9.Cumhurbaşkanı Merhum Süleyman Demirel, 95. doğum gününde Prof. Dr. M. Lütfü Çakmakçı Kültür Merkezinde gerçekleştirilen “Demirel ve Demokrasi” konulu konferans ile anıldı.

Güzel Sanatlar Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Ali Alizade şefliğinde, Tenor Doç. Ömer Türkmenoğlu’nun solistliğinde Akademik Oda Orkestrasının verdiği konser ile başlayan konferansın açış konuşmasını SDÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Saltan yaptı. Prof. Dr. Saltan, “9. Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel’in üniversite olarak ismini taşımaktan gurur duyuyor ve onun ismini en yukarılara taşımak için çok çalışıyoruz.” dedi.

Daha sonra Radyo-TV Uygulama ve Araştırma Merkezince hazırlanan “Süleyman Demirel’i Hatırlamak” konulu belgesel izlendi. Ardından Eski Sanayi, Çalışma ve Milli Eğitim Bakanı Ali Naili Erdem ile Gazeteci Yazar Hulusi Turgut’un konuşmacı olarak katıldığı “Demirel ve Demokrasi” konulu konferansa geçildi.

İlk olarak söz alan Gazeteci Yazar Hulusi Turgut, Süleyman Demirel’i kaybetmenin hüznünü hala en derinden hissettiklerini dile getirerek Demirel’in hayat hikayesinden kesitler paylaştı. 1924 yılında Isparta’nın İslamköy ilçesinde dünyaya gelen Süleyman Demirel’in İslamköy’den başlayıp İstanbul’a uzanan öğrencilik hayatının başarılarla dolu olduğunu söyledi. Demirel’in siyasi hayatına da değinen Turgut,  Demirel’in döneminde Türkiye’nin elektrik, su başta olmak üzere önemli kazanımlar elde ettiğini söyledi.

Eski Sanayi, Çalışma ve Milli Eğitim Bakanı Ali Naili Erdem de Süleyman Demirel’i şu ifadelerle tanımladı: “O, demokrasiye aşık, Atatürkçü düşünceyi yaşam biçimi yapmış bir insandı. Modern bir evliya, analiz ve sentez kabiliyeti yüksek, Türkiye’yi avucunun içi gibi bilen bir kişiydi. Doğru düşünme terbiyesine sahip, düşünen ve bunu da serbestçe dile getiren, kendini sade bir dille ifade eden bir insandı.”

Süleyman Demirel’in genel başkan olma süreci hakkında da bilgi veren Erdem, Süleyman Demirel’in “Ben politikaya zengin olmak için değil fukara Anadolu’nun zengin olması için giriyorum.” cümlesini aktararak onun milletine düşkün bir insan olduğunu vurguladı.

Demirel’in tebessüm eden, halkını rahatlatan, sevgi dolu bir insan olduğuna dikkati çeken Erdem, “O, dostuna dost, hasmına zarifti. Demokrasi sadece rakamlardan ibaret değildir. Aynı zamanda ahlaksal ve hukuksal bir kavramdır. O, cebinde anayasayı taşır, bir soru sorduğunuzda ilgili maddeyi okurdu. Bütün vatandaşları kucaklardı. Demokrasi insan sevgisi ile başlar, sorumluluk ile devam eder. Demokrasi, insanı sevgiyle bağrınıza basabilmek, saygı duyabilmektir. O, devlet-millet bütünleşmesini ortaya koyabilen bir insan, katıksız bir demokrattı.” diye konuştu.

Konferansın sonunda Seramik Araştırma Uygulama Merkezince hazırlanan hediyeler katılımcılara takdim edildi. Ayrıca Süleyman Demirel Demokrasi ve Kalkınma Müzesinde sergilenmek üzere Güzel Sanatlar Fakültesi Öğrencisi Emre Demiraslan’ın hazırladığı portre de Nihan Demirel Atasagun’a sunuldu.