PİLOTLARIMIZIN LÜBNAN'DA KAÇIRILMASI OLAYI GİZEMİNİ KORUYOR

eğirdir haber,akın gazetesi,egirdir haberler,son dakika,PİLOTLARIMIZIN LÜBNAN'DA KAÇIRILMASI OLAYI GİZEMİNİ KORUYOR
Haberin Tarihi: 25.10.2013 10:35:00 - Okunma Sayısı:1587 defa okundu.

MİLLETVEKİLİ ÖNER: TAM BİR (A)LDATMACA (K)ANDIRMACA (P)ROJESİ İLE KARŞI KARŞIYAYIZ

PİLOTLARIMIZIN LÜBNAN’DA KAÇIRILMASI OLAYI GİZEMİNİ KORUYOR

 

MİLLETVEKİLİ ÖNER:

TAM BİR

(A)LDATMACA

(K)ANDIRMACA

(P)ROJESİ

İLE KARŞI KARŞIYAYIZ

 

            Lübnan’da kaçırılan Türk Hava Yolları (THY) pilotlarının serbest bırakılması, yeni tartışmaları da beraberinde getirdi. Başbakan Erdoğan partisinin grup toplantısında “Türkiye, üzerinde ameliyat yapılacak bir ülke değildir” dedi. Erdoğan’a yanıt TBMM Dışişleri Komisyonu üyesi, Isparta Milletvekili Ali Haydar Öner’den geldi, “Kahramanlık destanı yazmaya çalışıyorlar.” 

            Cumhuriyet Halk Partisi Isparta Milletvekili Ali Haydar Öner, “Lübnan’da kaçırılan pilotlarımızın serbest bırakılma sürecinde yaşanan olayların açıklığa kavuşturulması, Türkiye’nin dış politikası ve Suriye’ye yönelik uygulamaların diplomatik açıdan gelecekti olası sonuçlarının araştırılması amacıyla” Meclis Başkanlığına önerge verdi.

            TAM BİR

            (A)LDATMACA

            (K)ANDIRMACA

            (P)ROJESİ

            71 gün boyunca Lübnan’da rehin tutulan THY pilotları Murat Akpınar ve Murat Ağca’nın sağ salim Türkiye’ye dönmesini büyük bir teselli olarak gördüğünü belirten Öner, önergesinde Hükümete sert sözlerle yüklendi. Başbakan ve AKP kurmayları tarafından “büyük zafer” olarak ilan edilen kurtarma operasyonun, medya desteği ile psikolojik harekâta dönüştürüldüğünü vurgulayan Isparta milletvekili Ali Haydar Öner, “Olayın mağdurları, esaretten kurtulmanın ve ailelerine kavuşmanın sevinç ve heyecanı ile olaya neden olanlarla kendilerini kaçıranlara, özgürlüklerinden yoksun bırakıp hayati tehlike altında tutanlara teşekkür ve minnet duygularını ifade eder hale getirilmişlerdir” dedi.

            Krizi “Ustalık işi” olarak nitelendiren Öner, şöyle devam etti:

            “Psikolojik harekat ve emsalsiz medya desteği ile olayın mağdurları olayın müsebbiplerini över konuma düşürülmüşlerdir. Bu tam bir A-K-P, yani bir Aldatmaca Kandırmaca Projesi'dir: Büyük bir Usta'lık işidir. Olayda birbirlerine arka çıkan kişi ve gruplarla birbirinin kanını döken kişi ve gruplara birlikte teşekkür edilmektedir. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'na Şii hacıları kaçıran Kuzey Kasırgası Tugaylarına, bazı mahkumları salıveren Esad'a aynı anda teşekkür edilmesi açıklanmaya ve izaha muhtaç çelişkiler yumağıdır. Mağduriyete neden olanlar sorumluluklarını, beceriksizliklerini ve basiretsizliklerini unutmakta, unutturmaya çalışmakta, bunu maharete dönüştürmeye, kahramanlık destanı yazmaya çalıştırmaktadırlar.”

            150 MİLYON DOLAR

            FİDYE

            Önergede fidye iddialarını da gündeme getiren Dışişleri Komisyonu üyesi Ali Haydar Öner, pilotlarımızın ve 9 Lübnan vatandaşının serbest bırakılması sürecinde Türkiye ya da Katar tarafından 150 milyon Amerikan Doları fidye ödendiği haberlerinin ulusal ve uluslararası basında yer aldığını belirtti.

            FİDYE VE ŞANTAJ

            TEHDİTLERİYLE

            KARŞI KARŞIYAYIZ

            Rehine krizinin Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu tarafından “Uluslararası bir başarı” olarak takdim edilmesini de eleştiren Öner, “böyle bir algı,  dış politikamızın bugünü ve geleceği açısından kaygı uyandırmakta, bu vahim olaylar silsilesinin araştırılması zorunluluğunu ortaya koymaktadır. Türkiye'nin desteklediği bilinen bazı grupların hatalı uygulamalarının da rehin almaya ve takas girişimine neden olduğu iddia edilmektedir. Yani, yaşanan bu vahim olay, Türkiye'nin izlediği Suriye politikasının olası sonuçlarından biridir ve artık Türkiye’nin dış politikası, Ortadoğu özelinde ve dünya genelinde rehin alma, fidye ve şantaj girişimleri tehditleriyle karşı karşıyadır” dedi.

            Öner önergesinde ayrıca “gerek ülkemiz kamuoyu gerekse iktidar-muhalefet fark etmeksizin tüm TBMM üyeleri, bu ve benzeri kritik olaylar konusunda daha çok dolaylı yoldan bilgi edinebilmektedirler. Türkiye’nin dış politikasının geleceği açısından hayati öneme sahip olan bu olayın bütün aşamaları ve boyutlarıyla TBMM çatısı altında araştırılması, TBMM’nin millet adına kullanacağı iradenin gereğidir” ifadelerine yer verdi.

Bu Haberi Paylaş



Yorum Yap