AHMET GÜLAY’IN ARDINDAN…

eğirdir haber,akın gazetesi,egirdir haberler,son dakika,AHMET GÜLAY’IN ARDINDAN…
Haberin Tarihi: 6.7.2019 16:24:51 - Okunma Sayısı:8993 defa okundu.

Zeki TARHAN yazdı...

AHMET GÜLAY’IN ARDINDAN…

                  Zeki TARHAN – ANKARA

              Acı haberi, bilgisayarımın başında sosyal medyada gezinirken, “AKIN”ın vefat haberinden okuyordum… Ahmet ağabeyin vefatı, BOĞAZOVA’nın gelişimi / değişimi ve dönüşümüyle ilgili, bir döneme damga vuran yakın tarihimizin kısa metrajlı bir filmi gibidir…

             Bataklıktan elma ormanına evrilen süreçte, bakın ne aşamalardan geçiliyordu? Bataklık kurutuldu, Eğirdir Meyve Fidanlığı kuruldu. Fidanlık; Bahçe Kültürleri İstasyonu oldu, Meslek Lisesi oldu, Meyvecilik Araştırma Enstitüsü oldu.

           …Ve bugünkü MAREM!!!

                                                         ***

            Ahmet GÜLAY, bu sürecin neresinde yer alıyordu? Uzun süre Okul Müdürlüğü yaptı, İstasyon Müdürlüğü yaptı… Ve Abdullah KANKAYA ile halef – selef oldular… 91’de emekli oldu Ahmet ağabey.

         … Ve KANKAYA, üç yıl İstasyon Müdürlüğü yaptıktan sonra, Enstitüye dönüşen MAREM’in kurucu Müdürüdür.

                                                        ***

           Şu andaki Isparta Tarım ve Orman İl Müdürü, benim “Kasımlar’ın yiğit evladı” diye adlandırdığım Enver Murat DOLUNAY, Ahmet GÜLAY’ın Fidanlıktaki Meslek Lisesi Müdürlüğü döneminde öğrencisi idi. Gülay’ın, öğrencisi Enver Murat DOLUNAY, bakın Müdürünü nasıl anlatacaktı:

        “…Ahmet GÜLAY, bugünkü MAREM'in yakın tarihimizdeki bir dönemine damga vurmuş bir isimdir. Ahmet GÜLAY denince akla; Tavukçuluk gelir, büyükbaş hayvancılık gelir. Süt ve Yumurta gelir. Meyveciliğin yanı sıra, Fidanlığa Tavukçuluk /Hayvancılık boyutunu da ekleyerek, Tarım Ekonomisine de katkıda bulunmuştur…”

                                                    ***

        Ahmet GÜLAY’ı, sadece meyvecilik ve Tarım Ekonomisi bağlamında ele alır ve değerlendirirsek, eksik bir anlatım olur. Onu, “ÇEVRECİ” bir kişilik olarak da tanımlamak kaçınılmazdır. O, katıksız hatta radikal bir “ÇEVRECİ”dir. ALTINKUM PLAJI, Onun sürekli kırmızı çizgisi olmuştur… Plajın çarpık yapılaşması, Onu sürekli rahatsız etmiştir… Bu konuda yazdığı dilekçeler, topladığı yüzlerce imza, TBMM’nde yankılanmıştır…

                                                 ***

          Allah rahmet eylesin, Kabrin Cennet olsun, ışıklar içinde kal ÇEVRE SAVAŞÇISI!!!                                       

Bu Haberi Paylaş



Yorum Yap