1932’DEN BUGÜNLERE
PROJEKTÖR TUTUNCA…
Zeki TARHAN – ANKARA
BÖLÜM : 1
“AKIN” okuyucuları için yeni bir yazı dizisine başlıyoruz… Niçin 1932’den başlatıyorum? Sorusunun önce yanıtını vereyim; “Isparta Vilayeti İdare Coğrafyası 1932” Bu eser, 1932 yılında Isparta valisi merhum Ahmet Durmuş başkanlığındaki bir heyet tarafından hazırlanmıştır.
Demirel, Cumhurbaşkanlığı döneminde, bu eseri aslına uygun olarak yeniden bastırmış, Isparta’nın geçmişine tanıklık eden bu eser; “Türkiye Cumhuriyeti’nin ülkeyi nereden alıp, nereye getirdiği konusunda yapılabilecek sağlıklı bir kıyaslama ve değerlendirme için bir başvuru belgesi kazanılmakta.”
***
“Vilayet dahilinde Eğridir mıntıkasında Eğridir gölü ile yine bu gölden hasıl olan Kovada gölü vardır. Bundan başka Şarki Karaağaç kazasına muttasıl (=Bitişik) Beyşehir gölü ile Isparta merkezine merbut (=Bağlı) Keçiborlu nahiyesine muttasıl Burdur gölleri de vardır.”
***
“Eğridir gölünün bu mıntıkada mecrasının (=Yatak) ifa ettiği mazarrattan (=Zarar) başka Ziraat noktainazarından hiçbir faydası yoktur.”
***
“Bu gölün mesahai sathiyesi (=Yüzölçümü) 350 kilometre murabbaındadır. (=Dörtlü, kare) Suyu tatlı olup içinde pullu çapak denilen sazan, siroz, curulla denilen ufak hamsi cesametinde (=Büyüklük,irilik) üç nevi balık vardır. Siroz balığı tuzla salamura yapılır. Sazan balığının yumurtası tuzlanır ve gayet nefis havyar olur. Ve Burdur gölünün suyunda bir çok sülfat ve klor emlâhı bulunduğundan içinde balık olmadığı gibi sair mevaddı uzviye de yaşayamaz. Beyşehir gölünde dahi sazan, siroz ve curulla denilen üç nevi balık bulunur.”
***
“Eğridir gölünün Eğridir’e merbut (=Bağlı) bazı köyleri ile Şarki Karaağaç kazasına muttasıl (=Bitişik) Gelendost nahiyesi ve köyleri ve Yalvaç kazasının Kuldanlı nahiyesi köylerinin bu göle muttasıl aksamı arazisi bataklık halindedir.”
***
“Eğridir gölünün oniki kilometre murabbaı kısmı Uluborlu kazasının Senirkent nahiyesi mıntıkasına dahildir. Burası bataklık ve sazlık olup ziraata faydası mazarratına muadildir (=Eşit).”
***
“Eğridir, Şarki Karaağaç ve Yalvaç mıntıkalarında gölü mücavir (=Yakın) köylerde tevlit (=Doğurma, sebep olma) ettiği bataklıklar ziraat ve sıhhat noktainazarından (=Görüş, görüş açısı) pek mühim olup köylerin hayatı umumiyesine teallûku cihetile mezkûr bataklıkların kurutulması çok mühim ve hayati bir meseledir.”
YARIN: 1994 – 1995 YILLARI VE MAVİ KİTAP