67. Verem Eğitim ve Propaganda Haftası
Kutlanıyor
“VEREM KALITSAL DEĞİL BULAŞICI BİR
HASTALIKTIR!”
Verem
ile ilgili olarak toplumun bilgilendirilmesi ve bu hastalığa bütün kesimlerin
dikkatinin çekilmesi amacıyla düzenlenen “Verem Savaşı Eğitim ve Propaganda
Haftası” bu yıl 05-11 Ocak 2014 tarihleri arasında çeşitli etkinliklerle
kutlanıyor.
Hafta
dolayısıyla yazılı bir açıklama yapan Halk Sağlığı Müdürü Dr. Mehmet KARAKAYA,
şu bilgileri verdi: “Verem (tüberküloz) hastalığı, “Mycobacterium tuberculosis”
basili tarafından oluşturulan bulaşıcı bir hastalıktır. Verem ile ilgili olarak
toplumun bilgilendirilmesi ve bu hastalığa bütün kesimlerin dikkatinin
çekilmesi amacıyla 05-11 Ocak 2014 tarihleri arasında “67.Verem Savaşı Eğitim
ve Propaganda Haftası” düzenlenmektedir.
Günümüzde
dünya nüfusunun yaklaşık üçte biri tüberküloz mikrobu ile enfekte olup bu
insanların % 10’u yaşamlarının bir döneminde verem hastalığına yakalanmakta
olup Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) “Küresel Tüberküloz 2013 Raporu” na göre dünya genelinde
2012 yılında 8.6 milyon yeni vaka ve 1,3 milyon tüberkülozdan ölüm
kaydedilmiştir. Ölümlerin 320.000’i HIV pozitif tüberküloz hastalarıdır.
Verem
mikrobu, hasta insanlardan öksürme ve hapşırma ile ortama yayılan mikrobun
solunum yolu ile alınması sonucu bulaşır. Tedavi olmayan her hasta yılda 10-15
kişiye hastalığı bulaştırmaktadır.
Verem
hastalığı oluştuğunda; halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, çocuklarda kilo
alamama, gece terlemesi gibi genel yakınmalar görülür. Bunun dışında öksürük,
balgam, öksürükle kan tükürme, göğüs-sırt-yan ağrısı, nefes darlığı gibi
akciğer şikâyetleri ortaya çıkar. İki-üç haftadan uzun süren öksürükte veremden
şüphelenmek gerekir.
Veremin
teşhis ve tedavisi ücretsizdir.
Tedavide
kullanılan ilaçlar Verem Savaşı Birimlerinden ücretsiz olarak verilmektedir.
İlaçların
düzenli içilmesi çok önem taşır. Çünkü tedaviyi yarım bırakan hastalar toplumda
basil saçmayı sürdürmektedirler. Hastanın ilaçlarını içtiğinden emin olmak için
her doz ilacı bir sağlık personelinin gözetiminde içirtmek en uygun yoldur.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)’nün önerdiği bu stratejiye Doğrudan Gözetimli Tedavi
Stratejisi (DGTS) denilir. Tedavide ilaçlar eksik ya da düzensiz kullanılırsa
hastalık iyileşmez ve kullanılan ilaçlara direnç gelişebilir. Buna dirençli
tüberküloz denir. Özellikle çok ilaca dirençli tüberküloz denilen hastalık
tehlikeli bir durum arz eder. Ülkemizde dirençli verem hastalarının tedavisi
Göğüs Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanelerinde yapılmaktadır. Verem
hastalarının aile bireyleri ve yakın temaslı olduğu diğer kişiler verem savaşı
dispanserlerinde ücretsiz muayene edilmektedir. Bu muayenede hasta olduğu
belirlenen kişiler tedavi altına alınır, hasta olmayan fakat verem olma riski
taşıyan kişilere ise koruyucu tedavi verilir.
Toplumun
veremden korunmasının en etkili yolu verem hastalarının erken teşhisi ve
başarılı tedavisidir. BCG aşısı, özellikle çocuklarda verem hastalığını
önlemede çok etkilidir. Ülkemizde BCG aşısı doğumdan sonra 2. ayını bitiren
bebeklere ücretsiz olarak yapılmaktadır. Dünyada tek etkene bağlı ve tedavisi
mümkün olan hastalıklar içinde en çok ölüme yol açan hastalık Verem
Hastalığıdır. Bu nedenle toplumdaki tüm bireylerin bu konuda duyarlı olması,
hastalık bulguları olan kişilerin teşhis için en kısa sürede Verem Savaşı
Birimlerine başvurması, hastalık tespit edilenlerin de tedavilerini hekim
tarafından önerilen şekilde eksiksiz olarak tamamlamaları çok önemlidir.”