Ülkücü İrade, evet derse ben de evet diyeceğim
Türkocakları
Isparta Şubesinin konuğu olan MHP Isparta Milletvekili Nuri Okutan, Devlet
Bahçeli'nin son bir yılda başkanlık sistemi hakkındaki görüş değişikliğinin
nedenini kendisinden başka kimse bilmemektedir. Buradan ilan ediyorum. Sayın
Bahçeli, Ülkücü İrade'yi toplasın oylama yaptırsın, Başkanlığa evet çıkarsa ben
de evet vereceğim dedi.
Türkocakları
Isparta Şubesinin Şubat ayı ilk Ocakbaşı sohbetinin konuğu MHP Isparta
Milletvekili Nuri Okutan oldu. Türkocağı Prof. Dr. Turan Yazgan konferans
salonundaki sohbete ilgi çok yoğun oldu ve 2 saat sürdü. Sohbetini parti içi
sorunlar ve muhalefet hareketi ile referanduma sunulacak olan Anayasa
değişiklik paketi üzerine yapan Okutan, özetle şunları söyledi: Bugün MHP
lideri ile teşkilatlar, Milliyetçi Ülkücü harekete oy ve gönül veren insanlar
artık aynı düşünmemekte, kalpleri birlikte atmamaktadır. Bildiğiniz gibi
1997den beri 20 yıldır genel başkan olarak kalmasına gönül ve destek veren
ülkücü irade ve delegeler son 1 yıldır
desteğini çekmiş, olağanüstü genel
kurula gitmek üzere delegelerin üçte ikisi imza koymuştu. Siyasi iktidar MHPde
bir genel başkan değişikliğinde iktidarını kaybedeceğini gördüğü için Devlet
Bahçeli'nin genel başkanlıkta kalması yönünde olaya müdahil olmuş, AKP 15 günde
olağanüstü genel kurul yapıp, yüzde 49 oy alıp 317 vekil çıkartan Sayın
DAVUTOĞLU'nu genel başkanlıktan ve Başbakanlıktan indirip Sayın Binali
YILDIRIM'ı getirdiği halde MHPye, Yargıyı kullanarak bu imkânı vermemiştir.
Ülkücü iradeden
başkanlığa evet çıkarsa
ben de evet vereceğim...
7
Haziran ve 1 Kasım seçimlerinde Devlet BAHÇELİ başkanlık sistemine karşı
olduğunu en şiddetli bir şekilde savunurken bugün başkanlık sistemini
destekliyor olmasını kendisini genel başkanlıkta tutan güce diyet borcunu
ödüyor olarak değerlendirirsek yanlış düşünmüş olmayız. Zira Devlet
BAHÇELİdeki başkanlık sistemi değişikliği fikri ne partinin genel idare kurulunda, ne il-ilçe
teşkilatlarında görüşülüp tartışılmamıştır. Bu durum tüzüğümüze aykırıdır ve
suç işlenmektedir. MHP Genel Başkanı Devlet BAHÇELİden ibaret değildir. Ülkü
Ocakları genel başkanlığı da yapan genel başkan yardımcısı, İstanbul
Milletvekili Attila KAYA'nın dahi bu olan bitenden haberi olmamış ve görevinden
istifa etmek zorunda kalmıştır. Devlet BAHÇELİ'nin son bir yılda başkanlık sistemi hakkındaki görüş
değişikliğinin nedenini kendisinden başka kimse bilmemektedir. Buradan ilan
ediyorum; Sayın BAHÇELİ Genel Merkez Delegelerini, il, ilçe ve Belediye Başkanlarını yani Ülkücü İrade'yi toplasın
oylama yaptırsın, Başkanlığa evet çıkarsa ben de evet vereceğim.
Türkiye
Cumhuriyetini yoktan var eden, saltanatı kaldırıp Parlamenter Demokrasi,
Cumhuriyeti kuran Büyük Türk Milliyetçisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün
arzulamadığı, istemediği, Gazi Meclis olarak TBMM'ni yücelttiği düşünülürse
bugün neden bütün yetkilerin bir kişide toplandığı, Meclis'in şekilden ibaret
olduğu tek adam diktalığına gidecek yolda, Başkanlık'ta ısrar ediliyor anlayan
var mı. Çift başlılık ortadan kalkacak diyorlar. Bu güne kadar Ülkeyi Duble
yollarla donattık, 3. Boğaz Köprüsü yaptık, Avrasya Tüneli'ni açtık, Dünya'nın
en büyük Havaalanını yapıyoruz vb. diye ifade etmiyor musunuz? Evet bunları
yaptınız, teşekkür ederiz. Tabi bunları yapın diye seçti millet sizi,
yapacaksınız. Peki bunları hangi yönetimde yaptınız. Çift başlı dediğiniz,
koalisyonsuz tek başınıza iktidar olduğunuz Parlamenter Demokratik Cumhuriyet
sisteminde yaptınız. Ne yapmak istediniz de yapamadınız, kime ne vermek
istediniz de veremediniz bu parlamenter sistemde. Bu ülkeyi FETÖ'ye 10 sene
peşkeş çektiniz sizin elinizi tutan, durdurabilen oldu mu da Başkanlık sistemi
istiyorsunuz.
Başkanlık
sisteminin en popüler olduğu yer neresi, ABD değil mi? Orada bile Denge,
Denetleme ve fren sisteminin olduğu, Başkan'ın kararları, atamaları Temsilciler
Meclisinde ve Senato'da onaylandığında yürürlüğe girdiği bilinen bir gerçek.
Hatta gerektiğinde bir Hakimin geçici de olsa
Başkanın kararını dondurma yetkisinin olduğu, geçen hafta yaşanan
örnekten biliyoruz. Bunların hiç birinin olmadığı, getirilmek istenen Partili
ama tarafsız?!! Cumhurbaşkanlığı sistemi nedir biliyor musunuz, olsa olsa Tek
Adam Dikta rejimidir. Bizdeki Başkan hem bir partinin genel başkanı olup
milletvekilleri belirleyecek, böylece TBMMyi kontrol edecek, hem Hükümeti
atayarak yürütmeyi belirleyecek ve hem de neredeyse tamamını atayarak Yargı'nın
tarafsız ve Bağımsız olmasını?!!! sağlayacak. Bu sistemin adı olsa olsa
Diktatörlük olur ve bu tür başkanlıklar Latin Amerika ülkelerinde Diktatörleri
ortaya çıkarmıştır. Bir ülke kurumları ile güçlüdür. Bu 18 maddelik Anayasa
değişikliği Allah aşkına Ordu'yu, Polis'i, Yargı'yı nereyi, hangi kurumu güçlü
kılıyor bir bilen var mı?
Türk
Milliyetçilerinin "Milliyetçilik ayaklarımın altındadır" diyen
birisinin eteklerine yapışması, tek adamlık dikta rejimine birlikte yürümesi
kabul edilemez. Bu durum Ülkücü Milliyetçi camia vicdanını yaralamıştır. Bir de şu var. İnsanların Referandum kararını
paylaşmasında bir sakınca yok. Evet diyen de, Hayır diyen de makbul'dür,
muteberdir. Sorun; Devletin Vali'sinin, Kaymakamının, Rektörünün hatta Yüksek
Seçim Kurulu Müdürünün yalakalık, yağdanlık kokan bir şekilde evet kampanyası
yapması hem yakışıksız, hem de getirilmek istenen Başkanlık sisteminin
ipuçlarını vermesi bakımından manidardır.
Biz
muhalif olarak adlandırılan Genel Başkan adayları ile birlikte hayır kampanya
çalışmalarına başlayacağız. İçinde ak sakallarımızın, eski Ülkü Ocak Genel
Başkanlarımızın olduğu bir platform kurarak
Türkiye'yi karış karış gezeceğiz. Ben Ülkücüyüm, Milliyetçiyim,
MHPliyim diyenlerin yüreği yetiyorsa, sizlerin karşısına çıkacak yüzleri varsa
evet kampanya çalışması yapsınlar da bi görelim. Yapılan bir araştırmaya göre
MHPye oy veren seçmen kitlesinin yüzde 95i Devlet beyi kafasından silmiş,
referandumda hayır oyu kullanacağını belirtiyor.
Program
soru-cevap sonrası sonlandırıldı.