ÖMER ŞENGÖL NE DEDİ?

eğirdir haber,akın gazetesi,egirdir haberler,son dakika,ÖMER ŞENGÖL NE DEDİ?
Haberin Tarihi: 9.12.2013 09:31:00 - Okunma Sayısı:4426 defa okundu.

Belediye başkan adayı Ömer Şengöl, halka açık toplantıda, Belediye Başkanı O. Nuri Özmeral'in Kanal 3'te yaptığı konuşmaya karşılık verdi.

ÖMER ŞENGÖL NE DEDİ?

 

            Belediye başkan adayı Ömer Şengöl, halka açık toplantıda, Belediye Başkanı O. Nuri Özmeral’in Kanal 3’te yaptığı konuşmaya karşılık verdi. Başkan O. Nuri Özmeral’in konuşmalarından kesitlerin televizyonda gösterimi ile başlayan toplantıda Ömer Şengöl şunları söyledi:

            - Nuri Bey’in Köprübaşı’ndaki Halil Üstün heykeli ile ilgili söylediği sözler gerçek dışıdır.

            Güya o heykel imar planına göre aykırı yapılmış da onun için Nuri Bey, Halil Üstün heykelinin çevre düzenlemesini yapmamış.  Şimdi Köprübaşı ile ilgili mevzuat değişmiş de bu yüzden Halil Üstün’ün heykeline kaide yaptırmış. Sözleri tamamen gerçek dışıdır. Biz o heykeli imar planında gösterildiği gibi Köprübaşı’na yapılacak yolun dışına yaptırdık. Başkan Nuri, beş senede dokunmadığı Halil Üstün heykeline şimdi seçim yatırımı için kaide yaptırdığını kimseye yutturamaz.

            - Başkan Nuri, sen Mavi Göl oteli yüzünden Rektör Baydar ile tartışmadın mı? Mavi Göl otelinden alınan 250 liralık sembolik rakamı az bulup “otel bu kadar ucuza kiraya verilir mi? Otel,  üniversiteye peşkeş çekilmiş!” demedin mi? Biz Mavi Göl otelini, Eğirdir Meslek Yüksek Okulu öğrencilerimiz için öğrendiklerini uygulama oteli olarak sembolik rakama kiraya verdik. Biz Eğirdir’e gelen öğrencilerimiz için kira artırımına gitmedik. Biz, eğitime yatırım yaptık. Sen tuttun, belediye meclisinden tahliye için karar çıkardın. Şimdi ise “Biz Mavi Göl Oteli’nde kira artırmadık.” diyorsun. Meclisten geçirdiğin karar yetmez mi? Beş sene önce Rektör Bey’le çıkan tartışma niye çıktı öyle ise? Bu yüzden Kanal 3’te Mavi Göl Oteli ile söyledikleriniz doğruyu saptırma çabasından başka bir şey değil!..

            - Televizyonda, “Artık paramız var; borcumuz yok!” diyorsun ama hiç durmadan Ömer Şengöl’ün yaptıklarını satıyorsun. Sattığın dükkanlar benim yaptığım dükkanlar. Hani nerede vaat ettiğin, hükümetten kamyonla gelecek paralar? Şayet geldi de borçları o paralarla kapattın ise benim yaptıklarımı niye satıyorsun? Şunu unutma askeriyeden gelen dört milyon lira bizim zamanımızda kazanılmış bir paradır.  Parayı da, arkasından konuştuğun ve belediyede dört yerde çalışıyormuş dediğin avukat sayesinde kazandık. Sen o arkadaşı görürsen ona teşekkür et!.. Çünkü sana dört milyon lira para kazandırdı.

            - Herkes biliyor ki Eğirdir’in nüfusu şu beş sene içinde, senin başkanlık yaptığın dönemde en az dört bin azalmış.  Azaldığını kendin de diyorsun ama kendi dediğini kabullenmiyorsun! Her ne Kaymakamlık sitesinde 2009 nüfusu 18600 olarak söyleyip kente giriş tabelalarında ise Eğirdir nüfusunun 16900 yazılı olduğunu söyleyip Eğirdir nüfusunun 1300 kişi azaldığını söylüyorsun.  Fakat şu tarih itibariyle Kaymakamlık sitesinde Eğirdir Nüfusu 14 440 olarak gösterilmekte. Yani nüfus azalmış. Senin bundan haberin yok mu ? Var, var ama vatandaşı kelime oyunu ile aldatmaya çalışıyorsun. Yutmazlar, bunu bil!..

            - Duydum ki kendin de televizyonda söylüyorsun, bankadan kredi almışsın. Kredinin karşılığında ne gösterdin? Banka boşa para vermez! Bir yerleri ipotek ettirmen gerekir. Nereyi veya belediyenin hangi malını ipotek ettirdin?  Tuttun Hacı Ömer’in yaptırdığı soğuk hava deposunu ipotek ettirdin. Yani hâlâ benim yaptırdıklarımla hâlâ benim yaptıklarımı satmakla  belediyeyi evirip çeviriyorsun!.. Sen ne yaptın Eğirdir’e. Sen, senden sonraki belediye başkanına satacak ne bırakıyorsun?

            - Gelelim kanal boyundaki köprü işine. Benim yaptırmaya çalıştığım fakat ayakları atılıp üst tablası, seçimi kaybetmem nedeniyle yarım kalan köprü işi 33 yıllık bir geçmişe sahip. Aç bak, 33 sene önceki imar planına dayalı olarak yapılmaya çalışılmıştır o köprü. Sana göre bizim yarım kalan köprü izinsiz veya kafamızdan rastgele yapmışız!.. Vallahi adamı oyarlar öyle bir iş yaptın mı? Tutarlar yapılan bütün masrafları da senden alırlar!... Üstelik bir de faizi ile ödetirler,  kafanı kaldıramazsın!.. Bir beni değil, belediyedeki fen işlerini ve ödeme yapan muhasebeciyi de hoplatırlar!..  Bizim yaptığımız her şey yasal. Hak ediş paraları da İller Bankası’ndan ödendi hep. Yasal olmazsa İller Bankası sana para öder mi hiç?.. Bu ülkenin belediyeleri kontrol eden müfettişleri ve para akışını denetleyen Sayıştay gibi kurumları var. Hiçbiri bize siz burayı izinsiz yapmışsınız, kafadan yapmışsınız, demiyor da sen mi diyorsun? Şu anda yetki sende, başkan sensin, fen işleri ve muhasebe senin emrinde. Ver emrini açsınlar dosyayı ver beni mahkemeye, suçlu çıkarsam kelepçelesinler bileklerimi, götürsünler hapishaneye, çekeyim cezamı!.. Buradan söylüyorum işte, hodri meydan!..

            - Yapılan balık havuzlarındaki, halkın hayvanat bahçesi dediği yerde, 47 işçinin çalıştığını ve bu kadar işçinin orada ne aradığını soruyor ve işçi sayısını fazla buluyorsun. İşçi sayısını 20’ye düşürdüm diyorsun. Böylece belediyeyi 27 işçiden kurtardım demeye gelen sözler söylüyorsun. Ben de sana soruyorum. O 27 işçi şimdi nerede? Onları işten çıkardın mı, yoksa belediyede bir başka yere mi kaydırdın? Onları işten çıkardınsa yazık, çünkü onlar belediyeden ekmek yiyorlardı. Yok çıkarmadın ise belediye işçisi ha orada çalışmış ha burada fark etmez. O zaman bu tafran kime?..

            - Daha sonra bu alanın temiz tutulması gerekir, bu yüzden göl kenarında hayvan barınağı olmaz, onların pislikleri gölü kirletir diyorsun. Pek güzel söylüyorsun da sen ne demeye kamyonlarca çöpü o balık havuzlarını doldurmak için döktün. Gazetelere manşet manşet çıktığını ne zaman unuttun? Şunu söylemeye çalışıyorum. Birini karalamaya çalışırken sen üstüne kara bulaştırmamalısın. Oraya döktüğün çöp yakana yapıştı kaldı; tonlarca Kosla döksen gene çıkmaz.  Bakıyorum da özrün kabahatinden büyük!..

            - Şimdi o alanı çam fidanları ile doldurdun. Sen fidan yetiştirmiyorsun ki başka yerden alıyorsun fidanları burada tüplüyorsun. Ondan sonra da ben burada pisliği kaldırdım fidan yetiştiriyorum diyorsun. Fidanları satmak için Orman Müdürlüğü ile anlaşmıştın da öyle getirmiştin o fidanları. Maalesef Orman Müdürlüğü fidan almaktan vazgeçince fidanlar elinde kaldı. Şimdi o fidanları oraya buraya dağıtıyorsun. Hakkari’ye buradan fidan gönderiyorsun. İyi güzel de Hakkari, Hakkari’den Eğirdir’e kadar çam fidanı bulamamış da çam bir tek Eğirdir’de mi bulmuş? Böylesi ucuz reklamlara kargalar bile güler!..

            - Sonra sen Köprübaşı’ndaki çiçek serasını niye sıfırladın. Her sene bahar mevsiminde yollara diktiğimiz çiçekleri orada yetiştiriyor ve Eğirdir’in güzelliğine katkıda bulunuyorduk. Yani, çiçekleri kendimiz yetiştiriyorduk ve paramız cebimizde kalıyordu. Yalnızca bazı tohumlara para ödüyorduk Sen orayı kapattın ama diktiğin çiçeklere hep para ödeyerek belediyeyi bu anlamda masrafa sokmuş olmadın mı?

            - Pınarpazarı Yapı Kooperatifleri sakinlerine tapularını vereceğim demişsin, vermemişsin. Gerekçe olarak da bu kooperatifin belgeleri belediyede yok demişsin. Öyle şey mi olur? 480 kişilik bir yapı kooperatifinin evrakları belediyede nasıl olmaz. Adamlara bin türlü güçlük çıkarmışsın. Üyeler senden şikayetçi. Bizim zamanımızda yapılmış evlerin ruhsatlarını kişilere istemeden hazırlayıp veriyorduk. Ruhsatlarını almaya gelmeyenleri de “Para cezası keseriz ha!” diyerek şaka yollu korkutuyorduk. Eğirdir vatandaşının durumu nereden nereye gelmiş şu beş sene içinde!..

***

            Değerli okuyucular Ömer Şengöl’ün halka açık konuşmasının konuşmaları özetle böyle. Yazdıklarım tarafsız bir gazeteci anlayışı içindedir. Diğer partilerimizin toplantılarına da katılmak ve onların söylediklerini de aynı başlık altında halka ulaştırmak isterim. Yeter ki toplantıdan haberim olsun veya çağrılmış olayım hemen giderim.

Bu Haberi Paylaş



Yorum Yap