GÖL NASIL KURTULUR? (2)

eğirdir haber,akın gazetesi,egirdir haberler,son dakika,GÖL NASIL KURTULUR? (2)
Haberin Tarihi: 22.11.2013 10:20:00 - Okunma Sayısı:3316 defa okundu.

Eğirdir Gölü'nden pompa ile havza dışına su aktarımı yapılması Eğirdir Gölü'nün ömrünü azaltan ülke ekonomisini zarara uğratan bir olgudur.

GÖL NASIL KURTULUR? (2)

Adem KAYAN

CHP Belediye Başkan Adayı

 

            Eğirdir Gölü’nden pompa ile havza dışına su aktarımı yapılması Eğirdir Gölü’nün ömrünü azaltan ülke ekonomisini zarara uğratan bir olgudur. Bu çarpıklığın en bariz örneği Eğirdir'de suyun tonunun 2 TL iken Isparta'da 75 kuruş olmasıdır. Genelde her belediye başkan adayı suyun fiyatını aşağıya çekme vaadinde bulunsa da maliyet kalemleri yeni başkana bu şansı tanımaz.  Dolayısıyla halen 2 TL olan suya zam yapılmaması başarı olarak gösterilir.

            Aslında merkezi yönetimden (kaymakamlık ve valilik) birileri şunu sorgulamalı...

            "Nasıl oluyor da Eğirdir Gölü’nün suyu ile Isparta Ovası yeşillendirilirken Eğirdir Gölü havzasında sulama masrafları ile ürün birim maliyetleri giderek yükseliyor?  Bu durumu değiştirmek için neler yapılabilir?  Çünkü Eğirdir Havzasında başta seracılık olmak üzere yapılacak üretim daha rekabetçi bir maliyet yaratabilir. Eğer maliyet kilo başına 10 kuruş azaltılabilirse bunun ekonomiye katkısı sadece 600 bin ton elma üretiminde 60 milyon TL tasarruf anlamına gelir[1]. "

            Sorgulama bununla da kalmamalı...

            "Madem suyu Eğirdir Havzasından 925 m rakımdan 1050 metreye basıyoruz...  Neden kullanılmış suları arıtıp da cazibe ile Eğirdir Gölü Havzasına sulama suyu olarak iade etmiyoruz?"

            Evet... Isparta'nın kullanılmış suyunu arıtarak Eğirdir Gölü Havzasına tekrar kazandırmak gölün 2019'a kadar kuruması tehlikesini azaltabilir...

            Yukarıdaki tedbirler çerçevesinden bakıldığında Eğirdir Havzasında sulama birliklerinin ve sondajların yarattığı maliyetler de ortadan kalkabilir.  Yani Eğirdir halkı gözünün önündeki göl kenarında sanki çöldeki bir kentte yaşıyor gibi yüksek maliyetli su faturalarından kurtulabilir.

            Diğer taraftan göldeki dip kirliliği konusunda birçok akademisyen önemli bir konuyu gözden kaçırmaktadırlar.  Teşhis için basit bir deney yapılmasını öneriyorum.

            Bahçenizdeki havuzun veya evinizdeki akvaryumun içindeki durgun suyun bir yıl içerisinde oluşturduğu yosun kirliliğini ölçünüz.  Sonra bu akvaryum veya havuza yosun yiyen balıklar atınız ve tekrar ölçüm yapınız.

            Göreceksiniz ki akvaryum veya havuzunuzu temizleyen şey içindeki canlıdır.  Eğer ot yiyen değil de et yiyen balıkla deney yapsaydınız yosun kirliliği devam edecekti...  Demek ki Eğirdir Gölü’ndeki kirliliğin esas nedeni Amerikalı dostlarımızın göle saldıkları et yiyici balıklardır...

            Valiliğin yapabileceği bu çalışma sonucunda "gelin bu gölü ihaleyle ot yiyen balıklara açalım...  ihale yapalım..." dense ne kadar kazancımız olabilir?  İsterseniz bir firmanın verdiği 3 milyar doları buradan duyurayım.  Yani gölü temizlemek için yapacağınız masraflar yerine gölden masrafsız bir kazanç elde edebilmek mümkün olabilir.

            Askeri yasak bölge anlayışı ile gölün iskana kapatılması emlak değerleri olarak bölgeyi en az 15 milyar dolarlık zarara uğratmıştır.  Diğer taraftan bu yasakçı anlayışın turizme vurduğu darbe de en az bunun kadardır. Yaşları 50 üzerinde olanların gayet iyi hatırlayacağı gibi 1960 -1970 li yıllarda Eğirdir'e gelen turist sayısı bugünkü turist sayısından hiç de az değildi. Ayrıca bölge en az yabancı turistler kadar iç turizm için de cazibe merkezidir.  Yazın Antalya ve Konya plakalı araçların sayısına bakarak bunu kolayca gözlemlemek mümkündür.

devam edecek...

Bu Haberi Paylaş



Yorum Yap