KAHRAMANLAR

Yıl, Aralık 2016.

Yer, Suriye’de El-Bab yerleşim bölgesi. Saat,03.00, gece...

Amaç, El - Bab’da DAEŞ terör örgütünün üs olarak kullandığı ve çok sayıda DAEŞ’linin ve cephanenin bulunduğu, El - Bab’a hakim Akil Tepe’yi ele geçirmek.

Az sayıda kahraman Türk komandosu, gecenin derin sessizliğinde sızma hareketi ile tepenin eteklerine kadar geliyor. DAEŞ’lilere bir nefes mesafedeler; konuşmalar duyuluyor.

Bir havan mermisi cephaneye doğru karanlığı yararak ilerliyor ve cephanelik havaya uçuyor.

Ortalık cehennemi bir alevle aydınlanıyor. Karanlıkta kendini toplamaya çalışan DAEŞ’liler, Türk askerinin mermisi ile tek tek düşüyor.

Terör örgütü Türk askerinin üzerine Azrail olup elinde ne varsa, makineli tüfek, el bombası, havan mermisi, kaleş tüfekle saldırıyor. Mermiler vızır vızır geçiyor sağdan soldan...

Saatler ilerliyor bu ölüm kalım savaşında. Gün ağarmaya başlıyor yeni bir güne başlamak için.

Güneş kendini göstermek üzere iken Türk askerinin olduğu bölüme bir zırhlı aracın yaklaşmakta olduğu görülüyor. Komutan bağırıyor: Canlı bomba geliyor, tam siper!..

Ölüm kaçınılmaz. Türk komandosunun ağzında Kelime-i Şehadet ve Fatiha...

Umutsuzluğun başladığı noktada umut bir güneş gibi yeni ufuklar açar.

Korkusuz bir astsubay şaşkın bakışlar arasında zırhlı aracın önüne fırlıyor;  çılgın bir delilik...

Aslında delilik değil görkemli bir kahramanlık. Arkadaşları için kendini feda etmek...

Zırhlı aracın önünde bir Türk Komandosu. Mermilerin ve bombaların aydınlattığı gecede astsubay elindeki makineli ile zırhlı aracı tarıyor. Mermiler, kıvılcımlar çıkararak zırhlı aracın sağından solundan kayıp karanlığa karışıyor.

Zırhlı araç, astsubayı geçemiyor ve kendini patlatıyor. Ortalık mahşer yerine dönüyor.

Derin bir sessizlik gecenin karanlığında kendine yer bulmaya çalışıyor.

Patlama ile dört asker şehit oluyor; diğerleri astsubayın büyük cesareti ile kurtuluyor.

Savaş yeniden kızışıyor. Havan mermileri, ağır silah mermileri geceyi yırtıyor. Sayıca üstün olan DAEŞ’liler yeniden saldırıyorlar. Aracın patlaması ile boynundan, şah damarına yakın yerden yaralanan komutan fışkıran kanı eli ile bastırarak mücadeleye devam ediyor. Ucunda ölümü gördüğü halde askerini terk etmiyor.

Arkadan gelen takviye komando kuvveti ile savaş daha da kızışıyor. Bir müddet sonra da takviye kuvvetinin komutanı yüzbaşı hem elinden hem göğsünden kurşunu yiyor; sendeliyor ama ölmüyor. Kalkıyor, kahraman Türk askerleriyle birlikte savaşa devam ediyor.

Öğleye doğru bir avuç Türk askeri kahramanlık destanı yazarak sayıca üstün DAEŞ’lileri tepeden atıyor ve tepe Türk ordusunun eline geçiyor.

Şu anda şehit kanlarıyla sulanan Akil Tepesi’nde şanlı bayrağımız dalgalanıyor.

Sayın okuyucular biz rahat yatağımızda uyurken Türk askeri Suriye’de, kahramanlıklarla dolu destanlar yazıyor.

Bu Haberi Paylaş

Yorum Yap