MARS'A MEKTUP-IV

eğirdir haber,akın gazetesi,egirdir haberler,son dakika,MARS'A MEKTUP-IV
Haberin Tarihi: 20.5.2015 09:33:00 - Okunma Sayısı:1427 defa okundu.

MARS’A MEKTUP-IV

 

            Kardeşim Marsius Kuoyunuois,

            Biz, ta Asya içlerinden Asya’nın batıcığına gelerek oturduk. Sonra Afrikanın kuzeylerine,  Avrupa’nın içlerine doğru yayıldık. Avrupa içlerine doğru dıgıdık, dıgıdık giderken müslüman Yörük-Türkmen obalarını taşıyarak güya İslam’ı yaydık. Oraların oğlan çocuklarını devşirerek, sarayı koruyacak askerleri, devleti yönetecek adamları yetiştirdik. Kız çocuklarını devşirerek saraya cariye yetiştirmeye çalıştık. Dedelerimiz iki futbol takımı kadar hatunla maç yapmaya kalkınca da sarayın harcamalarına dıgıdıkla gidilen yerlerin haracıyla birlikte Anadolu halkının başında kabakları gümlettik.  

            Sonrası ise daha vahim oldu.  Gele, gele geldik Çanakkale kan değirmenine. O zamanlar İstihkâm Komutanımız Weber Paşa, İstihbarat Komutanımız Thauvenay Paşa, Donanma Komutanımız Souchon Paşa, Genelkurmay 2’nci Başkanımız Bronsort Paşa, 1’nci Ordu Komutanımız Liman von Sanders Paşa idi. Bu değirmene insan yetiştiremez olduk. Lise öğrencilerine kadar indik. Payeler Alman paşaların olunca gülleler Seyit Onbaşılara düştü. Bizim Ordinaryüs Profesör Mazhar Osman’ın açıklamasına göre bazı arkadaşlarımızın çok sevdiği İngilizler bu toprakları işgal etmesinler diye sadece İstabul’dan 140 Türk, 32 Ermeni, 25 Rum, 18 Yahudi hekimi şehit verdik.

            Sonra mı? Geldi İngiliz, Fransız, İtalyan, Yunan. Ülkemizin üzerinde çevrilen dolabın bir parçası olarak  unutmamızı istedikleri Mustafa Kemal ve bir avuç arkadaşı ilk önce Samsun denilen şehrimize giderek Anadolu halkını peşine taktı da Cumhuriyete ulaştırdı.

            Bizi 6 asır kadar yöneten dedelerimiz bize ne bırakmışlardı biliyor musun? Öyle tırışkadan yazmayan bir yazarımızn anlattıklarına göre, 13 milyon Anadolu-Trakya nüfusunun 11 milyonu köylerdeydi. 5 bin köyde sığır vebası, 2 milyon sıtmalı, 1 milyon firengili, 3 milyon trahomlu yetmiyormuş gibi verem, tifo, tifüs salgını da cabasıydı. Koca Anadolu'nun 337 doktoru, 8'i Türk olan 60 eczacısı, 4 hemşiresi, 136 ebesi vardı. Diş doktoru dersen hiç yoktu. Bebek ölümleri yüzde 48, ortalama ömür ise 40 yaş idi.

       Okul yaşı gelen 100 çocuktan 75'i okula gidemiyordu. 4894 ilkokul, 23 lise vardı.Tüm liselerde 230 kız öğrenci kayıtlıydı. Öğretmenlerin üçte birinin öğretmenlik eğitimi yoktu. Tek üniversite olan Darülfünun, medreseden hallice, 100 erkekten ancak 7'si, 100 kadından ancak 4'ü okur-yazar idi. Okur-yazar erkeklerin çoğunluğu ise subay ya da gayrimüslimdi. BİLİM ANADOLU'DAN UZAK MI UZAKTI.

            Türkiye Cumhuriyeti’nin ödediği Düyun-u Umumiye (genel borçlar) vardı. 1854’te alınmaya başlanan borçlar 1954 yılında kapatılabildi. Çağı atlamaya başlamıştık. Sonra çağ bize atlamaya başladı.  “Çağ” sözcüğünün arkasına “atlama” sözcüğünün getirildiği palavraları, “Türkiye” sözcüğünün başına “büyük” sözcüğünün getirildiği palavraları bol miktarda dinledik. Ama halk olarak aradaki ZIP ÇIKTILARI saymazsak büyüyemedik. Kasabalara kadar üniversiteyi götürdük. Bilim adamlarımızdan emin değilim. Tahıl ambarı ovalarımız varken buğdayı dışarıdan almaya başladık. Yerli tohumu İsrail’ye dövdürdük. Ekilmeyen arazilere para verdik. Köyleri boşalttık. Köyde kalan yumurtayı, suyu AVM’den alıp gidiyor. Boşaltılma sırası ilçelere geldi. Son zamanlarda  ise “Türkiye” sözcüğünün başına “yeni” sözcüğü ve “2023” palavrası moda oldu. Askeri darbeleri tarihe gömmeye çalışıyorken hukuka “el fatiha” dedik.

            “Haydi, çocuğunu özel okulda okut da göreyim seni. Bir göz ameliyatı için 10 bin liran var mı? 1000-1500 lira ile geçinebiliyor musun?” diyorum. “ZARFIN İÇİNE NE KOYDUNUZ?” gibi sorular dikiliyor karşama. Eskiden zarfın içindeki de yokmuş.

             “19 MAYIS” coşkusuna ulaşabildiğimiz ahval ve şeraitten o günü unutmamıza uzanan gaflet, dalâlet ve hıyanetin tarihi tekerrürüne ve yönetenlerce halkın daima un-ufak edildiğine dair kısa pasajlar aktarmak istedim kardeşim Kuoyunuois.

            Aldanma ve aldatmanın olmadığı günler sizinle olsun. Adını tarafıma bildirmiş olduğun Marselyus Aveuaneakeus’a uzay kardeşiliğimiz için yazabilmek dileklerimle...

Bu Haberi Paylaş



Yorum Yap