EĞİRDİR GÖLÜ ISLAH ÇALIŞMALARI
(=1909 VE 1911 MECLİSİ MEBUSAN)
Zeki TARHAN – ANKARA
BÖLÜM : 2
AKBEL NERESİ?
“…Gölün çıkış noktasından AKBEL denilen yere kadar kanalın kazılması ve temizlenmesi karalaştırılmıştı. Bu çalışmalara bahar başında başlanması gerektiği Bayındırlık Bakanlığına yazılmışsa da, henüz bir cevap alınamamıştır. Ayrıca, Bakanlığın Meclise sunduğu yeni çalışma programında da, bu meseleye yer verilmemiştir. Bu nedenle, durumun Bayındırlık Bakanlığına tekrar iletilmesini arz ederiz.”
4 Şubat 1909 Isparta Milletvekilleri: Süleyman, Eşref
***
EĞİRDİR GÖLÜNDE, ESKİ SU ÇIKIŞ KANALININ
ZAMANLA DOLMASI NEDENİYLE SULAR YÜKSELMİŞTİR.
“Isparta (Hamidabat) Sancağı’na bağlı Eğridir kazası gölünde, eski su çıkış kanalının zamanla dolması nedeniyle sular yükselmiştir. Bu durum; Yalvaç, Karaağaç ve Uluborlu kazalarına bağlı köy ve kasaba arazilerini sular altında bırakmıştır. 100 bin dönümden fazla ekili alanın, tarım yapılamaz hale gelmesi, hem bölge halkının servetini, hem de devletin çıkarlarını büyük ölçüde zarara uğratmaktadır.
Geçen yıl yapılan başvurular üzerine, teknik ekipler inceleme yapmış, projeleri ve keşif raporlarını hazırlamıştır. Ziraat Bankası aracılığı ile veya bölgedeki (dört kazanın) yol vergisi fonlarından karşılanmak üzere, yaklaşık 80 bin kuruş harcanarak, gölün çıkış noktasından AKBEL denilen yere kadar KANALIN KAZILMASI VE TEMİZLENMESİ KARARLAŞTIRILMIŞTI. Bu çalışmalara, bahar başında başlanması gerektiği, Bayındırlık Bakanlığına yazılmışsa da, henüz bir cevap alınamamıştır. Ayrıca Bakanlığın Meclis’e sunduğu yeni çalışma programında da, bu meseleye yer verilmemiştir. Bu nedenle, durumun Bayındırlık Bakanlığına tekrar iletilmesini arz ederiz.”
4 Şubat 1909 Isparta Milletvekilleri: Süleyman, Eşref
BAŞKAN: Bu konuda görüşü olan var mı?
İLHAMİ BEY: Burada iki konu var. Biri, konunun Bayındırlık Bakanlığına yazılması talebidir. Oysa, Bakanlığa sormadan da bu işi yapabilirler. Bu, Yerel Yönetimlerin (=İl Genel Meclislerinin) görevidir.
YORGİ BOŞO EFENDİ (Serez): Geçenlerde de benzer bir tartışma yaşanmış ve aynı görüş dile getirilmişti.
BAŞKAN: Anlaşılan, önergenin dikkate alınmasını istemiyorsunuz. Kabul edenler ellerini kaldırsın…(Kimse el kaldırmaz).
Karar: Önerge kabul edilmemiştir efendim.”
***
GELİN, AKBEL’E GİDELİM…SAHİ, NERESİDİR AKBEL?!!! BARLA’ NIN SÜPÜRGELİK MEVKİİ İLE BİR KORELASYON KURULABİLİNİR Mİ DERSİNİZ?!!!
…Evet, Eğirdir Gölü Regülatörü (Köprübaşı)’ n dan başlayıp, Aşağı Gökdere’ den Su çatı’ na dek uzanalım mı? Abdullah’ı aradım önce, “tanıdığı köy muhtarlarından biriyle konuşup, AKBEL denilen yerin nerede olduğunu bir öğreniversen” diye. “Bu yeri, Ömer ŞENGÖL” bilebilir Zeki abi” deyince aradım, geçmişte uzun dönemler Eğirdir’ i yöneten yerel yöneticimizi nam-ı diğer Hacı OMAR’ı. Reisi aramadan önce Türk Dil Kurumu’ nun Türkçe Sözlüğünden “Bel” sözcüğünün birçok anlamından işime yarayacak karşılığı buldum: “Dağ sırtlarında geçit veren çukur yer” diye tanımlamıştı sözlük. Bir de; Rahmetli babamdan duyduğum AKBELENLİ kırsal yerleşimi gelmişti aklıma. Ama, benim peşine düştüğüm sözcük “AKBEL”
***
…VE HACI ÖMER
Köprübaşı’ n dan başladık, Balkırı/ Eyüpler / Tepeli / Serpil / Yukarı Gökdere / Kırıntı / Haymana (=AKBELENLİ) / Aşağı Gökdere ve Su Çatı Mevkii. Hacı OMAR’ın en önemli hareket noktası “BEL”di. BOĞAZOVA dediğimiz, büyük ova statüsündeki “TARIMSAL SİT” ten uzaktı AKBELENLİ.
DEVAM EDECEK…