Sarıdaş Konuşmasıyla Meydanı Coşturdu

eğirdir haber,akın gazetesi,egirdir haberler,son dakika,Sarıdaş Konuşmasıyla Meydanı Coşturdu
Haberin Tarihi: 30.8.2021 16:02:59 - Okunma Sayısı:998 defa okundu.

Milli bayramlarda yaptığı coşkulu konuşmalarıyla tanıdığımız Şehit torunu, emekli tarih öğretmeni hemşehrimiz İbrahim Sarıdaş bu bayramda da yaptığı konuşmayla adeta tarih dersi verdi.

SARIDAŞ KONUŞMASIYLA MEYDANI COŞTURDU

                 30 Ağustos Zafer Bayramı tüm yurtta olduğu gibi ilçemizde de törenle kutlandı. 30 Ağustos Zafer Bayramının 99'ncu yıldönümü dolayısıyla  Eğirdir Kale Meydanında düzenlenen törende bir konuşma yapan emekli Tarih öğretmeni milli hatip, hemşehrimiz İbrahim Sarıdaş, meydanı coşturdu.

                Milli bayramlarda yaptığı coşkulu konuşmalarıyla tanıdığımız Şehit torunu, emekli tarih öğretmeni hemşehrimiz İbrahim Sarıdaş bu bayramda da yaptığı konuşmayla adeta tarih dersi verdi. 

                Sarıdaş,

               “Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Paşa komutasında

                Afyon ovasından kopan şu fırtına Türk Ordusudur Yarabbi.

                Senin uğruna ölen Ordu budur Yarabbi.

                Ta ki ezanlarla yükselsin müebbet namın.

                Galip et, muzaffer eyle, galip et.

                Bu son ordusudur İslam'ın.” dizeleriyle başladığı konuşmasında şunları söyledi:

                "Türk milleti binlerce yıldan beri vardır. Tarih yazılmaya başladığından bu yana asil Türk Milletinin medeniyetini dünya tarihinin sayfalarında görürsünüz. Türk tarihi baştan başa bir meydanlar tarihidir. Mazisi şan ve şerefi insanlık tarihi ile başlayan, dünyanın beş büyük imparatorluğundan üçünü kuran, Oğuz olup dağa taşa destanları yazılan, Malazgirt'te Alparslan, Kosova'da Yıldırım kesilen, Fatih olup çağ kapayan çağ açan, Yavuz olup Türk cihan hakimiyetini gerçekleştirmeye çalışan, Kanuni olup üç kıta yedi denizi harekete geçiren, Barbaros olup Akdeniz'i  bir Türk gölü haline getiren, 16'ncı asırda Asya, Avrupa ve Afrika'da 14 bin 893 kilometrekare yüzölçümünde coğrafyaya hükmeden, kurduğu 16 devletle dünya tarihine şan ve şeref veren Türk Milleti 20'nci yüzyıl başlarında tarihinin en karanlık dönemini geçiriyordu.

                Trablusgarp ve Balkan Savaşlarında kaybettiği toprakları geri alabilmek için Birinci Dünya Savaşına giren Osmanlı Devleti ağır bir yenilgiye uğradı. 30 Ekim 1918'de imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşmasıyla itilaf devletlerine kayıtsız şartsız teslim oldu.

                Asırlardır öz be öz Türk yurdu olan Anadolu yer yer istilaya uğradı. İngilizlerin desteğini alan Yunanistan megola idea adını verdiği büyük Yunanistan hayalini gerçekleştirmek için asırların kinini süngüsüne kuvvet vahşetin akışını kendisine rehber edinerek 15 Mayıs 1919'da İzmir'i işgal etti. Bu işgalden 4 gün sonra 19 Mayıs 1919'da Samsun ufkundan Anadolu'ya bir yaz güneşi doğdu. Bu güneş Türk Milletinin bağımsız yaşama azmini yüreğinde hisseden, ileride bütün bir milletin kendisine Atatürk diyeceği Mustafa Kemal'di. Yunan kuvvetleri İzmir'den Ankara'ya doğru Anadolu'daki Türk varlığını yok etmeye çalışırken, Mustafa Kemal, Erzurum'dan, Sivas'tan Ankara'ya doğru Türk'ün milli şuurunu, Türk'ün milli birliğini, Türk'ü bağımsızlık duygusunu tutuştura tutuştura ilerledi. Yunanistan elindeki silahına ve arkasındaki devletlere güveniyor, Mustafa Kemal Allah'a, milli tarihe ve milli imana dayanıp yürüyordu.

                "Denildi mi bir yere Türk beldesi, gözüm albayrak arar, kulağım ezan sesi" diyen kahraman Mehmetçikler, Yunan kuvvetleriyle İnönü'de kozlarına paylaştılar. Böylece Türk Milletinin bağımsızlık mücadelesi zaferle neticelendi.

                Milli mücadelede Eğirdir Kuvayi Milliye'nin yanında, Mustafa Kemal Paşa'nın emrindedir. 150 evladını Şehit vermiştir, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafından kırmızı şeritli İstiklal Madalyasıyla onurlandırılan Eğirdir'li kahramanların sayısı 188'dir.

                30 Ağustos, anası millet, çocuğu ordu olan bir ulusun kahramanlık savaşıdır. 1914'te başlayıp 1922'de biten Türk'e ölüm seferi içerisinde 30 Ağustos abideleşen bir mana taşır ve niçin yaşadığımızın sırlarını saklar. 18 Mart 1915 Çanakkale'de müdafaa eden ses, 30 Ağustos 1922'de Afyon'da taarruz halindedir. "Ordular İlk Hedefiniz Akdeniz'dir. İleri"

                30 Ağustos Malazgirt'ten Sakarya'ya kadar uzanan tarih sürecinde, Milletim Türk, Vatanım Türkiye, ülküm Türklüktür diyenlerin ve Kuvayi Milliye ruhunu duyanların gerçekleştirdiği devlet kuran meydan savaşıdır. Bu savaşta Türk ordusu dört - beş ayda düşürülemez denilen Yunan mevzilerini altı günde çökertmiş ve Afyon-İzmir arası 400 kilometrelik takip harekatını o günün şartlarında 10 günde gerçekleştirmiş, 9 Eylül 1922'de şanlı Türk sancağı bir daha indirilmemek üzere İzmir'e dikilmiştir. "İzmir'in dağlarında çiçekler açar, altın güneş orda sırmalar saçar. Bozulmuş düşmanlar yel gibi kaçar. Yaşa Mustafa Kemal Paşa yaşa. Adın yazılacak mücevher taşa."

                26 Ağustos 1071’de Alparslan komutasındaki Türk Ordusu Muş’un Malazgirt ovasında, bugünkü Yunanlıların ataları olan, Bizanslılara karşı Malazgirt Meydan Savaşını kazanmış ve Anadolu’nun kapıları Türk’lere açılmıştı. Bu tarihten 105 yıl sonra 1176’da bu coğrafyada Eğirdir Gölü kuzeyinde Gelendost ovasında, yine Bizanslılarla yapılan Miryekefalon meydan savaşı sonunda Anadolu’nun tapusunun Türklere verildiğini bütün batı tarihçileri yazıyor. 30 Ağustos Başkomutanlık Meydan Savaşı, sonunda kazanılan zaferle, bu mübarek toprakların, kıyamete kadar Türk vatanı olarak kalacağı bütün dünyaya ispat edilmiştir.

                Bu zaferi aziz milletimize armağan eden ve Türk Birliğinin, Türk kudret ve kabiliyetinin, Türk vatanseverliğinin çelikleşmiş bir ifadesi olan Kahraman Türk Ordusuna selam olsun. Türk Ordusu Türk milletinin bağrından doğmuştur. Türk Ordusu Türk milletinin öz cevheridir. Türk Ordusu Türk Milletinin yüzakıdır. Türk Ordusu Türk milletinin onurudur. Türk Ordusu Türk milletinin gözbebeğidir. Bugün de Türk Ordusu Milletinin emrinde, Türkiye'nin bölünmez bütünlüğü için kanını dökmekte, canını feda etmektedir.

                Ordumuzun ebedi başkomutanı ve devletimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve silah arkadaşlarını, bütün şehit ve gazilerimizi saygıyla, Fatiha'larla anıyoruz. Ruhları şad olsun, mekanları Cennet olsun.

                Son zamanlarda bazı meczuplar, bazı tarih cahilleri, bazı haddini bilmezler Yüce Atatürk hakkında yersiz, ağır hakarete varan eleştirilerde bulunuyorlar. Kendilerini şiddetle kınıyoruz. Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurucu lideri ve Türk Milletinin ortak milli değeridir. Bu böyle biline.

                1984 yılından bu yana 37 yıldır yurdumuz yoğun terör saldırılarıyla karşı karşıya. 40 binden fazla evladını teröre kurban verdik. Yüreğimiz yanıyor ama metanetimizi muhafaza ediyoruz. Türkiye'nin bölünmez bütünlüğünü parçalamak isteyen iç ve dış bütün şer ve hain güçler, PKK terör örgütü şunu iyi bilsin ki; Türkiye kuzeyinden güneyine, doğusundan batısına bölünme kabul etmeyen mukaddes bir bütündür. Anadolu'da yaşayan 83 milyon vatan evladı hep aynı cevherin damarları ve Türkiye Cumhuriyeti'nin her bakımdan eşit ve onurlu vatandaşlarıdır. Allahımız bir, kitabımız bir, kıblemiz bir. Taaa 1071'den bu yana 950 yıldır aynı vatanda biriz ve beraberiz ve biz Büyük Türk Milletiyiz.

                Çabanız boşuna. Türk Milletini bölemeyeceksiniz. Türk Devletini parçalamaya gücünüz yetmeyecek. Akıttığınız kanda boğulacaksınız.

                "Anadolu'da bu aziz milletin bölücülere vereceği bırakınız toprak parçası, tek bir çakıl taşı bile yoktur. Askerimize, polisimize kahpece sıktığınız her kurşunun, kalleşçe patlattığınız her bombanın, canice döktüğünüz her damla kanın hesabı devletimiz tarafından soruluyor. Son terörist etkisiz hale getirilinceye tabiri caiz ise gebertilinceye kadar bu mücadele devam edecek, er veya geç ama mutlaka ay yıldızlı albayrak, terörün merkezi Kandil'e dikilecektir. Bu aziz vatanda kıyamete kadar tek bir bayrak dalgalanacaktır. O bayrak onurumuz, gururumuz ve namusumuz olan al yıldızlı al bayraktır. Varlığımız Türk varlığına, ülkemizin bölünmez bütünlüğüne ve Türkiye Cumhuriyeti'ne feda olsun. Ne mutlu, ne mutlu, ne mutlu TÜRK'ÜM DİYENE."

Bu Haberi Paylaş



Yorum Yap