BİR TARİH, COĞRAFYA, FOLKLOR ARAŞTIRMASI ÜZERİNE

eğirdir haber,akın gazetesi,egirdir haberler,son dakika,BİR TARİH, COĞRAFYA, FOLKLOR ARAŞTIRMASI ÜZERİNE
Haberin Tarihi: 13.11.2014 09:21:00 - Okunma Sayısı:1720 defa okundu.

Yaklaşık iki ay kadar önce elime bir kitap geçti: "Sütçüler İlçesi, Tarih, Coğrafya, Folklor Notları-Tunç Yayıncılık, İstanbul, Ocak 2012"

BİR TARİH, COĞRAFYA, FOLKLOR ARAŞTIRMASI ÜZERİNE

 

            Yaklaşık iki ay kadar önce elime bir kitap geçti: “Sütçüler İlçesi, Tarih, Coğrafya, Folklor Notları-Tunç Yayıncılık, İstanbul, Ocak 2012”

            Notlar, B. Mustafa Şahin’e ait. Kendisi, Sütçüler Saray’dan…  Geçimini, keçilerinden temin ediyor. Çok küçük yaşta kaybettiği babasının ardından yoksulun yoksulu bir çizgide süregelmiş yaşamı. “Ailede tek okumuş kişiyim, o da ilkokulu… İlkokul çağına geldiğimde okula gideceksin dediler. Okul hakkında en ufak bir bilgim yok. Gitmezsen, asker götürür dediler. Köye gelen jandarmadan askeri tanıyorum. Asker beni götürmesin diyerek okula gittim.” diyerek anlatıyor.

            O konuşurken, bana imzaladığı kitabının sayfalarına göz atıyorum. Tarihten söz açıldı. Fransız tarihçi yazar Jean Paul Roux’un “Türklerin Tarihi-Pasifik’ten Akdeniz’e 2000 Yıl” yapıtından söz ediyorum. “Jean Paul Roux , bu araştırmayı yaparken Manavgat’ın bir Yörük köyüne gitmiş. Köylüler, ‘Biz Yörük değiliz’ demişler.” diyor. O günlerde okuduğum ve 1789 Fransız İhtilâlı sonrasını anlatan “Tanrılar Susamışlardı” yapıtından ve yapıtta geçen bir olaydan bahsettim. “Yazarı, Anatole France (Anatol Frans) galiba değil mi?” diye bana soruyor.

            “Ben teknoloji özürlüyüm. Cep telefonunu kullanırken elime yüzüme bulaştırırım. Dört işlemi doğru, dürüst yapamam.” diyerek alçak gönüllülük yapıyor. Yalnız ilkokulu bitirmiş olmasına inanmak istemiyorum. “Benimle kafa buluyor galiba.” diye düşünüyorum.

            Dinlediklerinden, gördüklerinden okuduklarından notlar almış. İstanbul’da Osmanlı arşivine bile girmiş. Eski yazıyı biliyor. Arşivden de gerekli gördüklerini elde etmiş. Teknoloji özürlülüğünden dolayı notlarını kitaplaştırabilecek bir kurum, kuruluş, kişi arayışına girmiş. Başvurduğu kişi ve kurumların destek olmayışlarını yadırgamıyorum. Çünkü bu ülkede araştırmanın, derlemenin pek getirisi olmaz. Başvuruya bu yönden bakılmış olmalı.

            Notlar, akademik bir çalışmanın notlarından farksız. Kitabın da bir akademik çalışmayı gösteren nitelikte olması ve bunun için de titiz bir çalışma gerekirdi. Başvurduklarından eli boş dönen B. Mustafa Şahin, İstanbul’da Sütçüler İlçesi ile ilgili bir derneğin yayınlarının basımını yapan yayıncıya giderek notlarını vererek kitaplaştırılmasını istemiş. Yayıncı denileni yapmış. Ancak gerekenin olmaması üzüyor insanı. B. Mustafa Şahin bu durumun farkında.

            Duyduklarıma göre, “çantasını taşıyarak” akademisyen olunuyormuş. Okur dersen, mumla arasak yeridir. Eli kalem tutan, korkar, yazmaz. Yazarsa ya pişmiş tavuktan beter olur ya da her tarafından yağlar damlar. “Alaylı birinin akademik çalışma yapması da ne oluyor birader?” demezler mi adama?

            Bu kitabın, Sütçüler ve yöre için kazanılmış eksik bir kazanç olduğunu söylerken sağlayıcısı B. Mustafa Şahin’i kutluyorum.

Bu Haberi Paylaş



Yorum Yap