BOĞAZOVA
Zeki TARHAN –ANKARA
“Boğazova Bataklığını biz kuruttuk” diyordu DEMİREL. Ve bu sözün devamını, bakın nasıl getiriyordu: “…Şimdi bu Bataklık ELMA ORMANI OLDU!!!” Ve yine DEMİREL, Eğirdir’den Antalya’ya uçarken, Elma ağaçlarının çiçek açtığı zaman BOĞAZOVA’yı; “Beyaz gelinliğe bürünmüş geline benzetirdi.” Bu betimleme, gerçekten de öyleydi. Türkiye’de bahçeciliği en iyi bilen Boğazova çiftçisidir.” Derdi.
***
Bugünkü BOĞAZOVA’da ise; “Su savaşları mı yaşanıyor?” demekten de kendimizi tutamıyoruz… Öyle bir BOĞAZOVA’mız vardı ki; 2003’de Boğazova kırsalında, Eyüpler Köyü ve civarının TOPLU DAMLA SULAMA PROJESİ hazırlanıyor, 2004’de ise, Tesis yapılıp faaliyete geçiyordu…
İlk DAMLA SULAMA SİSTEMİ, Eğirdir’in Eyüpler Köyü’n de, (1800 dekar) tarım arazisi üzerinde hayata geçiriliyordu… Ve sonradan buna, (6) köy daha ilâve edilmişti. Birde bizim; ÇATAK PROJEMİZ vardı. Bu çevreci proje; Kızılçubuk / Pınarpazarı / Mücevre’ yi içine alıyordu… Ve bu proje; (2006 – 2009) yıllarını kapsayan, (3) yıllık DÜNYA BANKASI PROJESİ idi.
***
Kızılçubuk / Pınarpazarı Ağılköy’de Damla Sulama yoktu. Ağılköy’ de Sulama; Salma şeklinde Vahşi Sulama idi. Sonradan Damla Sulamaya eklenen kırsal yerleşim birimleri ise şunlardı; Balkırı, Tepeli, Serpil, Yukarı Gökdere, Kırıntı. Köprübaşından Kırıntı’ya kadar uzanan ve de “BÜYÜK OVA STATÜSÜNDE” olan BOĞAZOVA’da; Köprübaşı’ n dan Kırıntı’ya kadar uzanan bir de KOVADA KANALIMIZ vardı bizim.
BOĞAZOVA’DA SU SAVAŞLARI MI YAŞANIYOR?
Eğirdir’in BOĞAZOVA kırsalındaki yerleşim yerlerinde, elmacılıkla uğraşan çiftçilerimizin tek sorunu var; TARIMSAL SULAMA!!! Söylemlerini de bakın nasıl dillendiriyorlar: “…Su savaşları da çok aşırı bir şekilde yaşanıyor BOĞAZOVA’da. Bu yıl, DSİ tarafından bir damla SU verilmedi. Tamamen yer altı suyunu, 65 – 70 metrelerden derin sondajla çekerek sağladık. Zaten, 65 -70 metreden daha sonrası taşa / kayaya rastlıyor…”
***
Bu yıl, zor bir dönem atlatmışlardı… Yer altı suyundan yani, Sondajlardan da yeterli suyu alamıyorlardı. (10) dönümü bir defada sularken, sıra sıra (= iki sıra - üç sıra ) sulayıp, tekrar dördüncü – beşinci sıralara su veriliyordu… Başka bir anlatımla; Elma bahçelerindeki elma ağaçları parça parça sulanır hale gelmişti. (10) dönümü üç saatte sulamaları gerekirken, parça parça suladıkları için, (10) saatte sulayabiliyorlardı…
***
HERKES YER ALTI SUYUNA YÜKLENİNCE!!!
Evet evet, aynen öyle!!! Herkes YER ALTI SUYU’na yüklenince, Eylül ayı başlarında YER ALTI SUYU da bitmişti!!! Sondajlardan da yeterli SU alınamıyordu!!! Bu arada, Eğirdir Yerel Yönetimi, Köprübaşı mevkiinde Gölün kenarına; “SU DOLDURMA ÜNİTESİ” yapıyordu. BOĞAZOVA’da ki bütün çiftçilerimiz, bu üniteden Tankerlerle bahçelerini suluyordu… Ve böylece, Tankerlerle “SULAMA SEZONU” nu tamamlıyorlardı.
Taşıma suyla yapılan bu eylem biçimi, elbette yeterli gelmiyordu ama, ELMA AĞAÇLARI’nı yaşatalım diye, “CANSUYU” gibi geliyordu…
***
BOĞAZOVA’NIN MANZARA – İ UMUMİYESİ VE SONUÇ:
En derin SONDAJ KUYUSU 500 metre (=Tepeli Köyü). Sevinçbey Ovası 250 metre. Pınar pazarında 250 metreden su çıkmadı. Arıtma Tesisi yanlarında Su alındı, 4 – 5 kilometre boru döşendi. Serpil köyünde, 8 – 10 kilometre Kangal boru (=Bütün boru).
Boğazova’ da bir de MAREM vardı. MAREM; SAREM’le birlikte, Eğirdir’in iki kardeş stratejik ve de prestij kurumlarıydı, Eğirdir’in gurur kaynağıydı… MAREM, bir tüzel kişilikti. Ama BOĞAZOVA dediğimiz, taa KIRINTI’ya dek uzanan, BÜYÜK OVA statüsündeki Kırsal yerleşim birimleri de, KÖY TÜZEL KİŞİLERİ idi. MAREM; “Biz sulayacağız” diyorsa, ve gerçek kişilerden oluşan KÖY Tüzel kişileri de; “Biz sulayacağız” derse, buna; İki Tüzel kişinin SU SAVAŞI yada SU KAVGASI mı diyeceğiz?
SON SÖZ : Boğazova’da, “Elmanın dışında diğer bitkiler yetişmez” diyorsak eğer, hemen ÜZÜM BAĞLARI’mıza geri dönmeliyiz!!! (NOKTA)
---- 0 ----