Dörtlüklerle Beş Duyumuz

eğirdir haber,akın gazetesi,egirdir haberler,son dakika,Dörtlüklerle Beş Duyumuz
Haberin Tarihi: 1.12.2025 15:04:30 - Okunma Sayısı:115 defa okundu.

Muhsin Durucan yazdı

DÖRTLÜKLERLE BEŞ DUYUMUZ

 

BEŞ DUYUM

Her baharın gülü var, zambağı var
Eflatunda, yeşilde sen beş duyum
Yağmur sonrasında gökkuşağı var
Görme duyum, duygu selim beş duyum.

Kime baksam yine sensin sevgimde
Duvar durur, cam olursun evimde
Gülen yüzün ve şen sesin beynimde
İşit duyum, kulak yolum beş duyum.

Varlığınla çepeçevre saransın
Bir Ağrı’sın, Erciyes’sin, Süphan’sın
Elvan elvan benliğime dolansın
Koku duyum, iç çekişim beş duyum.

Saatler an olur elim elinde
Boğuyorsun beni sevgi selinde
Tadın ayrı, tüm tatlılar içinde
Tatma duyum, ağzım, dilim beş duyum.

Bu nasıl duygudur, nasıl sevgidir
Dokundukça yüreğimde yağ erir
Şiir gönlüm sevinse de yeridir
Dokun duyum, sığınağım beş duyum.

              Muhsin DURUCAN

 

Öncelikle şu belirtmekte yarar var: Bu bir ders değil, şiirlerle ve resimlerle bilgilendirme, diyebiliriz.

 

Beş duyumuz; görme, işitme, koklama, dokunma ve tatma duyularıdır. Zihin, dış dünyadaki şeylerle ilgili bilgileri elde etmek için beyin ve sinir sistemini kullanır. Duyular yoluyla elde edilen şeyler, zihnin çalışması için hammaddedir. Tıpkı bir bedenin, büyümesi için belirli gıdalara gereksinimi olduğu gibi, zihinde büyümek için dış dünyadan, evrenden alınan izlenimlere gerekseme duyar.

Şimdi duyularımıza göz atalım:

1- Dokunma duyusu: Deri dokunma duyusunun bulunduğu yerdir ve sinirleri derinin tamamı üzerinde dağılmıştır. El ve bilhassa parmaklar ve onların uçları da duyunun asıl organlarıdır. Dokunmanın duyarlık derecesi de kişiden kişiye farklıdır. Bazılarının parmaklarında çok hassas bir dokunma duyusu varken, diğerlerinde çok düşük düzeydedir.

Dokunma duyusunun gelişmesinde dikkatin önemini çok büyüktür. Çok hassas dokunma duyusu gerektiren mesleklere girmiş kimselerde gelişme olağanüstüdür. Kumaş kontrol edenler, yalnızca dokunma duyusu ile en ince farklılığı ayırt edebilirler. Görmeyenler, görme eksikliğini büyük ölçüde, gelişmiş dokunma duyusuyla giderirler. Hatta dokunarak renk ayırımı bile yapabilen görmezlervardır.

 


Siliyorum yılları, dokundukça tenine
Bırakmam, hiç bırakmam; sarıldım ellerine
Alev alev yakarsın, temmuzsun kış yerine
Bir ömür sönmeyecek ateşimsin sen benim.

Mustafa CEYLAN

 

2-Tad alma duyusu: Bu duyu, dokunmayla yakından ilgilidir. Gerçekte bazı otoriteler tatma duyusunu dilde, pek çok gelişmiş bir dokunma duyusu gibi düşünürler. Dil, en hassas dokunma duyusuna sahiptir. Tatma ve dokunmada cisim, duyu organı ile doğrudan doğruya temas etmelidir. Koklama, işitme ve görmede böyle değildir. Tatma duyusu, bedenin çok ufak bir bölümü olan dilde sınırlandırılmıştır. Oysa dokunma duyusu geneldir. Yalnızca eriyebilen maddeler tat alma duyusu ile varlıklarını belli ederler. Şarap tadımcısı gibi öyle meslekler vardır ki, bu meslekte çalışanların inanılmaz derecede tat alma duyuları gelişmiştir.

 

 

 

Tad alma organısın, beş duyudan birisin
Kaslardan yaratılmış, görevin çoktur senin.
Çok çabuk yenilenen, Mevla’nın eserisin
Konuşmayı sağlarsın, üstüne yoktur senin.

Ali BİLECEN

 

3-Koku alma duyusu: Bu duyu ile tatma duyusu birbirine yakından bağlıdır. Burun, herhangi bir madde ağıza girmeden önce kokusunu keşfeder. Koku duyusu, küçük parçacık ya da cisimlerin, hava vasıtasıyla burun içindeki ıslak zara götürülmesiyle başlar. Zar ıslaklığı ile partikülleri bir süre yakalar ve hassas sinir organizması aradaki fark ve nitelikleri zihne bildirir. Zihin de cismin özelliği hakkında böylece bilgi edinir. Tüm değişik kokular zihne kaydedilir.

 

Koku alma duyusu, hayvanlar arasında çok gelişmiştir. Hayvanlar çok geniş oranda kokuya inanmak zorundadır. İnsanlar arasında da örneğin tütüncüler, kozmetikçiler vb. gibi birçok mesleklerde bu işi yapanların koku duyularının gelişmiş olması gerekir. Kimi görmezlerin kişileri bu yolla ayırt ettikleri de bilinmektedir.

 

 

Ahhhhh, keşke...
Bir avuç kokun olsa,
Nasıl da iyi giderdi şimdi
İçime çeke çeke uyurdum seni.

Nurşen ALICIER

 

4- İşitme duyusu: Bu çok karışık bir duyudur. İşitme olayında cisim çok uzakta olsa bile izlenimler, havanın titreşimleri ile taşınır, sonra işitme duyusunun sinir sistemi tarafından yakalanır ve zihne bildirilir. Kulak da belirli frekanslar arasında duyar.Kimi kişilerde duyma farklılıkları olabilir. Hayvanlar da çok keskin işitme duyularına sahiptir. Diğer taraftan müzisyenler de bu duyularını başka yönde geliştirmişlerdir.

 

 

Kulak ver, dolaşan ruhumuzu tel tel
Dallardaki tomurcukları ürperten
Bir türkü söylenmede kendiliğinden
Dinledikçe ömrün artar, öyle güzel!

Cahit Sıtkı TARANCI

 

5-Görme duyusu: Bu duyu, insan duyularının hepsinin en karışığı ve en üstünü olduğu kabul edilir. Diğer duyulardan herhangi birinden çok daha çeşitli bilgiler verir. Göz, belirli iki frekans arasında görür. Bunların üstünde ve altında sayısız derecede gözle görülemeyenler objeler vardır. Bunlardan kimileriMikroskop ya da Teleskop gibi  aletlerle algılanabilir.  Görme olayını eşyaların, objelerin üzerine doğru uzanmış bir dokunma duyusu olarak da algılayabiliriz.

Vedat Sadioğlu’nun gözü tanımlaması şöyle: “ Beş duyu organlarımızdan biri / Kafatasının göz çukuru içindedir yeri / Çevresinde kirpik, kapak ve kaş vardır / Göz, görmemizi sağlayan organdır.

 

 

Sesin duydum Veysel dengin aradım
Sözünün üstüne söz bulamadım
Görmenin ilmine ömrüm adadım
Veysel'ce gören bir göz bulamadım

Âşık Veysel ŞATIROĞLU

 

 

 

Beş Duyu Organımızla İlgili Atasözleri:

--Yerin kulağı vardır.

--Sakınılan göze çöp batar.

--İki dinle bir söyle.

--Sağır işitmez, uydurur.

--Adamın eti yenmez, derisi giyilmez.

--Hayvanlar koklaşa koklaşa, insanlar konuşa konuşa anlaşır.

 

Beş Duyu Organımızla İlgili Deyimler:

--Ağız yaymak

--Burun kıvırmak

--Ağzı kulaklarına varmak

--Göz atmak

--Kulak kabartmamak

-- Burnunun dikine gitmek

 

Tüm okurlarımın beş duyularının sağlıklı olmasını dilerim.

 

Bu Haberi Paylaş



Yorum Yap