EĞİRDİR GÖLÜ KİRLİ Mİ?
Değil!..
Değil ama kirleniyor!..
Göl eskisi gibi değil!.. Ya nasıl?
Doç. Dr. Erol Kesici’ye göre göl kirlenmede bir hayli yol almış.
Göl neden kirleniyor? Etmenler çok.
Göl çevresindeki 81 yerleşim yerinde ziraat yapılıyor. Ziraî ilaçlar, yağmur sularıyla ve ilaç artıklarıyla göle doluyor. Gölün Kovada’ya gideri çoğu zaman kapalı. Bu yüzden göl sirkülasyon yapamadığı için kiri dışarı atamıyor. Yani göl kendini temizleyemiyor. 60 – 70 yıl öncesinde gölün ana temizleyicisi ot yiyici kavinne balığı yok. Yer altı kaynaklarının çoğu ağızlarını kapatan otlar yüzünden işlevselliklerini yitirmiş. Rahmetli Halil Hobanoğlu’nun bir zamanlar söylediği 130 kaynak gözünün yarısı şu anda yok. Ot yiyerek kaynakların ağzını açan kavinne yerine şimdi birbirini yiyen etçil balıklar var.
Durum vahim!..
Göl temizlenir mi?
Temizlenir.
Doç. Dr. Erol Kesici, temizlenir, diyor.
Teknoloji çok gelişti.
Fakat şart var!.. Önce üretici kirlenme- kirletme nedir bilecek. Önce, İçme Suyu’nun ne anlama geldiği öğrenilecek. İnsan önce günü değil geleceği düşünecek ve gelecekte su savaşlarının olacağını hesaplayarak elindekini koruyacak. Şartların en önemlisi şu: Göl temizlendikten sonra olumsuz alışkanlıklardan vazgeçilerek göl kirletilmeyecek.
İki milyon yıl önce dinozorların içtiği su ile şimdiki su aynı. Ancak su, üretilemeyen bir sıvı. Bitince yerine yenisi konmuyor. Önemi büyük; her canlının beşte biri su.
Evlatlarını ve torunlarını düşünenler musluktan boş yere akan bir damla suyun gelecek için ne denli önemli olduğunu artık anlamalıdır.
Doç . Dr. Erol Kesici’nin cesur çıkışları yanında iyimserliğimizi yitirmeden yeni yolları aramak en doğru hareket olacaktır sanırım. Konu bir tek Eğirdir’in değil aslında içilebilir su kapsamında devletin sorunudur.
Eğirdir’de yapılan ses duyurma çabasıdır ve haklı bir teşebbüstür.
Bence, 17 Mayıs 2015’te Eğirdir Kent İnisiyatifi’nin Eğirdir’de düzenlediği “Eğirdir Gölü’nü Birlikte Kurtaralım” konulu panelin özü buydu.