Dündar Bey Medresesindeki “Ney Dinletisi”nin Düşündürdükleri…

eğirdir haber,akın gazetesi,egirdir haberler,son dakika,Dündar Bey Medresesindeki  “Ney Dinletisi”nin Düşündürdükleri…
Haberin Tarihi: 2.8.2021 11:53:05 - Okunma Sayısı:4272 defa okundu.

Zeki TARHAN yazdı...

DÜNDAR BEY MEDRESESİNDEKİ

“NEY DİNLETİSİ”NİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ…

Dündar bey medresesinde, bir farkındalık vardı geçen akşam.

Medresede yapılacak etkinliğin haberini, yeğenim Ali Cengiz' den almıştım. Cengiz; "Akşam Yıldız'la birlikte gideceğiz Ney dinletisine" diyordu.

***                                                                      

...Ve Hande'yi aradım. Etkinlik hakkında bilgi aldım. Sonra, WhatsApp'tan bir mesaj ve gördüğünüz fotoğraf karesi.

***

Şöyle diyordu mesajında Hande:

"...NEY; bir ruhu temsil ediyordu, biz de Şevki'nin ruhunu birlikte hissetmek için, O'nun ölümünün 2. yılı anısına NEY DİNLETİSİ..."

***

...Evet, fotoğraf karesi de çok şey anlatıyordu... Eğirdir, çok genç yaşta ahirete göndermişti sevgili kardeşimizi. Karedeki fidanlar BADEM'di. Rahmetli, ışıklar içinde yattığı cennet mekanından bizlere sesleniyordu sanki: "...Gölü elmayla öldürdünüz, bademe dönün!!!"

***

Biz hayattakiler, bu sese kulak verir miyiz dersiniz?

***

SDÜ'den Ney sanatçımız, Ney dinletisini icra ediyordu...Ve Hande, ruhani havadaki bu anma toplantısının anlam ve önemini belirten bir konuşma yapıyordu...

***

Etkinlik saat 20.00'de başlayıp, 22.00'de bitmişti. Etkinliğe katılanlar, bir yandan açılan anı defterine duygu ve düşüncelerini yazarken, diğer yandan bahçelerine dikmek üzere kendilerine hediye edilen BADEM fidanlarını yanlarında götürüyorlardı...

***

ETKİNLİĞİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ...

Hande (Tığlı), iki yıl önce kaybettiği biricik sevgili eşi Şevki’nin ruhunu birlikte hissetmek için, O’nun ölümünün ikinci yıl anısına Eğirdir’in en önemli tarihi ve kültür varlığı olan Dündar bey Medresesinde bir “NEY DİNLETİSİ” düzenlemişti. 40 kişilik bir davetli topluluğunun katıldığı etkinlikte, Handenin yaptığı duygulu konuşma, NEY’le bütünleşince, oluşan ruhani atmosfer, bir duygu seline dönüşüyordu…

***

Bu Ney dinletisi, beni 1999’un Nisan sonlarına götürdü…Hazreti İsa’nın Kutlu Doğuşunun 2000. Yılı kutlama etkinlikleri, İNANÇ TURİZMİ bağlamında, “3000’E DOĞRU” başlığıyla, Antalya şehir merkezinde yapılan bir yürüyüş etkinliği ile başlıyordu… Bu etkinlik; Hıristiyan dünyasının dini liderleri, temsilcileri ve sivil inisiyatifin düzenlediği bir etkinlikti. Yalvaç ve Eğirdir ayağında, Yerel Yönetimlerle birlikte ISVAK’ın da organizasyonda katkısı vardı. Antalya’dan sonra, Hıristiyanlığın ilk vaazının verildiği yer olan Yalvaç Psidia Antiokya'sı ve sonrasında Eğirdir / Yeşilada – Ayastefanos Kilisesinde yapılan ayinli / müzikli bir etkinlikle sürdürülmüştü. Konaklama ise, Isparta otelindeydi.

***

Yalvaç’ta kurulan büyük Kıl Çadırlarda, dini liderlerin yönetiminde, İbranice / Yunanca ve Türkçe ayinler icra edildi. Akşamında ise, Psidia Antik Kent kalıntıları üzerinde müzik etkinliği düzenlenmişti. O etkinlikte; inanç turizmine katkıda bulunan kişilere de hediyeler verilmişti. Bana bir ruhani müzik CD’si ile Tevrat, Zebur ve İncil’i içine alan KİTABI MUKADDES hediye edilmişti.

***

Hande, bir farkındalık yaratıyor ve adeta tabuları yıkıyordu… Eğirdir halkı, buna alışacaktı… Ney dinletisi, bir ruhani atmosfer yaratıyor, ahirete intikal eden merhumun ruhuyla bütünleşen insanlar, o ruhu hissediyordu…

…Ve bakın, o gece yaptığı konuşmada Hande neler diyordu:

“…Temmuzun son günleri acıtıyor her zaman içimi. Üzerine yorgan örttüğünüz sevdiceğinizi, buz gibi bir dolaba koyuyor ve bu sefer üzerine toprak örtüyorsunuz. Bitmez bir hüzün yerleşiyor vücudunuzun her köşesine. Ve siz sadece olanları izlemekle yetiniyorsunuz. Kabul edemiyor ama, katlanıyorsunuz hayatın size sunduklarına.

Sevgili Şevki;

Birlikte geçirdiğimiz 13 yıl, 130 yıla bedeldi, tek bir anını dahi değişmem. İyi ki geçtin hayatlarımızdan. Burada seni seven tüm dostlar ile ruhunu derinliklerimizde hissediyoruz…Ve eminim ki; sen de şu an bizimlesin. Dinliyorsan da, seni çok sevdiğimizi bilmeni isteriz. Hayatın boyunca, herkese yardımcı olmaktı enerjinizin kaynağı. Neşenizle, hayata dair umudunuzla ve çalışkanlığınızla ne de öğretici oldunuz hayatta.

Hastanede vücudunuz acı içindeyken dahi, esprilerle karşıladınız doktorları, hemşireleri… İşlerin en yoğun zamanında dahi, sesinizdeki kızgınlık ve telaşı süpürdü kahkahalarınızın derinliği. Varlığınız kadar, yokluğunuzla da yol gösterici oldu bu hayatta sevgili Şevki. Hayata sıkı sıkı sarılmayı, hayatın biriktirdiğimiz anılardan ve anlardan ibaret olduğunu ve hayatın ölümden çalınan anlar olduğunu anlattın kendini bizden mahrum bırakarak…

Bildiğimiz bedeninle geçirdiğin son günün üzerinden 2 yıl geçti. Zaman sadece biz ölümlülerin anlam verdiği bir kavram. Acılara öğretilerin eşlik ettiğini öğrendik bu süreçte. Hayatta kayıplarla, insan daha da büyüyormuş, ben büyümedim yaşlandım. Yokluğunla büyümedik olgunlaştık. Senden yadigar kocaman bir yara var gönlümüzde. Geriye ne güzel anılar, hatıralar kalsa da, bunları anarak avunsak da, pek çok insanın nice acılar yaşadığını bilsek de, herkesin acısı kendine çok büyük Şevkiciğim.

Güzel insanlar zamansız gidiyor ve erken vedanın hüznü çok çok ağır oluyor. Zaman tamamen iyileştirmiyor, sadece daha katlanılır kılıyor acıları. Acı veren sadece, o insanı kaybetmek değil, onunla paylaşacağın hayattan mahrum olmak, birlikte gülüşlerinizi kaybetmek, hayallerinizin yalnız kalması oluyor. Sen, bizim şarkılarımızsın sevgili Şevki. Her zaman söylediğim gibi, gözlerimizde bir renk, kulaklarımızda bir ses ve içimizde bir nefes olarak her zaman var olacaksın. Tüm kalbimle…”

***

…Evet, gözleriniz mutlaka dolmuştur Hande'nin Şevki’sine seslenişinde. İki yıl…”Ben büyümedim, yaşlandım” diyor Hande. Ve ilave ediyor; olgunlaştık. İşte bu güzel insanlar, keşke keşke zamansız gitmeseler diyelim… Rahat uyu güzel insan. Seni seven herkes biliyor ki; ışıklar içinde yatıyorsun… Ve geride bıraktıkların, senin kemiklerini asla sızlatmayacaktır.

- Zeki TARHAN

Bu Haberi Paylaş


  • eğirdir,egirdir haber,akın gazetesi

Yorum Yap