ÖMER ŞENGÖL NE DEDİ?
Belediye
başkan adayı Ömer Şengöl, halka açık toplantıda, Belediye Başkanı O. Nuri
Özmeral’in Kanal 3’te yaptığı konuşmaya karşılık verdi. Başkan O. Nuri
Özmeral’in konuşmalarından kesitlerin televizyonda gösterimi ile başlayan toplantıda
Ömer Şengöl şunları söyledi:
-
Nuri Bey’in Köprübaşı’ndaki Halil Üstün heykeli ile ilgili söylediği sözler
gerçek dışıdır.
Güya
o heykel imar planına göre aykırı yapılmış da onun için Nuri Bey, Halil Üstün
heykelinin çevre düzenlemesini yapmamış. Şimdi Köprübaşı ile ilgili mevzuat değişmiş de
bu yüzden Halil Üstün’ün heykeline kaide yaptırmış. Sözleri tamamen gerçek
dışıdır. Biz o heykeli imar planında gösterildiği gibi Köprübaşı’na yapılacak
yolun dışına yaptırdık. Başkan Nuri, beş senede dokunmadığı Halil Üstün
heykeline şimdi seçim yatırımı için kaide yaptırdığını kimseye yutturamaz.
-
Başkan Nuri, sen Mavi Göl oteli yüzünden Rektör Baydar ile tartışmadın mı? Mavi
Göl otelinden alınan 250 liralık sembolik rakamı az bulup “otel bu kadar ucuza
kiraya verilir mi? Otel, üniversiteye
peşkeş çekilmiş!” demedin mi? Biz Mavi Göl otelini, Eğirdir Meslek Yüksek Okulu
öğrencilerimiz için öğrendiklerini uygulama oteli olarak sembolik rakama kiraya
verdik. Biz Eğirdir’e gelen öğrencilerimiz için kira artırımına gitmedik. Biz,
eğitime yatırım yaptık. Sen tuttun, belediye meclisinden tahliye için karar
çıkardın. Şimdi ise “Biz Mavi Göl Oteli’nde kira artırmadık.” diyorsun.
Meclisten geçirdiğin karar yetmez mi? Beş sene önce Rektör Bey’le çıkan
tartışma niye çıktı öyle ise? Bu yüzden Kanal 3’te Mavi Göl Oteli ile
söyledikleriniz doğruyu saptırma çabasından başka bir şey değil!..
-
Televizyonda, “Artık paramız var; borcumuz yok!” diyorsun ama hiç durmadan Ömer
Şengöl’ün yaptıklarını satıyorsun. Sattığın dükkanlar benim yaptığım dükkanlar.
Hani nerede vaat ettiğin, hükümetten kamyonla gelecek paralar? Şayet geldi de
borçları o paralarla kapattın ise benim yaptıklarımı niye satıyorsun? Şunu
unutma askeriyeden gelen dört milyon lira bizim zamanımızda kazanılmış bir paradır. Parayı da, arkasından konuştuğun ve
belediyede dört yerde çalışıyormuş dediğin avukat sayesinde kazandık. Sen o
arkadaşı görürsen ona teşekkür et!.. Çünkü sana dört milyon lira para
kazandırdı.
-
Herkes biliyor ki Eğirdir’in nüfusu şu beş sene içinde, senin başkanlık
yaptığın dönemde en az dört bin azalmış.
Azaldığını kendin de diyorsun ama kendi dediğini kabullenmiyorsun! Her
ne Kaymakamlık sitesinde 2009 nüfusu 18600 olarak söyleyip kente giriş
tabelalarında ise Eğirdir nüfusunun 16900 yazılı olduğunu söyleyip Eğirdir
nüfusunun 1300 kişi azaldığını söylüyorsun.
Fakat şu tarih itibariyle Kaymakamlık sitesinde Eğirdir Nüfusu 14 440
olarak gösterilmekte. Yani nüfus azalmış. Senin bundan haberin yok mu ? Var,
var ama vatandaşı kelime oyunu ile aldatmaya çalışıyorsun. Yutmazlar, bunu
bil!..
-
Duydum ki kendin de televizyonda söylüyorsun, bankadan kredi almışsın. Kredinin
karşılığında ne gösterdin? Banka boşa para vermez! Bir yerleri ipotek ettirmen
gerekir. Nereyi veya belediyenin hangi malını ipotek ettirdin? Tuttun Hacı Ömer’in yaptırdığı soğuk hava
deposunu ipotek ettirdin. Yani hâlâ benim yaptırdıklarımla hâlâ benim
yaptıklarımı satmakla belediyeyi evirip
çeviriyorsun!.. Sen ne yaptın Eğirdir’e. Sen, senden sonraki belediye başkanına
satacak ne bırakıyorsun?
-
Gelelim kanal boyundaki köprü işine. Benim yaptırmaya çalıştığım fakat ayakları
atılıp üst tablası, seçimi kaybetmem nedeniyle yarım kalan köprü işi 33 yıllık
bir geçmişe sahip. Aç bak, 33 sene önceki imar planına dayalı olarak yapılmaya
çalışılmıştır o köprü. Sana göre bizim yarım kalan köprü izinsiz veya
kafamızdan rastgele yapmışız!.. Vallahi adamı oyarlar öyle bir iş yaptın mı?
Tutarlar yapılan bütün masrafları da senden alırlar!... Üstelik bir de faizi
ile ödetirler, kafanı kaldıramazsın!..
Bir beni değil, belediyedeki fen işlerini ve ödeme yapan muhasebeciyi de
hoplatırlar!.. Bizim yaptığımız her şey
yasal. Hak ediş paraları da İller Bankası’ndan ödendi hep. Yasal olmazsa İller
Bankası sana para öder mi hiç?.. Bu ülkenin belediyeleri kontrol eden
müfettişleri ve para akışını denetleyen Sayıştay gibi kurumları var. Hiçbiri
bize siz burayı izinsiz yapmışsınız, kafadan yapmışsınız, demiyor da sen mi
diyorsun? Şu anda yetki sende, başkan sensin, fen işleri ve muhasebe senin
emrinde. Ver emrini açsınlar dosyayı ver beni mahkemeye, suçlu çıkarsam
kelepçelesinler bileklerimi, götürsünler hapishaneye, çekeyim cezamı!.. Buradan
söylüyorum işte, hodri meydan!..
-
Yapılan balık havuzlarındaki, halkın hayvanat bahçesi dediği yerde, 47 işçinin çalıştığını
ve bu kadar işçinin orada ne aradığını soruyor ve işçi sayısını fazla
buluyorsun. İşçi sayısını 20’ye düşürdüm diyorsun. Böylece belediyeyi 27
işçiden kurtardım demeye gelen sözler söylüyorsun. Ben de sana soruyorum. O 27
işçi şimdi nerede? Onları işten çıkardın mı, yoksa belediyede bir başka yere mi
kaydırdın? Onları işten çıkardınsa yazık, çünkü onlar belediyeden ekmek
yiyorlardı. Yok çıkarmadın ise belediye işçisi ha orada çalışmış ha burada fark
etmez. O zaman bu tafran kime?..
-
Daha sonra bu alanın temiz tutulması gerekir, bu yüzden göl kenarında hayvan
barınağı olmaz, onların pislikleri gölü kirletir diyorsun. Pek güzel
söylüyorsun da sen ne demeye kamyonlarca çöpü o balık havuzlarını doldurmak
için döktün. Gazetelere manşet manşet çıktığını ne zaman unuttun? Şunu
söylemeye çalışıyorum. Birini karalamaya çalışırken sen üstüne kara
bulaştırmamalısın. Oraya döktüğün çöp yakana yapıştı kaldı; tonlarca Kosla
döksen gene çıkmaz. Bakıyorum da özrün
kabahatinden büyük!..
-
Şimdi o alanı çam fidanları ile doldurdun. Sen fidan yetiştirmiyorsun ki başka
yerden alıyorsun fidanları burada tüplüyorsun. Ondan sonra da ben burada
pisliği kaldırdım fidan yetiştiriyorum diyorsun. Fidanları satmak için Orman
Müdürlüğü ile anlaşmıştın da öyle getirmiştin o fidanları. Maalesef Orman
Müdürlüğü fidan almaktan vazgeçince fidanlar elinde kaldı. Şimdi o fidanları
oraya buraya dağıtıyorsun. Hakkari’ye buradan fidan gönderiyorsun. İyi güzel de
Hakkari, Hakkari’den Eğirdir’e kadar çam fidanı bulamamış da çam bir tek Eğirdir’de
mi bulmuş? Böylesi ucuz reklamlara kargalar bile güler!..
-
Sonra sen Köprübaşı’ndaki çiçek serasını niye sıfırladın. Her sene bahar
mevsiminde yollara diktiğimiz çiçekleri orada yetiştiriyor ve Eğirdir’in
güzelliğine katkıda bulunuyorduk. Yani, çiçekleri kendimiz yetiştiriyorduk ve
paramız cebimizde kalıyordu. Yalnızca bazı tohumlara para ödüyorduk Sen orayı
kapattın ama diktiğin çiçeklere hep para ödeyerek belediyeyi bu anlamda masrafa
sokmuş olmadın mı?
-
Pınarpazarı Yapı Kooperatifleri sakinlerine tapularını vereceğim demişsin,
vermemişsin. Gerekçe olarak da bu kooperatifin belgeleri belediyede yok
demişsin. Öyle şey mi olur? 480 kişilik bir yapı kooperatifinin evrakları
belediyede nasıl olmaz. Adamlara bin türlü güçlük çıkarmışsın. Üyeler senden
şikayetçi. Bizim zamanımızda yapılmış evlerin ruhsatlarını kişilere istemeden
hazırlayıp veriyorduk. Ruhsatlarını almaya gelmeyenleri de “Para cezası keseriz
ha!” diyerek şaka yollu korkutuyorduk. Eğirdir vatandaşının durumu nereden
nereye gelmiş şu beş sene içinde!..
***
Değerli
okuyucular Ömer Şengöl’ün halka açık konuşmasının konuşmaları özetle böyle.
Yazdıklarım tarafsız bir gazeteci anlayışı içindedir. Diğer partilerimizin
toplantılarına da katılmak ve onların söylediklerini de aynı başlık altında
halka ulaştırmak isterim. Yeter ki toplantıdan haberim olsun veya çağrılmış
olayım hemen giderim.