“GÖNLÜ OLDU
BEYZADEMİZİN”
TBMM’de
İnternet sansürü olarak bilinen yasa tasarısını da içerisin de bulunduran torba
kanunun görüşmelerinin başlaması üzerine MHP Grubu adına bir konuşma yapan
Isparta Milletvekili Nevzat Korkmaz; “17 Aralıktaki hırsızlık operasyonları
olmasa AKP’nin aklında yargı mı vardı; yargı önünde bekleyen dosyalar, mahkeme
kapılarında bekleyen milyonlarca vatandaşımız mı vardı? zalime bile parmak
ısırtan adaletsiz kararlar için mi üzülüyordu?” diye sordu.
Korkmaz;
“AKP’nin ama ne zaman iş kendilerine, oğullarına kadar uzandı, feryat etmeye
başladılar ve sanki halka zulmeden hâkim ve savcılardan ve sanki görev ve
yetkilerini milletin aleyhine kullanan güvenlik güçlerinden bu milleti korumak
için harekete geçtiler. Öyle bir algı, öyle bir kanaat oluşturulmaya çalışıldı
ki, aslında bu operasyon millî iradeye yönelikti, engellenmesi lazımdı. Yandaş
televizyon kanalları ve gazeteler de utanmadan bunu işledi, onlar da
sebepleniyorlardı çünkü. Kaygılandıkları aslında zülfüyâr idi, yoksa vatandaşı
için kaygılansa AKP, bugüne kadar yargıdaki bu kaos ve karmaşaya seyirci kalır
mıydı?” diyerek yargıdaki ani değişimlere tepki gösterdi.
HSYK
ve İçişleri bakanlığındaki tayinleri tekrar gündeme getiren Korkmaz; “Bu karda,
kışta 100 küsur hâkim ve savcının, 3 bin kadar polisin yerinden yurdundan
edilip çocuklarının okullarından koparılması, aile bütünlüğünün ortadan
kaldırılmasının milletin talebi olduğuna inanmamızı mı bekliyorsunuz?
Mevzubahis Başbakan ve oğlu, mevzubahis bakan ve oğulları, bacanakları olunca
100 küsur hâkim ve savcıyı sağa, binlerce polisi sola yatırıp, adalete giden
yol Bilal oğlan için yeniden dizayn edilmiştir. Şimdi “Şimdi ifade vermeye
hazırım.” diyor. Gönlü oldu beyzademizin, hâkim ve savcı gönüllerine göre
yeniden belirlendi.” diyerek, hiçbir ülkede, başbakan oğlu da olsa bir kişiyi
yargı önüne çıkarmamak için bu kadar çalışanı, bu kadar insanı gözden
çıkaramayacağını ifade etti. Korkmaz, HSYK Kanunu’nun hukuk devletinin temeline
dinamit koyduğunu ifade ederek; “Hırsızlıkları her şeye rağmen örtmeye çalışan
“bazı AKP milletvekilleri” muhalefet partisi milletvekillerine saldırdı, tekme
attı, yumruklarını konuşturdu. Sayın Başbakan “Eden bulur” gibi bir laf etti.
Yani, bu saldırgan vekillerini çağırıp “Genel Kurulun mehabetine, millî
iradeye, saygıya yakışmıyor, partimizin prestijini de bozuyorsunuz, kendinize
gelin.” diye uyarmak yerine, âdeta kendi saldırgan vekillerinin sırtını
sıvazlayan bir yaklaşım sergiledi yani tahriklerin kapısını araladı Sayın
Erdoğan. Muhalefet binlerce kez çağrıda bulunmuştu, “Ey AKP, bu kanun teklifini
çekin. Bu, milletin hayrına değil.” dediğimiz hâlde ısrarla bu gerginliğin
sürmesine seyirci kalındı. Ama, Sayın Başbakan ne zaman Brüksel’e gitti, orada
bu teklifin Avrupa’nın hukuk değerlerine uygun olmadığı hususunda uyarıldı.
Teklifi dondurdu yani Türkiye Büyük Millet Meclisinde millî iradeyi oluşturan
muhalefeti dikkate almadı, hassasiyetlerini yok saydı. Bir Avrupa Birliği
komiseri Brüksel’de kaşlarını çattı ve Başbakan da “Pardon.” deyip çekti yasayı.
Sormayacak mıyız Sayın Başbakan? Şayet, teklifin yanlış idiyse bugüne kadar
niye ısrar ettin? Yok, doğru olduğunu düşünüyorsan Avrupa Birliği komiseri
kaşlarını çattı diye niye vazgeçiyorsun? Millî iradeye saygı, milletin hukukuna
sahip çıkmak böyle mi olur? Avrupa Birliği komiseri bu milletten daha mı büyük?
Egemenlik hakkı hani kayıtsız, şartsız milletindi? Ne oldu egemenlik
ezberinize? Sayın Başbakan, samimi değilsin, hiçbir mazeretin arkasına
gizlenemez bu teslimiyetçiliğin. Sen de biliyorsun ki bu yasaya muhalefet eden
bizler sonuna kadar haklıydık ama Brüksel’den gelen uyarıyı dinledin. Bu ülkeyi
nasıl ve nerelerden yönettiğin hususunda bir kez daha suçüstü yakalandın” dedi.
Brüksel sürecine dikkat çeken Korkmaz, gündeme getirilen torba yasa ile ilgili
olarak da; “TBMM’ye yeni bir torba yasa daha getiriyorsunuz, resmen çorba.
İçinde ilgili, ilgisiz her şey var. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının
görev alanında mıdır kamu ihaleleri değerli milletvekilleri? Ne arıyor bu
yasada? Kimlere hangi sözler verilip bu yasanın içine gizleniverdi? Yahut
İnternet’te sizleri ve yaptıklarınızı sorgulayan, denetleyen halkımıza
prangalar takmak demokrasinin neresinde yazıyor? Dünya nereye gidiyor ve siz
nelerle uğraşıyorsunuz?” diyerek yasanın içeriğini eleştirdi.