SOFİA
“Gizli şiir sayısı, gizli işsiz sayısından aşağı değildir. Birçok şiirler, varlıklarını duyuramaz, kendilerine bir elin uzanmayışına sessizce katlanırlar. ”
Behçet Necatigil
“Bir şiir yalnız o şiire giren değil, bir de girmeyen sözcüklerden meydana gelir.”
Salâh Birsel
“ Güzel sanatların en üstünü ve en zor olanı şiir sanatıdır.”
FriedrichHegel
*
Mersin’de03.08.1998 tarihindekibuluşmamızda; Cemil Cahit Farsakoğlu,‘Güneşi Solumak’ adlı şiir kitabınıadıma imzaladı.Kendisi, şimdilerde dünyamızda yok. Bir zamanlar dillerden düşmeyen kitaptaki şiiri bize armağan kaldı. Buyurunuz birlikte okuyalım!
SOFİA
Her tren gelişinde istasyona gel, demiştin
Trenlerden önce geldim Sofia,
Yaz kış, yağmur kar, demedim yetiştim
Pabucumun tabanları açıldı,
Bir aşk için çekilir mi bu ya?
Her zaman aynı yerde demirliyordum,
İnenleri, binenleri saydım birer birer sofia
Emin ol senden güzelleri de vardı,
Ama ben seni seviyordum,
İnsan bu kadar bekletilir mi ya?
Bir kız vardı danışma bürosunda saçları uzun,
Sana benzer bir yeri yoktu bu kızın Sofia,
Bakışı, gülüşü, işvesi, nazı vardı senden âlâ
Bilemezsin sen, neleri vardı o domuzun
Ama bunlar sana denir mi ya?
Makas başlarında her gece yeşil fenerler yanardı,
Gözlerini hatırlardım hemen Sofia,
Günde beş yolcu treni gelirdi bu istasyona,
Gözlerim pencerede seni arardı,
Birinde gelmedin, bari birinde gelseydin ya…
İlk beklediğim gün giydiğim elbisem soldu,
Düğmeleri döküldü birer birer Sofia,
Belki gelince beni tanıyamazsın,
Ne olduysa gençliğimle bana oldu,
Birini daha bulursun sen, olur ya…
.
Yıllardan sonra ümit etmediğim bir trenden indin,
Valizini ben taşıdım Sofia,
El açtım ekmek parası için sana,
Dün Roma’da elimi öpen sendin,
Beni unuttun, insan aşkını unutur mu ya?
*
Victor-Marie Hugo
Çeviri: Cemil Cahit Faksakoğlu
*
''GÜNEŞİ SOLUMAK''
Cemil Cahit Faksakoğlu
Yayınevi: Mersin Test-Teknik Dershanesi Yayınları.
Basım Yılı: 1998
Sayfa: 118