E.K.T. BEYİN -53-

eğirdir haber,akın gazetesi,egirdir haberler,son dakika,E.K.T. BEYİN -53-
Haberin Tarihi: 4.8.2014 10:47:00 - Okunma Sayısı:1515 defa okundu.

-53-

5. BÖLÜM

BİLİŞSEL BİLİM

            Bilişsel devrimin 1960’lardaki başarısı önemlidir. Gen teknolojileri, bilgisayar ve bilişim teknolojilerinden yararlanılabilir duruma geçilmiştir.

            Evreni ve atomu keşfeden insan, kendi beynini keşfetmekte geç kalmıştır. İnsan beyninin keşfi elektriksel olaylarla başlar.

            ( Günümüz evrenin yarıçapı, 46 milyar ışık yılı, ışık hızı sn.’de 300.000 km/sn.

            Atom modeli (niels bohr)- atom çekirdeği atomdan 100 kat küçük olduğu ve elektronların varlığı bilinmektedir.)

            Beyin faliyetlerinde elektriksel olaylar görülmektedir. Dış uyaranlar, düşünce ve fizyolojik İşlemler, beyin sinyal oluşumunu sağlar. İlgili beyin bölümü aktive olur. Beyin faaliyetleri, uyanıklık durumu ve uykuda devam eder. Bu durumda EEG sinyalleri alınır. Nöronal iletimden çok postsinaptik potansiyel (PSP) dalgaları daha önemlidir. Piramidal hücrelerde oluşan toplanabilir özellikteki PSP’lerin katkıları hakimdir. Ölçümler, değişik şekillerde (kafa derisi üzerinden, korteks üzerinden, beyin içi elektrotlarla olmaktadır. Filtreleme (0.5-70 Hz)’dir.

            EEG (Elektroensefalogram) dalgaları;

Delta dalgaları,  0.5 <= f < 4 Hz derin uyku

Teta dalgaları,    4    <= f < 8 Hz uykunun başlangıç evrelerinde

Alfa dalgaları,     8    <= f < 13 Hz temel dinlenme ritmi (gözler kapalı işlemler)

Beta dalgaları,                f > 13 gergin ve heyecanlı olunduğunda ortaya çıkan ritim

Bilişsel bilimin diğer ilgi alanı kuantum fiziğidir.

            Kuantum Fiziği ve Bilinç İlişkisi;

            Bilinç, kişinin iç ve dış dünyaya farkında olma halidir.

Beyin; vücuda alınan oksijenin % 20’sini, glikoz’un % 25’ini tüketir, bunun karşılığında bir düşünce (enerji) üretir. Düşünce bilinç’le vardır. O halde bilinç, enerji ile ilişkilendirilebilir. Kuantum fiziğinin en önemli kurucularından Planc’a göre her türden enerji eğer uzayda sınırlandırılmış ise kuantize olmak zorundadır.

            EEG, EMG, PET, fMRI gibi fonksiyonel görüntüleme teknikleri ile yapılan detaylı çalışmalar göstermiştir ki, bilinçli konsantre oluş (yoga, reiki gibi aktiviteler) beynimizin maddi dünyasını etkilemekte ve değiştirmektedir.

Kuantum fiziği, yaşadığımız dünyada atomik ve atom altı boyutlarda (10 üstü -6 m ve daha küçük) maddi evrende gerçekleşen olayları yöneten doğa yasalarını inceleyen bilim dalıdır.

            Bütün evren dinamiktir. Bütün tanecikler ‘schrödinger dalga denklemi’ ne uygun hareket etmek zorundadır. Mikro evrende hareket mutlaka sınırlandırılmıştır. Mikro evrende fiziksel nicelikler süreksizdir (kuantizasyon ilkesi). Mikro evrende bütün tanecikler eşzamanlı olarak dalga karakteri taşır. Dalgalar da eş zamanlı olarak parçacık karakteri taşır (broglie etkisi).

            Mikro evrende ‘determinizm’ yoktur, ‘olasılıklar’ vardır. Bu evrende ölçülen nicelikler üzerinde ‘belirsizlikler’ vardır (Heisenberg ilkesi). Kuantum fizik ilkelerinden, klasik fizik ilkelerine varılabilir.

            İki ve daha fazla kuantum sisteminin mesafeden bağımsız olarak ne kadar uzakta olurlarsa olsunlar eşzamanlı olarak birbirleriyle iletişimde olabilmeleri olayıdır. Kuantum dolanıklık olayı ‘bilinç-kuantum fiziği’ ilişkisinin bilimsel olarak ispatlanabilmesi açısından çok ciddi bir potansiyel taşımaktadır. (Prof. Dr. Mustafa Erol, Dokuz Eylül Üniv.)

            devam edecek

 

Bu Haberi Paylaş



Yorum Yap