OKUTAN'DAN AÇIKLAMA

eğirdir haber,akın gazetesi,egirdir haberler,son dakika,OKUTAN'DAN AÇIKLAMA
Haberin Tarihi: 29.3.2017 17:11:00 - Okunma Sayısı:3378 defa okundu.

Isparta Milletvekili Nuri Okutan, 29 Mart 2017 Çarşamba günü Isparta'da bir basın toplantısı düzenledi.

OKUTAN'DAN AÇIKLAMA...

 

Isparta Milletvekili Nuri Okutan, 29 Mart 2017 Çarşamba günü Isparta'da bir basın toplantısı düzenledi.

Toplantıda 12 Nisan'da Isparta'da yapmak istedikleri mitinge izin verilmediğini dile getiren Okutan, şunları söyledi:

            "12 Nisan'da Isparta’da yapmak istediğimiz mitinge radyo ve televizyonlardan propagandaya ilişkin madde gerekçe gösterilerek izin verilmemiştir.

Bir başka deyişle Hollandalı zihniyeti ülkemizi adeta işgal etmiştir.

Ne diyelim; Türkiye’yi Türkler için Hollanda haline getirenler utansın.

Hükümet mevcut seçim kanunu 2008 yılında değiştirerek yurt dışında propaganda yasağı getirdi. Buna rağmen de yurt dışında propagandayı zorlayarak, oradan bir mağduriyet devşirip, evet oylarını artırma çabasına girişti.

Aslında yurt dışında Hollanda’da, Almanya’da propaganda yapılamıyorsa, bu durumdan başta bu hükümet sorumludur.

“Batılılar, Haçlı zihniyeti bize propaganda yaptırmıyor” diye iç kamuoyuna yönelik bir proje yürütüldü, oynanan oyun milletçe görüldü ve milletimiz bunlara itibar etmedi.

Her şey milletimizin gözü önünde cereyan ediyor.

İstiyorlar ki hayır diyenler ağzını açmasın.

İstiyorlar ki hayır diyenler sokağa dahi çıkmasın.

Demokrasilerde referandumların ve seçimlerin eşit ve adil bir şekilde cereyan etmesi esastır. Bunu gözetleyecek ve denetleyecek olan da bağımsız yargıdır. Seçim kurullarıdır. Öyle görülüyor ki seçim kurulları ülkemizde hakim gücün safında yer tutmuş ve adaletin terazisi orada da bozulmuştur.

Mesele bize miting izni verilmemesi değildir. Seçim kurullarına güven meselesidir. Bu seçim kurullarına güvenerek nasıl referandum ve seçim yapabiliriz meselesidir. Ülkesini seven demokrasiye inanan herkes şapkasını önüne alıp düşünmelidir.

Aziz milletim.

Çare sadece sendedir.

Senin elini kolunu bağlamak isteyenlere izin verecek misin?

Senin iradene ipotek koymak istiyorlar. Buna izin verecek misin?

İnanıyorum ki milletimiz iradesine konulmak istenen ipoteği kaldırıp atacaktır.

Değerli Basın Mensupları

“Evet” diyenlere bütün meydanlar, salonlar, televizyon kanalları, basın yayın ve internet ortamları sonuna kadar açılırken, “hayır” diyenlere neredeyse tüm kapılar kapatılıyor.

Böyle referandum, böyle demokrasi, böyle adalet, böyle seçim olur mu?

Bu tür tavırlar ancak Suriye’de, Irak’ta, Libya’da ve nihayet üçüncü dünya ülkelerinde gösterilecek despotik tavırlardır.

2911 Sayılı Kanun’un 4. Maddesinin d) bendi gereğince Milletvekillerinin halkla yapacağı toplantılar istisna kapsamındadır. Yani izne tabi değildir. Buna rağmen, süresinde başvurmamıza rağmen, 12 Nisan 2017 tarihinde Cumhuriyet ve Demokrasi Meydanı’nda yapacağımız toplantı Merkez İlçe Seçim Kurulu tarafından reddedilmiştir.

Isparta Merkez İlçe Seçim Kurulu tarafından ret gerekçesi olarak gösterilen mevzuat hükümlerinin bizim talebimizle bir ilgisi yoktur.

Talebimiz en tabii hakkımız olan kuraya girme talebidir. YSK’nın 109 sayılı kararında bağımsızlar sayılmıyor diye talebimizin reddedilmesi, en başta 298 sayılı Kanun’a aykırıdır.

Zira 298 Sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun’un 50. Maddesinin 3. Fıkrası aynen şöyledir: “Siyasi partilerin toplu olarak sözlü propaganda yapmak için müracaatları üzerine, toplantı, meydan, gün, sıra ve saatlerini ilçe seçim kurulu ad çekme ile belirtir ve ilgililere tebliğ eder. Bağımsız adaylar için de aynı suretle haftada bir gün ayrılır.”

Bir başka ret gerekçesi olarak sunulan 3376 sayılı Anayasa Değişikliklerinin Halkoyuna Sunulması Hakkında Kanun’un 4. Maddesinin b) bendinin de talebimizle bir ilgisi bulunmamaktadır. Zira bu bent açık yerlerde yapılan toplantılarla ilgili değil radyo ve televizyonla yapılacak propagandaların esaslarıyla ilgilidir.

3376 Sayılı Kanun’un 4. Maddesinin b) bendi aynen şöyledir: “Anayasa değişikliklerinin açıklanması ve tanıtılması amacıyla; özel kanunlardaki hükümler saklı kalmak üzere Türkiye Büyük Millet Meclisinde grubu bulunan siyasi partiler ve Cumhurbaşkanı halk oylaması gününden önceki yedinci günden itibaren, halk oylamasından önceki gün saat 18.00'e kadar radyo ve televizyonla aşağıdaki esaslara göre propaganda yapabilirler

Açık havada düzenleyeceğimiz halkla sohbet toplantısının radyo ve televizyonla propaganda esaslarını düzenleyen mevzuatla ne alakası vardır Allah aşkına?

Haksız yere verilen ve haklı itirazlarımıza rağmen Yüksek Seçim Kurulunca da değiştirilmeyen bu kararı, aziz Ispartalı hemşehrilerimin ve Yüce Türk milletinin şaşmaz takdirlerine bırakıyorum.

1986 Yılında da Merhum Süleyman Demirel’in Isparta’da miting yapmasına izin vermemişlerdi. Hayvan pazarını göstermişlerdi. O da gidip bir başka mekanda otobüsün üzerinde konuşmuştu.

Biz de 12 Nisan’da miting meydanı dışında halkımızla mutlaka buluşuruz. Ağzımıza da kilit vuracak halleri yok ya. Ağzımıza da kilit vursalar gözlerimizle anlatırız.

Biz kanunlara ve hukuka saygılıyız, kurallara uyarız,  bu manada bir itiş kakışın içinde olmayız ancak vazifemizi de her halükarda yaparız.

Gelip, sokaklarda milletimizle el sıkışmamızı ve konuşmamızı da mı engelleyeceksiniz?

Gelip,  Karpuz Çeşmesi’nde su içmemizi de mi engelleyeceksiniz?

Gelip, bakışmamızı da mı, kucaklaşmamızı da mı engelleyeceksiniz?

Esas sorun şuradadır. Biz bu skandal kararları veren seçim kurullarına nasıl güveneceğiz. Kararlarını ilgili mevzuata değil de “dam üstündü saksağan vur beline kazmayı” misali ilgisiz alakasız mevzuata ve hakim güce dayanarak karar verenlerin adil ve tarafsız bir biçimde yürüteceğine nasıl inanacağız?

Bize eşit ve adil propagandayı bile yaptırmayanlara nasıl itimat edeceğiz?

Bu zihniyet nasıl sağlıklı bir seçim yapacak ve bu seçimin sonuçlarına biz nasıl güveneceğiz?

Verilen karar “ben böyle karar verdim, git derdini Marko Paşa’ya anlat” demektir.

Hukuk askıya alınmış, demokrasi ayaklar altına alınmış, adaleti tesis edecek yer kalmamıştır. Bu manada artık tuz kokmuştur.

Bu kadar kanun tanımaz, vicdan tanımaz, adaletsiz bir anlayışla karşı karşıyayız. Perşembe'nin gelişi artık Çarşamba’dan bellidir. Nihayetinde bu kurumlar artık tartışılır hale gelmiştir.

Korku dağları sarmıştır, hakim zihniyet 16 Nisan’da hayır çıkınca millet arkamdan çekilecek diye korkuyor.

Daha önce de belirttim bu hükumet 2008 yılında kanun çıkarmış ve yurt dışında propaganda yasağı getirmiştir. Ama şimdi bakıyoruz ki bu da yetmiyor, yurt içinde de bize propaganda yasağı getiriyor. Bizim halkla kucaklaşmamızın önünü geçilmek isteniyor.

Gönülden gönüle yol vardır ve millet mesajı almıştır. Biz 12 Nisan’da Ispartalılarla kucaklaşacağız.

Biz inanıyoruz ki çare millettir.

İnanıyoruz ki 16 Nisan’da aziz milletimiz bu gidişata dur diyecektir.

Aziz milletim,

Elimiz ayağımız bağlansa da,

Sesimiz kısılsa sözümüz kesilse de

Haramiler bütün imkanlarıyla yolları kesse de, verdiğin emaneti yere düşürmeyeceğiz.

Güce değil Hakk’a itaat edeceğiz.

Değerli Basın Mensupları,

Biz Türk milliyetçileri olarak “hayır” diyoruz.

Ülkücüler olarak, “Ülkücü Tavır, Hayır” diyoruz.

Türk milleti olarak, “Niyet Hayır, Akıbet Hayır” diyoruz.

Türkiye olarak hep birlikte; “80 Milyon Kere Hayır” diyoruz." 

Bu Haberi Paylaş



Yorum Yap