SİYASET BUYSA NEFRET
EDİYORUM!
Hizmet aşkı ile edilir vaatler
Ümitler yeşerir beklenir güzel günler
Aşk ya bu, elde edince geçer hevesler
Söz verip tutmamanın adına da siyaset derler…
Hepimiz
memleketimizin kalkınmasını, ihtiyaçlarımıza cevap vermesini ve çok daha iyi yerlere
gelmesini isteriz. Bunun için seçim yapar, bunun için elçiler tayin ederiz.
Ancak bize hizmet etsin diye seçtiklerimizin, zamanla sadece kendisine ve çıkar
çevresine hizmet ettiğini görürüz ne yazık ki...
Hayatımızdan bir 5
yıl gitmiştir artık. Tek ümidimiz sandıktır… Biz, bize ihanet edenlerle
hesaplaşmak için sandığa giderken, ihanetini hiç utanmadan sürdürme
pişkinliğinde olanlarla mücadele ederiz
bir de!...
Siyaset kendisini
seçenlere ihanet edip, çıkar çevresi ile birlik olmaksa, ahde vefasızlıksa, ben
siyasetten nefret ediyorum!
Siyaset kendisini
seçmenlerden üstün görüp huzuruna kabul etmemekse, randevu almadan geldi diye
bir dekanı kapıdan çevirmekse, hayırlı olsuna giden seçmenine; “ Ne var, niye
geldin?” diye çıkışmaksa, ben siyasetten nefret ediyorum!
Siyaset, dükkânının
önünden geçtiği 75 yaşında bir büyüğünün bacak bacak üstüne atmış olmasını
kendine saygısızlık olarak almaksa, zabıtaları yollayıp, başkan geçerken düzgün
oturması için uyarmaksa, o kişi buna üzülüp yataklara düşerek ölmüşse, ben
siyasetten NEFRET ediyorum!
Aleyhinde yayın yapılıyor
diye gece yarısı engel olmaya çalışılıyorsa, para ile aleyhindeki yayınları
kaldırtıyorsa, insanların özgür düşüncelerini engelleyip, tehdit ediyorsa,
siyasetten nefret ediyorum.
Kendi partisinden
olup kendisine oy vermeyen, vermeyeceğini de söyleyen yerel gazeteyi
belediyenin emrine amade etmişse, boy boy resimlerini çektirip altını
yalanlarla süslüyorsa ve bunun için belediye arsa satış payından 30 bin lira
verdi ise, üzerine bir de fotoğraf makinesi aldırttı ise, ben siyasetin
böylesine iğrenç yüzünden nefret ediyorum!
Belediyenin
imkanlarını kullanıp, her yere afişlerini asıp, temayül öncesi rakiplerine göre
kendini ön plana çıkarıyorsa, aleyhinde bir yazı görür görmez, cumartesi gece
yarısı temayül birincisi olduğuna dair asparagas haber yaptırıyorsa,
rakiplerini hizmeti ve kişiliği ile değil, yaptığı hileler ve yanında poz
verdiği bürokratlarla etkilemeye çalışıyorsa; ben böylesine bir siyasetten
nefret ediyorum!
Geçmiş dönemlerdeki
belediyelerde eleştirdiği ne varsa yaptıysa, belediyenin işçilerini onun bunun
bahçesinde çalıştırdıysa, kişiye özel köprü yaptıysa, belediyeye tahsis edilen
fidanları peşkeş çektiyse, bankamatik maaşlılarını çalıştırıyorsa, ben
siyasetten nefret ediyorum!
Sürekli ego
mücadelesi veriyorsa, “Başkanım” diye tüm ilçeye hakim olmaya çalışıyorsa, onun
tayini, bunun torpili diye uğraşıyorsa, tüm savaşları hizmet yerine halktan üstün
olma ve kendini saydırtma için veriyorsa, bir dediği, diğer bir dediğini ve
yaptığını tutmuyorsa, ben siyasetten nefret ediyorum!
En acısı da; iktidar
partisinin belediyesi olmanın sevincinin zerresini yaşatmadıysa halka, tüm
nimetlerden kendisi ve dalkavukları yararlandıysa, insanların gülen yüzlerini soldurduysa,
hayatı onlara dar ettiyse, memleketlerini terk etmekten başka çare
bırakmadıysa, işte ben siyasetin böylesinden kat ve kat nefret ediyorum!
Banu Barlas Okumuş
banubarlas@gmail.com