OTOBİYOGRAFİ -1-

eğirdir haber,akın gazetesi,egirdir haberler,son dakika,OTOBİYOGRAFİ -1-
Haberin Tarihi: 3.7.2015 11:11:00 - Okunma Sayısı:1373 defa okundu.

OTOBİYOGRAFİ -1-

 

            1928 senesinin Temmuz ayının 13. Cuma günü, Eğirdir’in Cami Mahallesi’nde, Kale’nin lodos tarafındaki yanında bulunan, ‘Kocaev’ dediğimiz bahçeli evde, ikindi vakti doğmuşum.

            Ben doğduğumda, Eğirdir’de Şeyh Ali Ağa Kütüphanesi yıktırılarak, yanına yapılan Zafer İlkokulu’nun inşaatı henüz bitmiş, Kale’nin demir kapısı yerinde durmakta ve ulu Çınar Ağacı yok edilmişti. Sosyal hayatımızda devrimler henüz kabul edilmiş, kıyafetlerimizin, yaşayışımızın, hukukumuzun, alfabemizin değiştirilmesi hareketi yeni başlamış idi.

            Ailemizde, doğumdan beş yıl önce dedem Hacı Salih Şapçı ve beş ay önce nenem Zeynep kadın vefat etmişler. Babam Ahmet Şapçı’nın ilk eşi Adile Hanım dört yıl önce, genç yaşta vefat ettiği için ağabeyim Rifat (1919) ve ablam Ayşe (1921)’den sonra babamın üçüncü çocuğu olmuşum.

Annem Ispartalı Konurlar Ailesinden Nuri Konur’un ve Hayrioğlular’dan Sıdıka Hanımın kızı, 1910 doğumlu Şerife hanım. 23 Mayıs 1924’de evlenmişler. Benden sonra Mehmet (1932) ve Osman (1934) kardeşlerim oldu.

            Sahildeki evimizin ağaçlı, geniş bahçesi ve Kaleönü Meydanı çocukluğumuzda oyun yerlerimiz idi. Bu geniş bahçede ve kapımızın önünde en çok komşu çocuklarıyla ve kardeşlerimle akşamlara kadar oyun oynardık. Kaleönü Meydanı mahalleli arkadaşlarla buluştuğumuz yerdi.

            Bu devrede unutamadığım bir de bağlarda geçen ve kasaba hayatından değişik olan azade yaşantımız idi.

            Tahsil hayatım parlak olmadı. Rahmetliler annem ve babamın her türlü imkanı vermiş olmalarına rağmen yüksek tahsil yapamadım.

            Eğirdir’deki evimizin karşısında bulunan Zafer İlkokulu’nu 1940’da bitirdikten sonra Isparta Ortaokulu’na gittim. Bu üç senelik müddette ailem de Isparta’da ev tutarak birlikte oldular. Eğirdir’li devre arkadaşlarımdan İsa Köklü’yü, Ali Rıza Erdoğan’ı, Mehmet Savaş’ı, Hulusi Dinçkol’u, Muammer Özalp’i ve Aziz Yılmaz’ı, Mehmet Çelik’i, Mesut Yiğitbaşı’yı, ayı Şerif’i, kör İhsan’ı hatırlıyorum. Isparta bağlarına ve bahçelerine doğru sık sık gezintiler tertipleyerek beraber olur, hoşça vakit geçirirdik. Isparta o zaman gurbet idi. Gurbette hemşeriliğin ve arkadaşlığın değeri daha büyük oluyor. Nafiz Yürekli de aynı sene Ortaokulda idi. Parlak zekası ve çalışkanlığı sayesinde burs kazanarak Antalya’ya gittiği için bizden ayrıldı. Şimdi pek çoğu aramızda olmayan bu arkadaşlarımı rahmetle anıyorum ve kalanlara sağlıklı, uzun ömürler diliyorum.

devam edecek

Bu Haberi Paylaş



Yorum Yap