mermer ocağını açmak için 4 bakanlık, 7 kurumdan 17 görüş alıyoruz. Onun için bürokrasinin azalmasını istiyoruz. Mermer aynen moda gibidir. Limra diye Antalya Finike bölgesinde çıkan bir doğa taşı var. bu taş 10 yıl önce yok satıyordu. Şimdi ise yüzüne bakan yok. İnsanlar alternatif renklere kaydılar. Denizli bölgesinde traverten taşı var. Amerika en çok alıyordu. Alımı durdurunca arkadaşlarımız sıkıntıya girdi. Bu yıl piyasada çok sıkıntılı süreçteyiz. İhracatımız düşmekte. Çin’de bile durumun iyi olmayacağı söylenmekte. Biz de buna hazırlıklıyız. Isparta’da en kaliteli mermer Sütçüler’de. Satılıyorsa rakam yükseliyor. Sütçüler bölgesindeki taş iyi rakamlara satılıyor. Uzmanlara göre dünyadaki mermer rezervinin yüzde 35-40’ı Türkiye’deymiş” dedi.

“MERMERCİLİK, DOĞAYLA

EN BARIŞIK SEKTÖRDÜR”

            Mermer ocaklarının çevreyle en barışık sektör olduğuna dikkat çeken Küçükyaman, “Çevre katili değiliz. Aksine kırsal kalkınmaya destek vererek, köyden şehre göçü önlüyoruz” dedi.

            Isparta Mermerciler ve Madenciler Derneği Başkanı Mustafa Küçükyaman konuşmasına şöyle devam etti:           “Yaptığımız tüm faaliyetlerde danışmanlarla çalışıyoruz. Devlet, mermercilerin ne kadar motor yağı kullandığını bile soruyor. Sözde çevreciler doğaya sadece madencilik faaliyetleri zarar veriyor gibi bir algı oluşturmak istiyor. Değerli Ispartalıların bunlara kulak vermemelerini rica ediyorum. Madencilik yatırımları projeyle başlar, bu proje olmazsa olmazlardan biridir. Daha kazmayı vurmadan nasıl rehabilitasyon edeceğimizi belirtiyor, metrekare bazında orman ağaçlandırma bedelleri ödüyoruz. O bölgede renk değişikliği oluşuyor. Doğa bir süre sonra kendi kendini yeniliyor. Yaban hayatını katlediyoruz şeklinde bir algı da oluşturuluyor. Bizlere bu sahalar verilirken mülkiyeti orman olan bölgelerde doğal sit, milli park gibi kısıtlı alanlar verilmiyor. Bunun dışında kalan yerlerde orman işletmesi bizlere izin verme hakkına sahip. Bu konuda yanlış bilgi var. Doğayla en barışık sektör mermer sektörüdür. Söylenenlerin bir çoğu art niyetli. Örneğin köyde bir önceki muhtar seçimi kaybetmiştir, spekülasyon çıkartır. Çalışmamayı alışkanlık haline getiren kişiler vardır, bu kişilerin şirketlerden beklentileri vardır. Beklentileri karşılamazsa dedikoduları yayar. Borun yüzde 50’si Türkiye’de. Dursun mu, başkaları mı işletsin? Sözde çevreciler; ne kadar araştırıyorsunuz Fransa’da 57, Amerika’da 108 tane nükleer santral var. Biz yapamadık. Bunun sonucunda elektrik bizde 5 kat daha fazla. Isparta’da mermercilik çevre katili gibi gösterilmektedir. Ama böyle değildir. Mermercilik kırsalda köylerden şehirlere göçü engelliyor. Sütçüler’in nüfusu 2500 civarında. Sektörde 1100 kişi çalışıyor.”

Bu Haberi Paylaş



Yorum Yap