"Eğirdir'in Kırsal Kalkınma Planı'na "Katkı" ve Yorumlar...

eğirdir haber,akın gazetesi,egirdir haberler,son dakika,"Eğirdir'in Kırsal Kalkınma Planı'na "Katkı" ve Yorumlar...
Haberin Tarihi: 29.12.2015 10:26:00 - Okunma Sayısı:1733 defa okundu.

Eğirdir Kent İnisiyatifi ve Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Eğirdir Temsilciliği; "Eğirdir'in Kırsal Kalkınma Planı"nın üçüncü maddesi olan , "YAŞAM KALİTESİNİN YÜKSELTİLMESİ" başlığında anlatılan; Su Sporları Merkezi'nin yeri olarak düşünülen Nafiz Yürekli Koyu ve Eğirdir ile yarımadalar arasında yolun "doğal taşlarla" iyileştirilmesi konusundaki görüşlerini açıkladılar.

“Eğirdir’in Kırsal Kalkınma Planı”na “Katkı” ve Yorumlar…

 

            Eğirdir Kent İnisiyatifi ve Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Eğirdir Temsilciliği;  “Eğirdir'in Kırsal Kalkınma Planı”nın üçüncü maddesi olan , “YAŞAM KALİTESİNİN YÜKSELTİLMESİ”  başlığında anlatılan;  Su Sporları Merkezi’nin yeri olarak düşünülen Nafiz Yürekli Koyu ve Eğirdir ile yarımadalar arasında yolun “doğal taşlarla”, iyileştirilmesi konusundaki görüşlerini açıkladılar. Eğirdir Kent İnisiyatifi ve Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Eğirdir Temsilciliği tarafından konu ile ilgili olarak yapılan açıklamada şu görüşlere yer verildi:

    “Eğirdir Kaymakamımız Sn. Abdullah AKDAŞ’ın hazırlık aşamasında olan Üç stratejik hedefi içeren “Eğirdir'in Kırsal Kalkınma Planı'nın Birincisi, Kırsal turizmin geliştirilmesi ve iyileştirilmesi, ikincisi Tarım ve hayvancılığın geliştirilip iyileştirilmesi, üçüncüsü de yaşam kalitesinin (eğitim, sağlık, altyapı, yollar, çevre vb.) yükseltilmesi”  amaçlandığını belirtmektedir. TASLAK PLAN İLKELERİNE KARŞI OLMAK SÖZ KONUSU OLAMAZ…

            Eğirdir Kaymakamımız  Sn. Abdullah AKDAŞ’ın taslak planla ilgili;  STK’lara, sektör temsilcilerine ve halka yazılı olarak ulaştırılacağını, paylaşılan taslak üzerinde halkın yazılı ve sözlü katkılarının bekleneceğini belirtmektedir.

            Taslak Plan konusunda; Eğirdir Kent İnisiyatifi ve Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Eğirdir Temsilciliği olarak;  “Eğirdir'in Kırsal Kalkınma Planı”nın üçüncüsü olan , “YAŞAM KALİTESİNİN YÜKSELTİLMESİ”  başlığında anlatılan;  Su Sporları Merkezi’nin yeri olarak düşünülen Nafiz Yürekli Koyu ve Eğirdir ile yarımadalar arasında yolun “doğal taşlarla”, iyileştirilmesi konusunda görüşlerimizi belirtmek isteriz.

            Su Sporları Tesisinin yapılacağı alanın, Eğirdir’in en büyük mahallesini oluşturan Altınkum Koyu’ndaki “EĞİRDİR HALKA AÇIK PİKNİK ALANI” olarak belirtilmektedir. Bu doğal kıyı kesimi, Turizm yönünden de, yörenin, mahallenin; dışarıdan günübirlik gelenlerin rekreasyon alanıdır.  Aynı zamanda Eğirdir Gölü Özel Hükümleri burada hiçbir yapılaşmaya izin vermemektedir. Buranın doğasının korunmasını çok sayıdaki vatandaşımız istemektedir. Yerel halkın nefes alma mekanlarının yapılaşmaya açılması, halkın yaşam alanlarının sınırlanması anlamına gelmektedir. Doğaya sevgi duyan nesillerin varlığı doğanın korunmasını onlara öğretilmesi ile gerçekleşebilmektedir. Pek çok Avrupa ülkesinde şehrin merkezinde kent ormanları yer almakta ve halkın zamanını değerlendirmesi ve nefes alması sağlanmaktadır. Bu nedenle Altınkum koyunun spor tesisi olarak açılmasının yerine rekreasyon alanı olarak kullanılan bu alanın yapılaşmadan uzak bir mimari anlayış ile kent ormanına dönüştürülmesi kentin özüne uymaktadır. Rüya Parkın sırasında yapılmış olan çim sahalar o bölgenin spor bölgesi olmasını daha elverişli kılmaktadır. Gölün lodos kesimi hava koşulları yönünden en uygun kesim değil midir... Yıllardır Eğirdir merkezdeki “Liman Kesimi” su sporları için en uygun yer.

            Ülkemizde de pek çok örneğini görmüş olduğumuz yelken spor kulüpleri, o sporu icra edenlerin belirli bir bedel ödeyerek katılabildikleri alanlardır. Kent alanlarının özelleştirilmesine karşı olduğumuz gibi bu yapılanmanın ileriki yıllarda tabiata vereceği zarar ortadadır.

            Diğer bir husus, Eğirdir ile yarımadalar arasında yolun “doğal taşlarla” iyileştirilmesi ile ilgilidir. Bu düşüncenin  desteklenmesi bilimsel yönden de anlamlı değildir çünkü bir önceki taşlar da doğal taşlardı. Yine turizm ve gölün ekolojisi bakımından DOĞAL TAŞLI YOL yerine; Köprü yapılması daha anlamlı olacaktır ki; bu konu yıllardır tartışılmaktadır. Bilimsel veriler ışığında söylenebilir ki; Adalar arasına köprü yapılması gölün ekolojisi için tek çözüm yolu olmaktadır. 

            Halktan ve STKlardan kalkınma planı için istenen katkının gelişmeye yönelik olduğu aşikardır ve kalkınmaya karşı olunması söz konusu olamaz. Ekonominin ekolojiyle uyum içerisinde olması hedeflenen günümüzde TAŞ destekli yolların çok gerilerde kaldığını, doğal alanların yapılaşmasının ardından geri dönüşümlerinin olanaksız olduğunu, daha sonraki yıllarda “hata idi” denilmemesini ve halkın spor, piknik, görsel yaşam alanı olan bu son koyun yapıya açılmamasının gerekliliğine inanmaktayız.

            EĞİDİR KENT İNİSİYATİFİ - TÜRKİYE TABİATINI KORUMA DERNEĞİ EĞİRDİR-ISPARTA TEMSİLCİLİĞİ”

 

Vatandaşların sosyal medyada yer alan yorumları:

            H.A:  İçme suyunun alındığı göl, gölet ve barajlarda sahile 100 metre den daha yakın yerlere taşınmaz yapılması yasak değil mi?

            F.G: Bu yolda ilerlersek çocuklarımız belki ama torunlarımız kesinlikle yeşili resimlerde görecekler

            A. İ.T: …Taslak maslak ben anlamam arkadaş vatandaş olarak 40 sene Eğirdir’de yaşamış biri olarak ben o kıyılarda rahatça dolaşarak balık avlamak istiyorum. Ömrüm yeterse torunlarımla gelip o kıyılarda oturup balık avlamak anılarımı torunlarıma anlatmak istiyorum. Oralarda ben çok dişli balık avladım, tekrar oralara vatandaş olarak girememek, kıyılara yaklaşamamak inanın göl kıyısında yetişmiş biri olarak beni kahrediyor. Sadece Eğirdir’de değil bütün doğal göllerin kıyılarının betonlaşmasını, ranta açılmasını istemiyorum. Kıyıları, gölleri, doğayı koruyalım. Biraz değil çok duyarlı olalım. O kıyılar birkaç kişinin değil tüm insanlarındır... Saygılar.

            E.K: Daha önce de belirttiğim gibi Kaymakamımız Sn. Abdullah AKDAŞ’ın taslak planla ilgili; STK’lara, sektör temsilcilerine ve halka yazılı olarak ulaştırılacağını, paylaşılan taslak üzerinde halkın yazılı ve sözlü katkılarının bekleneceğini belirtmesi... Bu konuda şimdiye kadar bu bağlamda önemli bir yaklaşımdır. Yaşayanların fikrini almak süper bir şey. TEŞEKKÜRLER...

            Ö.N.: Daha birkaç yıl öncesi  Eğirdir belediyesince hazırlanıp  yetkililere sunulan LİMAN İÇERSİNDE yer alacak “KAYIKHANE PROJESİ” niye gerçekleşmedi… Burası hem şehir içinde… hem de lodos kesimi  havası mutedil, liman koca bir havuz… Halkın kolaylıkla ulaştığı seyir alanı liman. Işıklı gösteriler çok güzel oluyor… Plaja kim gider…

            G.K: Başkan TV de, Doğalgaz için göl hükümleri var dedi. Göl kıyısından mı gelecek gaz. Su sporları için göl hükmü yok mu… Garip geldi… Spor için var… sağlık için yok…

            Z.F: … demek ki …Su sporları bahane… Oraya bina yap kazan… Halk önemli mi?... Para… para… Piknik demek..

            G.G: Köprübaşına yapın…. Üniversitenin önü… top sahasının yanına… süper birliktelik olur… Tüm sporlar olur…

            İ.A: ….en  korkuncu şu hastane yolu üzerindeki kaya düşme riski olan yerdeki bloklar utanç verici… Bir yenileri eklenirse fena olur.  Eğirdir de gölü epey doldurdu, kıyıları bir de betonlaşırsa tekrardan göl ekosistemi bunu kaldırmaz ki bizim köylerin gübre ilaç atıkları ve Yalvaç’a bağlı alt yapı atıkları da göle zaten karışıyor tablodan turizm anlamında hayat anlamında en çok faydalanan belde kendi ayağına sıkmaz… İnşallah  bir an önce karardan vazgeçilir…

            M. E:  Doğal yaşam.....

            G.A.:  … müteahhitliğe mi soyundu. İlçenin doğal güzelliğini bozmaya kimsenin hakkı yok. Dediği yere su sporları-merkezi yapmak demek gölün tüm kıyılarının betonlaşmasının önünü açmaktır. ….bu gün var yarın yok ama Eğirdir ve Eğirdir Gölü ve de Eğirdir halkı kıyamet kopuncaya kadar var olacaktır. Doğayı katletmeye kimsenin hakkı yoktur. Akıldan geçirmek bile ilçeye büyük kötülüktür. Herkes sorumlu davransın. İlçenin var olan sorunları ile ilgilensin.

            M.E: İçindekiler uyuyor mu. Arkadaşlar uyaralım tüm güzellikler elimizden uçup gidiyor...

            A.C:  Bu Koy’un bakir halini çok iyi hatırlıyorum ben... 90’larda ikinci yurt dışı gezimi İtalya’ya yapmıştım ve gördüklerim içinde beni en etkileyen Garda Gölü olmuştu. Etrafı elma bahçeleriyle çevrili olan bu gölü bizimkine çok benzetmiştim. Özellikle yemyeşil koyları beni hayal alemine daldırmıştı. Henüz tam yerleşime açılmamış, ama fazla yeşili olmayan bizim İstasyon Mahallesindeki bu koyu, tek katlı beyaz evlerin içinde kaybolduğu bir yeşil-mavi cennet olarak hayal etmiştim. Ama maalesef aksi oldu, beton blokların içinde yeşil kayboldu. Önce plajın karşısında nispeten göl kenarına yakışır 2 katlı evler yapıldı. Sonra beton kuleler... Orman işletme de ordaydı oysa. Ağaçlandırsaydı o dilberim koyu zamanında... Belki de kıyılmazdı o güzelliğe..

            O. T: Yazık olur. 

            O.D: ….hiç olmazsa orası yeşil kalsa...

            M:E: Çocukluğumuzda her taraf yemyeşildi. En çok üzüldüğüm betonlaşma yüzünden asırlık Demiryolu köprüsünün görüntüsünün kapatılması. Yazıklar olsun.....

            H.Ö: Buradan kimler rant sağlayacak bilemiyorum ve vicdanlar ne kadar rahat edecek o da ayrı... Doğa nöbeti tutalım önerisindeyim.. Var mısınız sevgili Eğirdirliler?...

            A.B: İçim acıyor baktıkça. ……beri 64 kez ihale yasasını değiştiren sit alanlarını ranta açan ve devamlı…. Nerede nöbet tutacaksınız. ….Bizim yörenin insanı itiraz etmeyi bilmez hakkını savunmaz yeni yeni bilinçleniyoruz. ……gibi çaba gösteren bizleri bilinçlendiren kardeşlerimizden onların sayesinde bu kadar öğrenebiliyoruz... Ben elimden gelen yardıma hazırım yeter ki …..ellerini doğadan çeksinler... İçim acıyor baktıkça.

            N. Z. B: Halk istemezse kolay kolay hiç bir şey yapılamaz, boş ver denirse rantçıların istedikleri olur.

            H. Ö: Birlikten kuvvet doğar ve bu kuvvetin örnekleri mevcut.. O nedenle umudu yitirmeden birlik olmalı..

            M. E. Önemli olan sağlıklı bir çevre...

            K. Y.: Yazıklar olsun rant peşinde koşanlara, buraları imara açanlara!

            35-40 sene önce buraları insansız yemyeyeşil bakir yerlerdi. Yazları bisiklet ile buralara gelip göle girer, keçiboynuzu, iğde ve pancar yerdik doğal ortamından. Sinek kuşu avlardık sapanla. Oğluma anlatıyorum halen ona hikaye gibi geliyordu. Hakikaten o günler masal olmuş.

            E.C.T.: Doğayı katlederek, kurdun kuşun yaşam alanını yok edip sonra da bilmem hangi ülkeden getirilmiş suni çimlerle çevreyi yeşillendirme çabası sergileyen bu zihniyetleri anlamak mümkün değil... Bu habere çok üzüldüm. Betonlaşmaya HAYIR diyorummmm.

            M. D. : Betonlaşmaya hayır. Eğirdir doğal kalmalı öyle de kalacak. Elmacılığı geliştirelim çok daha güzel gelir getirir. Buna inanın

            G. P. Altınkum’u mahvetmişler... Üzüldüm.

            S. Ö. K: Yazık olur yazık. Eğirdir, Eğirdir kalmalı. Doğayı bozmasınlar .

            H. A. : ….. bizler kanunların arkasından dolaşmayı iyi biliriz. Bu yaz ayını Barla’da geçirdim. Poyraz rüzgarı eserken gölün rengi aynı İzmit körfezi gibi oluyor. Gölü biraz rahat bırakalım. Yıllar sonra çoook ararız bu gölü. Gavinne balığı günlerini bir hatırlayın. Bir deli bir taş atar kırk akıllı bununla uğraşır. Yerleşim yeri yaratılacaksa .! İrtifayı artıralım. Ben böyle düşünüyorum. Selamlar.    

            A. A.: Piknik alanının -son kalan yeşil doğal alan- yerine yapılmaması... Koy’u etkiler... arkasından diğer yapılar gelir... Ada’ya tekrar taş yapılacağına turizme katkılı olacak Köprü yapılabilir... Savunduğumuz bu... Her şeye karşı gibi propagandalar yapmak çirkin. Biz doğayı savunmaktayız..

            G. Ö. : Yazık ederler….

            M. L. : Maalesef…

            A. A. : İlçemizin doğallığını kaybetmedende çok güzel olabileceğine inanıyorum. O koyu çok iyi bilirim. İki yıl plajın büfesini ihale ile alıp çalıştırdım. Poyraz denizi dediğimiz gölün o tarafı su sporlarına çok uygun değildir. Cami arkası bölümü bence daha uygundur. Şunu unutmayalım.! Doğadan zorla alınanı doğa misli ile geri alır.

            Y. G. : Yeşil alanımız yok başka orasının da yok edilmesini istemeyiz…

            K. B. : Altınkum’da kalan nerdeyse tek yeşil alan hiç bir şekilde yapılanmamalı tabiki de….. Ne bir spor tesisi olarak ne de başka bir amaçla... Su sporları içinse en uygun yer tabii liman veya Köprübaşı mevkii. Olmadı şu anki hayvanat bahçesinin olduğu yerde uygun bir alanda olabilir bence. Sizinle her zaman zaten aynı görüşteyiz hocam. Ada yolunun bir an önce kaldırılması en doğrusu. Göle dışardan bakanlar bu gölün artık ölmeye başladığının farkında değil.

            M. B. : ….Nafiz Yürekli’ye, buraya yapılaşma olmamalı……bize görev düşerse hazırım.

            M. F. : Halkın fikrini soruyorsanız, biz burada yaşayanlarız biz buraya, bize kilit vurulmasını istemiyoruz… Sonra bizi kim sokar oraya… Park olarak kalsın... Madem sordunuz…

            V. Ç. :.. Elbette güzel doğamıza zarar verecek her türlü çalışmanın karşısında olacağım.

            S.Ö.K. : Biz Eğirdir’i seviyoruz ve betonlaşmasını istemiyoruz. Böylesi nadir bulunuyor.

            S. İ. : Bu denli sorunları ne ara edindin güzel Eğirdir?

            A. İ. : Bir orası kalmıştı bina yapılmayan kıyı kanunu yok mu ? Eğirdir’de de varda.

            M. L. : Eğirdir sınırlarındaki mermer ocaklarına bile dur demedikten sonra, sermayenin her yeri talan etmesine şaşırmamak gerek. Mermer ocakları için kimseden gık çıkmadı... Bunun için de çıkmaz.

            İ. A. : Eğirdir için bir çok yeni kararlar alınıyor ve ivedilikle bu davranış biçimi sağlıklı bir gelecek ve sağlam mantıklı, aklıselim bir zeminde olmadığını gösterir. Hep böyle olmadı mı? Bugüne kadar bu memleketin bir 20 yıllık eylem planı hiç olmadı. Bence yapılacaklar bugünler için değil, gelecek nesillere de hizmet etmeli.

            S. T. : Tabii ki o yeşil alanın imara açılmasını Eğirdir’in betonlaşmasını istemem... Benim adıma isim vererek de verebilirsiniz sorun yok . Kaymakamın halkın görüşlerini açtığı sayfa nerede Eğirdir Kaymakamlığı sayfasında mı? Bir de Bayboğan’da bir sürü alan varken niye oraya göz dikmişler?...

            S. Ö. K.: Ben vatandaş olarak ve bir Eğirdir sevdalısı olarak doğayı yok etmemeliyiz diyorum. Koy’u temiz tutmak, halka açık piknik alanı tutmak varken neden beton ve spor alanı?.... Başka yerler bitti de mi güzelim Koylar yok ediliyor? Yapmayın. Oraya zaten uyduruk bir maç sahası yapılmış. Sizce güzel mi duruyor? Lütfen bilir kişiler eleştiri yerine birleşip doğayı korumalı çocuklarımız gelecek nesil için ve doğada yaşayan binlerce faydalı canlı için. Spor alanları şehrin birçok boş alanları olan yerlere yapılmalı. Cennet olan NAFİZ YÜREKLİ KOYU’na dokunmayın lütfen ..

            K. D. : Gölün poyraz bölgesi değil, lodos tarafı su sporuna uygun… Bunun için alim olmak gerekmez… Limanda kalsın…

            O. K. : Yaparlar, ne anlasınlar...

            İ. A. : Merhaba …. Yapıların deniz ekosistemine bile zararları gün gibi ortadayken tatlı su ekosistemi çevresine bu yapılanlar zulümdür.

            İ. G. : Bence su sporları merkezi bir ihtiyaç mı? Öncelikle bu konunun incelenmesi gerekir. Eğer ihtiyaç ise doğru projenin seçilmesi gerektiğini düşünüyorum. Projenin kapalı su için düşünülmesi gerekir. Yurt dışındaki örnekleri var. Örnek İtalya Como Gölü bir doğa harikası. İtalyanlar Como Gölü ile turizme büyük katkı sağlıyorlar. Ama alt yapıları çok iyi. Bu göl incelenebilir. Ada yolu konusunda size katılıyorum. Acilen su akışının doğal olarak sağlanması gerekliliğine inanmaktadır. Bu asma köprü dizeleri ile mi olur yoksa başka bir proje var mıdır bilemiyorum. Ama ne yapılacaksa göl doldurulmadan yapılması gerektiğini düşünüyorum.

            S. Ö. : Koylar imara açılırsa önce doğadaki canlılar, sonra doğa, sayısı azalan koylarımızı yok etmek insanlık dışı bir şey. Biz insanlar geleceği, neslimizi nefsimiz uğruna yok etmemeliyiz.

            Ş.K. : Koyu imara açmanın, doğayı yok etmenin “kalkınma" ile ne ilgisi var?

            M. T. : Su sporları tesisi yeri konusunda haklısınız. Yapıya açılmaması gerek elbette. Ada yoluna taş yerine köprü yapılmasını zaten görüşleriniz doğrultusunda savunuyoruz ancak bir de ada yolunda taş döşenmesi ve bisiklet ve yürüyüş yolu yapımı var ki bu yolu genişletmek var olan kıyıları da yok etmek anlamına geliyor. Adanın bir diğer sorunu da adada yüzmek için koy bırakmadılar. Ya restaurantlar tarafından dolduruldu ya belediye tarafından. Bu doldurma merakı tamamen rant yüzünden ama bir adalı olarak yüzmek ve güneşlenmek için yer bulamıyoruz. Adanın her yerine doğal olmayan parke taşları döşetip, hiç yeşil alan bırakmayıp bir çocuk parkı bile koymayıp sonra ada yoluna doğal taş döşemeleri yaptıkları yapacaklarının garantisi hissiyatı veriyor.

            R. E.: Tabii ki ilk şıkka karşı olurum, köprü projesi ise eski dokuya uygun olarak yapılmalıdır, taşla desteklenme göl sularının doğal akımına engel olabileceği için doğru değildir.

            E. K. : "EĞİRDİR’İN PROJESİNE" ilke olarak karşı çıkmak söz konusu olamaz. Bizlere sordunuz biz bu konuyu geniş bir platforma taşıdık. Bazılarının dediği gibi "NE İSTEMEZÜKCÜYÜZ.. NE DE KALKINMAYA KARŞIYIZ" Katkımız; Su Sporları Merkezi’nin yeri olarak düşünülen Nafiz Yürekli Koyu ve Eğirdir ile yarımadalar arasında yolun “doğal taşlarla”, iyileştirilmesi konusunda görüşlerimiz;  Nafiz Yürekli Koyu "bizim piknik, spor, gezi alanımız, oksijen depomuz.... çocuk parkımız.... doğal yaşam alanımız... ve betonlaşmayan tek yerdi!  Ada yolları yıllardır gündemdedir bu konuda kon. paneller yapılmış olup bilimsel ve Turizm yönünden gerçek KÖPRÜ yapılmasıydı... Sadece bunları savunduk... Savunmaktayız... Bize düşen görev- katkı vermeye her zaman hazır... Bu koy ne hale geldi... Orası "bize" kalmalı, diye düşünmekteyiz.

            EĞİDİR KENT İNİSİYATİFİ-TÜRKİYE TABİATINI KORUMA DERNEĞİ EĞİRDİR-ISPARTA TEMSİLCİLİĞİ

Bu Haberi Paylaş



Yorum Yap